Dağdağa asrında gelip gidenlerdi mehtabı delenler,
Fıtratın gedalığı eğiyor kirpikleri
Mahrem bastonlarla yaşanan izbe toprakların
Cülus isteyen kürekleri damlalarda birer birer
Gönül koymadı Cennetmekanlar:vüzera,ümera ve ulema
Bırakılan salkımlara hakiki devlet kristali
Âram eylemişken muhlis yeniçerinin ellerinden
Ah yeniçerim; sözlere böyle geçmemeliydin ya! ..
Kapanış perdende gıybet ziftinden bir renk
Avucunda ele alınmayacak yakan kor ve ızdırap
Bakiyesi düşünce vitrinlerine ithaf olunur derince
Cizye verenlerin huzuru muydu çeperi delen? !
Bir mezar arzusu muydu Piyer’de olan hahiş?
Minyatürlere saklanmayacak hayatın koridorunda
Gaylûle yapılan kasrın dalgalarında..
………
Ey atından inmeyen gayretin temsilcisi,akıncım!
Mezar taşı olan kılıcında terler kurumamışken
Kevser serinliği cepkeninde bir devlet derdi
Hafakan derdim ben buna adım atsaydım
Biz de mi kayalıklara saplandık bir at gibi?
Küheylanım,gayretim ve ruhum nerdesin?
Nerdesin Hüdavendigârım,hanlarım..ve ağlamalarım?
Penceremde fethettiğim her ulu çınarın
Bana öğrettiği bir vefa hemhemesi var
..ve nerdesin ey süzülen Yavuz’um,çamurlu kefenim?
…………
Dünya’ya değişilir mi bir Topkapı devleti?
Üzerimize devlet konmuşken yıllarca
Betimleyemedik duygularımızı secde gözyaşıyla
Turunç çölleri Sina’ya bağlayan keramette,
Kıyam duruşun zirvesi vardı,at ne yapsın?
Kur’an seni müjdelemişti koşmanda,velvelende
Etraf çınlayacaksa minarenin dudaklarında
Can dişe kardeş,dinleyenlere ne mutlu!
Teveccüh sana ey büyük yeti! ..kabul buyurursan..
Gürsel ÇOPUR
Gürsel ÇopurKayıt Tarihi : 30.1.2010 08:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!