HEY GİDİ DOSTLUK
Dostlar biz yıllarca aynı havayı soluduk
Sevincimize ve hüznümüze hep ortak olduk
Ben sizleri bırakıp İstanbula gitmedim
Sağlığımı kaybettim ammaaaa
İnsanlığımı asla
Evlerimize taşındığumızda telefonlarımız yoktu
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
canımmm canım..
nur ile uyu.
can özüm,bize bizden gayrı dost mu olurmuş?
aaa gülüm..
nur ile uyu..senin sitemini severimm ben.
Allah gani gani rahmet eyleye sevgili MÜNİŞ
UĞURLAR OLSUN MÜNİŞ
(Hayat bu kadarlık bir şey var idi ama şimdi yokkkkkk! diyene...)
Yaşamak ahhh yaşamak, acı tatlı yaşamak
Hastahaneler gayrı, müniş’siz dolsun müniş…
İster koş, ister sürün, bitiverir basamak
Ve bilinen son gelir… Uğurlar olsun müniş…
Varsa orda tanıdıklar, de; Adana yağmursuz'muş
Benim hasretim Adana... Yaylalar ve çocukluğum.
Bir güvercin sorar ise, bilsin 'ceylan' sorumsuzmuş
Çilesini çekiyorum, ellisinde çocukluğun
Dört ablam, iki abim, babam, ebelerim, dedelerim
Sorarlarsa; hazırlanmış çok yakında gelecek de! ...
Komşularım, emmilerim, halalarım, dayılarım teyzelerim
Mahsun olmasınlar sakın, ömrü biten ölecek de...
Şu kainat nakış nakış, akşam olur, biter yollar!
Onun ile anılırsın, bir eserin varsa burda...
Acı tatlı hatıralar! ... toprağı sarıyor kollar
Ecel gelmeden Ey dost! Ahretini kazan burda.
Ezel ve ebediyet; bir tek Allah’a mahsus
Gelmişsek gideceğiz, sevsek de… sevmesek de!
Yılgın Yağmur gönül kazan, kalp kırmak fena husus
Sonunda örter toprak, delsek de delmesek de
UĞURLAR OLSUN MÜNİŞ, KEŞKE DERS ALSAK ÖLÜMDEN
Mekanın cennet olsun... rahmet olsun... can anamız bacımız!
SİLEBİLSEK KÖTÜLÜĞÜ, İFTİRAYI, KÜFRÜ ŞU YERYÜZÜNDEN...
Bıraktığın şiirler ve anılar, bizler de ölene kadar olacak baştacımız.
Adanasız, 19.06.09 Y.Yağmur
Değerli kökdaşım _ Dost diye gönlümüze yazdıklarımız varsın aramasınlar. Yeter ki gönlümüzdeki yerlerini yıkmasınlar. Bizler onları bazen şiirlerimiz de bazen hikâyelerimiz de anmaya devam edeceğiz. Duygu yüklü şiirinizi kutluyorum. Sağlık ve esenlikte kalmanız dileğimdir. Saygılarımla.
Arayan dostlar bizimdir. Aramayanların da canı sağolsun diyelim. Yüreğin hep sıcacık olsun emi. Sevgilerimi yolluyorum.
DOSTLAR IRMAK GİBİDİR
Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya
İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici, aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı....
Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!
İnsanlar vardır; derin bir okyanus...
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.
İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu...
Yaklaşmaya gelmez, alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz.
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.
İnsanlar vardır; sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.
İnsanlar vardır; çeşit çeşit, tip tip.
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli, incelemeli, doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı...
İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan...
Can Yücel
Can Yücel gerçekten çok güzel anlatmış dostları ve dostluğu , üstüne çok fazla söylenecek söz yok.
Sevgili Ablam, Diline ve kalemine sitemler düşmüş, belli ki ahta vefayı unutanlar var.
Sen bizim Nasreddin Anamızsın, kendin ağlarken bile bizleri gülümsetmeyi becerebilen, yüreği sevgi dolu , tatlı dillisin.
Seni seviyoruz, biliyoruz ki, sende hakedenleri seviyorsun.
Sevgilerimle
Sevgi ve dostluk sözle olmaz,iyi gününde yanında olan zor anında yoksa dost değildir zaten.
Uzakta da olsan varlığını hissettiğin,gözyaşlarını paylaştığındır.
Maalesef hepimiz kendimizden başkasını düşünmez olduk,çıkarımız olmayana yaklaşmaz olduk,sevgisiz ,dar ve karanlık yüreklere dönüştü yüreklerimiz.
Yazık! Gerçekten çok yazık ki ..insanlığımızı kaybettik..
Geçmiş olsun ,seni burada görmek çok sevindirdi beni.
öpüyorum sevgimle.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta