Hey! gidi çocukluğum.

Hey! gidi çocukluğum.

otur deyince;
oturtulamayan,
dur deyince;
durdurulamayan bedenim.

bir Çiğdemin,
bir Alıçın,
bir Palamutun peşinden,
dağları, ovaları elekten geçiren çocukluğum.

ve delicesine bir sevda!

arkadaşlık adına,
insanlık adına,
dostluk adına!

bir kova su için,
yirmi kulaç urgan sallayan çocukluğum; hey!

okuduklarını ezber eden,
ezber bozan çocukluğum.

burnu yırtık kara lastiklerim,
yamalı pantolunum,
bit pazarı naylon gömleğim.

bize emanet edilen amcamın bakkalından,
habersiz yediğim bir keçi boynuzu için,
ağabeyimden yediğim dayak; hey!

hayallerim!

geleceğe doğru planlarım,
okuyup adam olacaktım güya,
yeni yeni icatlar,
dertlilere deva,
yoksulluğa çare bulacaktım.

ben de her çocuk gibi.

gençliğim!

alnımda gurbet yazım,
yüreğimde yanık sızım.

dayımdan emanet alınan,
bir fanila, bir şort ile,
ilk gurbete çıkışım.

mesleğimi adam gibi öğrenecektim!
ailenin medarı iftiharı olacaktım...güya.
eti senin, kemiği benim...
özdeğişi ile ustaya teslim edilişim...bir selam ile.
öğrenemeden, adam olmadan dönersen kendini denize at,
köye gelme değişi babamın.
babamdan sonra,
ustamdan haşa ALLAH'tan korkarcasına korkuşum.

sazım;

dert ortağım sazım.

hayatın bütün acılarını, hırsını,
ondan çıkarırcasına hırpaladığım dert ortağım,
her pençe vuruşumda,
bir başka nağme ile cevap veren sazım.

hayallerim!

hayallerim darma dağın,
çözüm çözüm.

başım!

hiç dumandan kurtulmayan sevdalı başım!
ne de çabuk devirdi elliyi yaşım?

insanlık, dostluk, kardeşlik,
sevdasından kurtulmayan başım.

şimdi iki elimin arasında,
ovulan başım.

Hakk-ı haykırdım diye,
sövülen başım...hey!

ozan:şerefim:Şerafettin YILDIZ