Göklerin sırrı ve sihri,azimle yer yüzüne boşalırken
Kalpler ufuklarında lutufkar bir inayeti bekliyordu
Dünya azabı insanlığın üzerine dem dem vururken
O susamış vahalara nurlardan ışıklar saçılıyordu
İnsalığın üzerine çöken kara basan gibi kabuslar
Çöle düşen çoban yıldızının ışığında aydınlanıyordu
Arz'ın suvarileri nal sesleri ile dört nala geldiler
Sönmeyen o ışığı yeryüzüne bırakıp çekip gittiler
Yıllar yıllar sonra ne olur,o varlığa mazeretin bulma
Dön o karanlığın yolundan.iblisin elinde tarumar olma
Ey! hayallerim az geri gidip bir ileriye bakabilsen
Her seherin başka zafer renkleriyle geldiğini görürsün
Şimdi ağla,ağla gözlerim boş geçirdiğin her zamana
İşte kabristan ruhun derinliklerinde başka yol arama
Tanık istiyordun bak tanık,nefsin başına dikildi taşın
Zalimce diri diri gömülen kızların hesabını bana sorun
Alın beni dünyadan bir hayal perdesinin ardına koyun
Kim maffetti ise insanlığın hesabını da benden sorun
Ne kadar ağlayıp,yalvarsam dünya zindandır bana her gece
Başım egilmiyorsa rukiye,alnım gitmiyorsa secdeye
Ey! gönlümün sultanı uzat elini bir yol bulup geleyim
Gözlerin görmediği,ıssız mekanlarda hesabımı vereyim
Bu canım sana haktır,hasat iyilik mevsiminde bahardır
Geçmişimde ne varsa,ruhum sancılarınla ağlayacaktır
Kayıt Tarihi : 15.4.2010 12:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutluyorum sizi,
muhteşem,
harika,
maşallah,
su gibi içtikçe iç eline emeğine sağlık,
on puan,
tam puan.
TÜM YORUMLAR (14)