Hesabım...

Yıkılırdım düşerken vurduğunuz her yerde
Dilendiğim sevdamı avucumla sıkarken
Örülmüş olsa dahi zulüm simli bu perde
O kutsanmış intizar harabemi yıkarken
Gözümü ağma eder nefis kabre tıkarken.

Beklediğim sabıra değilmiydi ki vuslat
Gözyaşıma sarmışken hüznümün yumağını
İbadet sayılana yakışırmıydı haslet
Dağıttınız mihrabın son kalan dimağını.
Rahmeti büyük sultan! Aç gönül otağını.

İnancıma inanmış görünmek mi mesele
Horlama değil! desem kendime inanmazdım
Doğruluğa değilde rağbet varsa tesele
Özür dilerim lakin bu hazla donanmazdım
Ve halis yüreğimce ben asla kınanmazdım.

Uzanan bu elleri dalından kıran kişi
Söyle hangi vicdanla amini engellersin?
Vuslata tuzak kurmak lain şeytanın işi
Bu gün git yarın gelle sen seni döngellersin
Olsa olsa ruhunu çarmıha çengellersin.

Son deminde çilekeş firağa yol alırken
Gülzara huzur vermek toprağın su içimi
Kurt boğazı geçseydi kursağı çöl kalırken
Söyle kimin tercihi dikenleşme biçimi?
Gül olmak yetse şayet bülbül yapmaz seçimi.

ANKARA EYLÜL 2012