Dikkat et delikanlım,ağzından çıkanlara
Aldanıp kanıyorsun,yılana-çiyanlara
Bir nesil anlatıyorum
Her satır arasına seni de katıyorum.
Biz bu günlere gökten zembil ile inmedik
Akılla,yürekle,inançla
Yiğitçe verilen bir mücadelenin
Ve ateş çemberlerinin içinden geçerek geldik...
Bizler,öylesine samimi,öylesine dost
Ve öylesine sırdaştık...
Beraber güler,hep birlikte hüzünlenirdik.
Ne komplekslerimiz vardı,ne de kibrimiz
Birbirimizin çorabını,atletini yıkardık...
Para nedir,neye yarar bilmezdik
Ancak,doksanlarda öğrendik...
Birbirimizin ceketini,pantolonunu,gömleğini giyer,
Bir kuru ekmek de olsa beraber bölüşürdük...
Beraber ıslanırdık yağan yağmurda
Beraber üşürdük kışın soğuk karlarda....
'Ben'demedik hiç birbirimize
Hep 'biz'olduk,'biz'yaşadık,'biz'öldük...
Bizler Ali gibi yiğit,
Ömer gibi baş kaldıran,
Osman gibi edepli,
Bilâl gibi coşkulu
Abüzer kadar yalnızdık...
Ocağımızın şöminesini;
Cep harçlıklarımızla aldığımız helâl odunlarla tutuştururduk ki,
Eğrilik ocağa girmesin isterdik...
Camlar kurşunlanırken,bizler gülümserdik
Çünkü; ölümün son değil,başlangıç olduğunu bilirdik...
Ya! ..İşte biz böylesine severdik...
Yaşadığımız savaş ortamlarında
Okuduğmuz gazetemizden,bıyıklarımızın ucundan
İnançlarımızdan ötürü kurşunlanır
Ölümlere hep birlikte giderdik...
Bizim katlimize ferman okuyanların
Bir kısmı vekil oldu,
Bir kısmı bakan,hatta başbakan oldu..
O Eylül'den önce er meydanlarında
Rüştünü isbatlayamamış olanlar çöreklendi üstümüze
Meydanları boş bulunca.
Hemi de bizlere saldırarak,kırarak
Hepsi kahraman oldu,cebini doldurunca...
Halbuki biz birbirimiz böyle sevmemiştik
İdam sehpalarına giderken bile
Satmamıştık sevdiklerimizi...
'Kronikleşmiş'inançlarımızdan dolayı
Bu denli suçlanmamıştık...
Dost olmayanlara şirin görünmek uğruna
Dışlanmamıştı davanın temel taşları...
Böylesine kırılmamıştı kalpleri civanmertlerin
Allah için can veren yiğitlerin...
Mahpushaneler,hücreler,işkenceler
Prangalar...idamlar yıldıramamıştı bizi
Ama; sırtımıza binerek ağa olanlar
Sonra da dönüp bizi tanımayanların
Vefasızlığı yıldırdı...
Ve sırtımıza hançer gibi saplandı ihanetin okları...
Karneleri zayıf olanlar evinize çekilin
Kafamızı attırmayın,bizi tahrik etmeyin
Ayarınıza düşmek istemiyoruz...
Sizden değildir çekinmemiz
Kendimize olan saygımızdandır suskunluğumuz...
Kendimize olan saygıyı da kaybettirirseniz
Sizi,Türk Milletine teşhir ederiz,
O zaman ne yeriniz kalır,ne sandalyeniz...
Allah size yedirmez şehitlerin hakkını,
Yapışırlar mahşerde bırakmazlar yakanı.
Hakkın terazisi tartacak o gün
Herkes ettiğini bulacak o gün...
Kayıt Tarihi : 7.7.2005 11:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tuncay Akdeniz
TÜM YORUMLAR (19)