Hayata isyan etmemeliyiz.Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki; hayat asla adil değildir. Hiç birimiz,hiç bir canlı eşit yaratılmamıştır.Başımıza gelenler,yaşadıklarımız da eşit değildir.Ancak öncelikle hayatın adil olmadığını kabul etmeliyiz.”Guguk Kuşu” filmindeki Jack Nicholson,akıl hastanesinde çok ağır bir mermer havuzu kaldırabileceğine dair diğer hastalarla iddiaya girer ve havuzu kaldırmaya çalışır; tabi sonunda kaldıramaz.Diğer hastalar onunla alay ederken o “ben en azından denedim.” der.
Tabi bu anlattıklarımız bir film senaryosundan alıntı.Hayat da bir film değil midir? Kimimizin as oyuncu kimimizin de figüran olarak oynadığı ancak senaryosunu bizlerin yazmadığı,süresini de bizlerin tayin edemediği bir senaryo…Ama rolümüz ne olursa olsun, süflörü,dublörü olmayan ve iyi oynamadığımız takdirde tekrar oynamayacağımız için rolümüzü layıkıyla oynamamız gereken bir senaryodur hayat.Bu nedenle hayata ne isyan etmeli,ne de ondan korkmalıyız.Sadece hayata sarılmayı denemeliyiz.? .
Peki ya siz … Siz denediniz mi? Yoksa siz hayatı sadece pencerenizden mi seyrediyorsunuz? .Yoksa hayata bilgisayar ekranlarından mı bakıyorsunuz?
Tercih sizin.Oysa hayat hepimizin avuçlarının içinde.Kimimizin nasır tutmuş parmaklarında,kimimizin boya bulaşmış ellerinde,kimimizin iş yorgunluğunun sindiği gömleğindeki ter kokusunda…Kısaca hayat benliğimizde.Nasıl istersek,neye karar verirsek hayat orada vardır.Güneş her sabah yeniden doğar.Gün ise her şafakta yeni umutlara gebe…Ve siz eğer isterseniz hayatı bir ucundan yakalama şansına sahipsiniz.Yeter ki isteyin deneyin ve her ne olursa olsun her sabah uyandığınız da gülümseyin.Bu dünyadaki varlığımızın, dostlarımızın var olmasına bağlı olduğunu,bazen bir çiçek bazen küçük tatlı bir sözün bile kırık bir kalbi tamir edebileceğini,özür dilemenin,teşekkür etmenin ve şükretmenin “erdem” olduğunu asla unutmayınız.
Ve her sabah uyandığınızda “HERŞEYE RAĞMEN BUGÜN YİNE ÇOK GÜZELSİN HAYAT” deyip; her gün yeniden doğun...
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
evet gercekten güzel bir yazı tebrik ederim ayrıca bilgilendirici ve etkileyici ellerinize ve yüreğinize sağlık
Keşke tüm edebiyat öğretmenleri sizin gibi en azından bir tane de olsa edebiyatçı yetiştirebilseydi.
Sanırım hem dünyadaki felsefî düşünceleri, hem de şu edebiyat ödülü alan kişilerin çoğunu silerdi..
Öncelikle hayata bu kadar pozitif bakan öğrencinizi canı gönülkden kutlarım. Bence ilk deneme olmasına karşılık oldukça başarılı bir komposizyon çıkarmış ortaya. Kelimeler akıcı, uslup ise akılcı ve genel doğrular üzerine kurulmuş.Sevgili Gülçin' i bu çalışmasından dolayı kutlarım. Emnim ki ilerde kendini daha iyi geliştirecektir.Doğru yolda olduğunu belirterek, çıktığı bu yolculuktan emin adımlarla yol alcağı kanaatinteyim.Sevgilerimle gözlerinden ve anlında öpüyor, başarılarının daim olmasını diliyorum.Abbas YURT
''piyanonun tuşlarına rast gele basarak kulağa hoş gelecek bir müzik eserinin terennüm edilmesi mümkün değildir. Besteci (kompozitör) bu alana ait deneyimiyle notaları en uygun şekliyle sıraya kor, düzenler ve ortaya güzel bir eser çıkar''bu anlamda talebenizin kalemini böyle güzel bir anlatım dilini yakalamış olduğundan kutluyorum ayrıca ona bu eğitimi veren ögretmeninide tebrik ediyorum.sevgi ve selamlar..
Tercih sizin.Oysa hayat hepimizin avuçlarının içinde.Kimimizin nasır tutmuş parmaklarında,kimimizin boya bulaşmış ellerinde,kimimizin iş yorgunluğunun sindiği gömleğindeki ter kokusunda…Kısaca hayat benliğimizde.Nasıl istersek,neye karar verirsek hayat orada vardır.Güneş her sabah yeniden doğar.Gün ise her şafakta yeni umutlara gebe…Ve siz eğer isterseniz hayatı bir ucundan yakalama şansına sahipsiniz.Yeter ki isteyin deneyin ve her ne olursa olsun her sabah uyandığınız da gülümseyin.Bu dünyadaki varlığımızın, dostlarımızın var olmasına bağlı olduğunu,bazen bir çiçek bazen küçük tatlı bir sözün bile kırık bir kalbi tamir edebileceğini,özür dilemenin,teşekkür etmenin ve şükretmenin “erdem” olduğunu asla unutmayınız.
sevgili gülçin;denemen için seni kutlarım.iyi yazmışsın.evet bu dünyada hiç bir şey eşit değildir.elimizin parmakları bile.dağlar,ovalar ve vadiler hiç birisi dümdüz değildir.hep bir esneklik vardır.kimimiz zenci olarak afrikada,kimimiz çekik gözlü olarak musonlar asyasında, dünyaya gelmişizdir.kimimiz köylü kimimiz şehirli,kimiz fakir kimimiz zengin.veya kısa veya uzun boylu.ama bence nerede ve nasıl dünyaya gelirsek gelelim veya yaşayalım.bence iki çeşit insan vardır. 1.iyi insan 2.kötü insan önemli olan iyi bir insan olmaktır.yani aslt zengin bir insan olmak değil. saygı,sevgi ve selamlarımı sunarak,yazını kutlar,yaşam boyu başarı ve mutluluklar dilerim.
gülçin umut dolu yüregini kutlarım
hep umutla sevgiyle kal
yaşamın hep umutlarda dolsun
umut dolu..yaşam dolu..tüm karamsarlara öneririm yazıyı..gülçini kutlarım..hep umutla kalsın..
evet bu gün çok güzel hayat gibi....kutladım sevgilerimle...
saygılar kaleminize...
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta