her şey geçmez...
huzurunu kör bir bıçakla deşerler
ve acı sinsi bir yılan gibi iki dağ arasından sızar...
yüreğindeki cennet bahçelerinin o eşsiz kokusunun yerini
mütemadiyen bir ateş kaplar...
yanar...yakar...
herşey geçmez...
ne kadar ağlarsan o kadar yak kendini,sözlerini
ve vazgeç;
aşılamaz surlarını aşan suların alıp götürdüğü hayallerinden.
sarpasarmış ve sırılsıklamsındır
ama üzülme!
çünkü unutma ki; ıslanmayan tek şey dumandır...!
her şey geçmez...
hiç olmadık bir tebessüme teslim olmaya hazırdık oysa,oldukta...
dört ışık yılı uzakta olan o sellerin içinden kopan,
sisleri trajik bir ölüm planlayan,
herhangi bir zamanın uygun olduğu
ama kimsenin üzülmediği,üzülmeyeceği hatta
bu kimsesizlik gibi birşeye benzeyen mahşeri kalabalığın orta yerinde,
ipince bir ipin üzerinde herşey olmaya hazır beklerken,
dört ışık yılı uzakta duran bir tebessüme teslim olmuşken yürek,
maalesef herşey geçmez,sıramızı bekleyerek...
her şey geçmez...
çünkü kimse
Onun
senin herşeyin olduğunu bilemez... !
Kayıt Tarihi : 4.11.2011 23:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!