Babam seni rahmetle anıyorum,
3 yaşımda iken, öldün biliyorum,
Annemden ekmek istedim bahane,
Babama ağlıyorum anne diyorum.
Babasız zor, kanatsız kuş gibi idim,
Eller babaya sarılır, ben yalnız idim,
Köyün büyükleri senin yokluğunda,
Beni, Sevdiklerinde teselli bulur idim.
Senden bahsedip derler idi çok cesur,
Babanda değil, kaderinde idi kusur,
Bir harman zamanı soğuk bir yel eser,
Ölümümün nedeni doktorda mı kusur?
En verimli çağında dizlerin tutmaz oldu,
Herkes anlatır babanın ölümü böyle oldu,
Yaradanın taktiri imiş demek ki vakit doldu,
Her aklıma geldiğinde gözlerim yaşla doldu.
Çocuklar baba der, benimki kadere sitem,
Okula gider, boynum bükük içimde uktem
Herkes babasıyla oynar, yok benzim betim.
Babasız ortada kaldım bir biçare ve yetim.
(Nisan-2007-Ankara)
Yusuf YılmazKayıt Tarihi : 6.4.2011 14:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ŞİİRİN HİKAYESİ: Şairin babası bir harman zamanı, kepenek ile harmanda uyurken; kışı andıran soğuk bir rüzgâr eser ve o gecenin sabahında dizleri tutmaz ve sedye ile eve götürürler. Daha sonra; Afyon, Isparta, Ankara, Eskişehir derken şehir şehir dolaştırırlar, ama bir netice alınmaz ve evde bacakları felç bir şekilde yatarken, 1959 yılında 41 yaşında iken vefat eder. Şair, 2,5 yaşında babasını kaybetmiştir. Babası öldüğü günlerde, abla dediği teyzesinin kızı ona; Yusuf baban öldü ağlamayacak mısın diye sorar. Şair; 2,5-3 yaşındaki bir çocuğun ancak verebileceği bir cevap vermiş şöyle demiştir: Annemden ekmek isteyeceğim, vermezse babama ağlayacağım diyerek cenaze evindeki insanların ağlamalarına ve duygulanmalarına neden olmuştur. Babası çok cesur ve adaletli bir insan idi. Hiç kimseye haksızlık yapılmasını istemez ve kendisine de yapılacak hiçbir haksızlığı kabul etmemiştir. Bu yüzden köyde çok sevilen birisi idi. Vefatından sonra, köyün bazı ileri gelen büyükleri, şair’e bu durumu hissettirmemek için, kendi çocuklarından çok, şairimiz ile ilgilenirlermiş. Şair küçükken çok güzel Kur’an okurmuş ve ağabeyi ile kuzu güderken, dağlarda güzel türküler söylermiş. Bu yüzden köyün büyükleri, onu çağırır Kur'an okuturlar, türkü söyletirirlermiş. Kendi çocuklarının yanında, ceplerindeki paraları kendi çocuklarına değil, şairimize verirlermiş. Yusuf YILMAZ
Yıllar insanı eskitiyor ve su gibi geçiyor. Önemli olan bu dünyada bir iz bırakmak. Ancak bu dünyada yaşamanın gerçek nedeni ve anlamı kıyamete hazırlıktır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de Yüce Rabbimiz, (ALLÂH) 'Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?' diye sorar. 'Bir gün veya bir günden de az kaldık. Sayanlara sor!' derler. 'Gerçekten çok az kaldınız. Keşke bilseniz!' buyurur.
Onun için bu yalan dünyada misafiriz ve gerçek dünya için hazırlık yapmak zorundayız.
TÜM YORUMLAR (4)