Sevgili Antoloji dostları,
Öncelikle Mübarek Regâib Kandilinizi tebrik eder, hakkımızda hayırlara vesile kılmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ederim...
Sevgili dostlar,
Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm fakat bir türlü fırsat bulamadığım bir konuyu biraz geç kalmış olmakla beraber sizlerle paylaşmak ve bu konuda ciddi anlamda bir otokontrole girmemizin zamanı gelip geçmekte olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum...
Şimdi bu ne demektir ve nereden çıktı diyenler de olacaktır. Sizi daha fazla sabırsızlandırmadan izah etmeye çalışacağım...
Bakınız küçük bir hatıra ile başlıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Almanya'da yaşıyorum ve bu süre içinde 20-25 kere Türkiye’ye gidip geldim...Gerek uçakla gerekse karayolu ile...ve her uçakla gittiğim Türkiye ziyaretim esnasında yaşadığım bir hadise vardır ve 5 yıldır değişmedi, hatta 30 senedir burada olanlar da “biz de bunu 30 yıldır yaşıyoruz” diyorlar...Efendim hadise şudur;
Havaalanına gidersiniz, bilet ve pasaportunuzla Check In yaptırıp valizlerinizi de verdikten sonra uçakta nereye oturacağınızı gösteren uçuş kartınızla birlikte uçağa bineceğiniz kapıya gider ve oradaki bekleme salonunda zaman geçirirsiniz. Ve nihayet uçak gelir, yolcuları uçağa alacak olan görevliler yerini alır ve bekleme salonundaki hemen hemen herkes (yabancılar hariç) ayağa kalkıp görevlilerin önüne yığılırlar, itişir kakışır v.s. tarife gerek bırakmayan acayip görüntüler...
Şimdi akla bir kaç soru gelir;
1.) Bekleyenlerin hepsi uçağa binmeyecek mi?
2.) Acaba herkes kaptığı yere mi oturacak?
3.) Ayakta kalma ihtimali var mı?
4.) Teker üstü yada motor üstü diye bir durum mu söz konusu acaba?
5.) Önce binen önce mi iniyor?
6.) İlk binene madalya mı veriyorlar?
7.) Sona kalan dona mı kalıyor?
8.) İlk binenler son binenlerden daha mı akıllı?
9.) ......size 10 larca soru üretebilirim....
Ve bütün bu sorulara cevap aramaktan çok bu soruların sebebi olan durumu değerlendirmek daha doğru bence. İşte size değerlendirme: Bu durum baştan ayağa saçmalıktır. Daha söylenecek bir çok söz var ama bu mübarek akşamda dilim varmıyor. Çünkü, senelerdir yürütülen bir prosedür var, yolcular uçağa en arka koltuktan başlayarak alınırlar ve ister istemez herkes, görevlilerin kendi koltuk numaralarını sınırlayan rakamları telaffuz etmesini beklemek zorundadır...
Ama her ne hikmetse biz bunu öğrenemedik bir türlü, peki bir gün öğrenecek miyiz? buna cevap vermek istemiyorum, sadece “yabancılar bunu seneler önce öğrenmiş” demekle yetineceğim....
Geçelim başka bir konuya; birkaç arkadaş toplandığımızda hepimiz biliriz ki, muhabbetin koyulaştığı bir sırada sohbetin fıkralar bölümüne gelinir ve bir kişi atlar ortaya hiç bir 'es' vermeden peş peşe fıkraları dizer ve siz gülersiniz, ancak sizin de güzel bir fıkranız vardır anlatacak ama bir türlü fırsat olmaz. Anlatmaya fırsat bulsanız, dinletebilmek ayrı bir marifettir. Hatta ortaya atlayan kişi bütün maharetini ortaya döker ya da dökmek ister, sanki orada bir seçme yapılmaktadır ve en iyi fıkra anlatan ödüllendirilecektir...
Diyeceğim o ki dostlar, hepimizde bazı birikim ve yetenekler var, hepimiz bazı düşünceler ve kurgular ile kimimiz bazı idealler ve hedefler ile bazılarımız da bazı hesaplar ve kitaplar ile bu ortamın içindedir...
Hiç unutmayalım ki, antoloji herkesin kullandığı bir yapıdır. Herkesin bu yapıyı kullanma hakkı ne kadar varsa, başkalarının kullanmalarına müsade etme hakkı da o kadar vardır. Yani sözün özü 'Empati' gerekli dostlar...hem de fazlasıyla “Empati”.
Yavaş yavaş sadede geliyorum...
Değerli dostlar,
Antoloji de şiir ekleme, sesli şiir ekleme, resimli şiir ekleme özellikleri var. Ve başka alanlarda başka başka imkanlar da var elbette...
Ancak olmayan bir şey var: Sabır ve başkalarının haklarına da saygı duymak...
Bakınız şiir eklediğinizde; 'Yeni Şiirler' sayfasında ilk sayfanın en üstüne yerleşiyor şiiriniz ve arkasından bir iki arkadaşımız 15 er 20 şer şiiri 5 dakika içinde ekliyorlar ve sizin eklediğiniz şiir “Yeni Şiirler” ana sayfasında 5 dakika bile kalmıyor. Ve ardından aynı sayfada 2 kişiye ait şiirler alt alta çarşaf gibi diziliyor. Herkes elini vicdanına koysun arkadaşlar. Hiç kimse bir kişinin 20 şiirini ardı ardına okumaz, ona aşıksa o başka bir konu.
Bizler burada şiir yayınlamak için var olduğumuz kadar şiir okumak için de varız. Ve ben şiir okumamı engelleyen daha doğrusu görüntümü bozan bu duruma artık sessiz kalmak istemedim. Ve eminim ki birçok kişi aynı görüşte. Antoloji de şair sayısı her gün artıyor. Allah arttırsın, bu da ayrı bir konu. Ancak bu artışla beraber yeni katılan şair dostların bu hususa dikkat etmelerini ve mümkünse günde sadece bir şiir yayınlamalarını tavsiye ediyorum. Geriye kalan zamanınızda şiir okuyunuz ve okuduğunuz şiirlerde sizi etkileyen temaları yazınız ya da hoşunuza gitmeyen şeyi dile getiriniz. Bizler birbirimizi alkışlamak için olduğu kadar eğitmek için de varız. Lütfen bu konuya hassaten gayret sarf edelim..
Gelelim diğer konularımıza; Sesli Şiir ve Resimli Şiir...
Değerli dostlar kimse alınmasın ve gücenmesin, artık büyüyelim ve yetişkin insanlar gibi davranalım lütfen...
Bir dostumuz emek vererek bir resimli şiir hazırlıyor ve onu kaydediyor, ardından onun kadar emek verilmiş/verilmemiş ve belki kendi vicdanında kendisinin bile beğenmediği Resimli Şiirleri üstelik arka arkaya sayfaya kaydediyor. Arkadaşlar emeğe ve gayrete yazıktır, günahtır. Rekabet güzel birşeydir, ancak başka şair dostların haklarına tecavüz ettiğimiz zaman bunun adı rekabet değil riya ve gösteriş olur...
Aynı durum sesli şiir eklemelerinde de söz konusu. Bir şair dostumuz gün içinde en fazla 1 tane şiir eklesin.
Değerli dostlar, okumaya, dinlemeye ve yapılan çalışmaları görmeye zaman ayırmak istiyoruz. Günde; ancak bir iki saat vakti olan bir dostumuzun ardı ardına bir şaire ait 10-20-30 şiiri okuma şansı yoktur arkadaşlar...
Lütfen hassaten istirham ediyorum ki, bütün şiir ve edebi yazı eklemelerinizde mümkün olduğunca gün başına her kategori de en fazla bir iki çalışmadan fazla eklememe noktasında kendinizi frenleyin dostlar....
Yeni Şiirler sayfasında alt alta 25 tane farklı şaire ait şiir görmek, Resimli Şiirler sayfasında hakeza alt alta 20-25 dostun çalışmasını görmek, Sesli Şiirler sayfasında alt alta 20-25 farklı seste yorumlanmış şiirleri dinleyebilmek ne kadar güzel değil mi?
Ve bunu istersek yapabiliriz. Lütfen arkadaşlar daha fazla otokontrol yapalım...
Antoloji de hepimize yer var. Biraz sabır ve biraz daha eserlerimize emek verelim...
Unutmayalım ki, şiirlerimizin okunmasını istiyorsak, bizler de başka şairlerin şiirlerini okumalıyız...
Bu mübarek akşam da sürç-ü lisan ettiysem affola...
Sevgi ve muhabbetlerimle...
Frankfurt, 11 agustos 2oo5
Metin EserKayıt Tarihi : 11.8.2005 21:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bütün söylediklerinize katılıyorum.
parmağımı önce mürekkebe boyuyor sonrada önerilerinizin altına basıyorum.
her şair günde ne fazla bir şiir yayınlamalı.
çok şiir yayınalmak çok okunmak değildir. bunu antolojide ki arkadaşlar bilmeliler.
şunu da belirt meden geçemeyeceğim dediğiniz gibi
antolojide çok zaman geçiremiyoruz. bir de gözlerimiz bildiğimiz şairleri arıyor.
bunda da kimse gücenmesin. bazı şair arkadaşların şirlerini haftada bir defa ziyaret ederken bazılarının kini hemen hergün geziyoruz. bunlarda tercih meselesi. herkes ilgi bekliyor. itibar görmek için itbar göstermek gerekir. şiirlerimin okunduğunu bilmek banahaz verir herkes te olduğu gibi. kimse okunup okunmadığı önemli değil demesin çünkü inandırıcı gelmez.
bu iletiyi okuyanlara küçük bir sır.
ilk atıldığım zaman sayfam az ziyaret ediliyordu.
şunu öğrendim ki yayına az şiir vermek daha iyi. ilkin kalite farkı gözetmeden şiirerlimi yayınalmayı düşünmüştüm. ancak şu an hangi şiirimi yayınlayayım diye düşünüyorum. o kadar şiir var ki yayınlayacağım ama okunmamasından korkuyorum. ve çok şiir yayınlarsa şundan eminim ki şiirlrim çok okunmayacak.
bakın çok okunan arkadaşlar sık sık şiir yayına veren arkadaşlar değil. aralıklı ve orjinal şirler veren arkadaşların şiirleri.
sizi ayakta alkışlıyor ve söylediklerinizin altına imzamı atıyorum.
bir de bunu sanırım şairlerin değil antoloji yönetiminin alması gereken önlemler başaracaktır.
saygılar.
ve teşşekürler.
Medeni cesaretinizden ötürü kutluyorum Metin bey!
Evet burda alkis oldugu kadar egitim amaclida paylasimlara deyinmek gerek!
Saire siire saygiyla
Hep beraber mesaj çekersek sanırım dikkate alacaktır. selamlar...
Yeni şiirleri takip etmekte artık zorlanıyorum
Okuyamıyorum bile!
Ve bu beni ziyadesiyle çok üzüyor:(
Antoloji yetkililerinin buna bir alternatif getirmesini öneriyorum ve/veya sınırlama getittirilsin diyorum.
Bizde keyifle şiir okuyalım artık.
Yorumlarımızı katalım diyorum.
Özel listemize alırkende okuduğumuz şiirleri alalım diyorum.
Çünki şaire en güzel, yapıcı DESTEK bu şekilde olur diyorum.
Ben kısmet olursa eğer önümüzde ki hafta
Şair listemi, ve şiirlerini güncelleyeceğim ve sadece okuduğum şiirlerini listeme ekleyeceğim bundan sonra.
Hem bu şekilde takip etme olanağım olacak hemde yorumlarımla destek olacağım.
Zaten bir şairi besleyen yorum, eleştiri değilmidir ki?
Onun büyümesini
olgunlaşmasını
yalnışları varsa düzeltmesini
Daha güzel daha yürekten akan eserler yayınlamasına destek olmuş olmazmıyız?
Özel listede öyle kös kös duran şiirler,
emeğe,
sanata
Yüreğe
Nağmeye
İhanet olmazmı?
Küflenmeye mahkum edemeyiz bir birin den değerli şairleri.
Bu gecelik bu kadar
paylaşımları paylaştıkça
Emeğe saygı duydukça
Çoğalır, kaliteli olur
Ve büyür
Sevgi ve saygılarımla
Adnan Bilgiç
Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (24)