Herkese, Heryere, Herşeye

İstanbuldayım;
Dolaşıyorum sahil kenarlarında
Seni arıyorum
Sokaklarda nöbet tutar gibi
Seni bekliyorum
Gezdiğimiz sahil kenarlarına
Buluştuğumuz köşebaşlarına
Parklarda oturduğumuz kanepelere
Çay içtiğimiz çay bahçelerine
Susuzluğumuzu gidermek için su içtiğimiz çeşmelere
Cami önünde yem verdiğimiz güvercinlere
Bindiğimiz vapurlara, trenlere, otobüslere, dolmuşlara
Bize servis yapan garsonlara, şöförlere, kaptanlara
Akşamları dertlerimize ortak olan arkadaşlara
İçtiğimiz kadehlere, oturduğumuz masalara sandalyelere
Herkese, Heryere, Herşeye seni sordum
Görmediklerini söylediler, inandım
Beni tanıyanlar tanımaz oldu
Sensiz geceler ve şişeler yoldaşım oldu
Belki gelirsin diye beklerim hala
Gözlerim yollarda perişan oldu