Herkese Benden Şiiri - Yorumlar

Osman Konuk
18

ŞİİR


38

TAKİPÇİ

bitirelim
kendi en yükseğinden itilince herkes incinir
yağmacıların ortasızlığı
güneş yanığı bir suratın ortasızlığı
çekirdeksiz mandalinaların ve çekirdeksiz kadınların ortasızlığı
biri bana söylesin
geldiysem ordaysam gerçekten

Tamamını Oku
  • Muzaffer Akın
    Muzaffer Akın 20.12.2011 - 10:57

    Şair’den ilhamla ….

    NASILSA BENDEN (Chapter One)

    Sabah güneşi sarkmış pencereden
    Işık huzmesinde bir çuval toz
    Simitçinin yanık sesinde kavrulmuş susamlar
    İndir kepenkleri fırıncı, nasılsa benden

    Cevap Yaz
  • Muzaffer Akın
    Muzaffer Akın 20.12.2011 - 10:41

    Şair öfkeli görünüyor...son dizesinde golü yapmış zaten...değil ONE BY ONE...hep beraber yüklenin bakalım, nasılsa benden diyor..

    Selamla

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi 20.12.2011 - 09:58

    08 Den çıkalım sevilecek gibi değil evet yazmaya hazırım bütün engelleri kazırım tef ter beyaz mürekkep kara yaz yaz hatayı kendinde ara çekirdeksiz ne var dünyada bu şiiri çekirdeği ne dengesini kuramayıp zirveden düşenler mi herkese hayırlı işler

    Cevap Yaz
  • Orhan Balkarlı
    Orhan Balkarlı 20.12.2011 - 09:18

    Sinyali Bey yine taşı gediğine koymuş.Entellektüel birikimi ve şiir sezgisi ile köşenin motoru olma işlevini sürdürmekte.Hasseten çok teşekkür ederim kendisine.Her daim müstefit oluyoruz.Tespitleri son derece yerinde.

    Şiir için biraz trendin şiiri demek doğru sanırım.Seksenlerden sonra, tüm dünyada toplumların yaşamında meydana gelen hızlı sosyopolitik değişimler ve teknoloji çağından iletişim çağına geçiş, bireyin yaşamında da çok önemli değişiklikler meydana getirdi.Avrupa’daki çoğu gelişmeleri olduğu gibi teknolojik gelişmeleri de biraz geç tanıyan ülkemizde; seksen öncesi kuşağı; atla eşekle birkaç günlerini alan yolları trenle otomobille bir kaç saatte gidebilmeyi görünce, ‘’ boşa yaşamışız hayat yeni gelenlerin’’ algısı taşımaya başladılar.Bu yeni gelenler (ben şahsen kendimi bu kuşağın sonlarına yetişmiş olarak görüyorum.)teknolojik gelişmelere aşırı şaşkın ve hayrandı ve bu adaptasyonu zorlaştırdı.


    Fakat seksen doksan sonrası bir basamak daha atladık ve iletişim çağına geçtik.Bu sefer yeni gelen kuşak öncekine göre daha hızlı adapte oldu.Hatta bu adaptasyon süreci o kadar hızlı oldu ki; bazı hususlarda Avrupa ve Amerika’dan öne geçtik.Bir çok örnekler verebiliriz söz çoğaltmayalım.


    Şiirimiz de, bu değişim ve adaptasyon süreçlerine paralel bir yol izledi.Seksen öncesi ikinci yeni ile ifadesini bulan hızlı değişimin karşısında şaşkın ve hayran bakışın getirdiği, ‘’şiir için şiir’’ anlayışı terk edilerek daha doğrusu biraz faklılaşarak bir bakıma, ‘’toplum için, ama toplumda yaşayan bireyin isteklerini ön plana alan şiir.’’ anlayışı ortaya çıktı.


    Biçimden çok, içeriğin ön plana çıktığı, umudun şiiri, bu şiir.Şiir olmaz bu sözcüklerden diyebileceğimiz; biraz argo, biraz ironik ve aslında halkın kullandığı dil düşünülürse yalın sayılabilecek malzemeden oluşan bir şiir.


    Modern hayatı karmaşıklaştıran değerler ve hızlı bir değişimle birlikte sürekli güncellenen algılara karşı, kendini yabancı sayarak, yine aynı yöntemle karşı çıkışın şiiri.Kendini soyutlamadan çok; evet bu hayatın bir parçasıyım ama sıkıldım bütün bunlardan, bunları değiştirmemiz lazım diyen bir dili var şiirin.


    Biçimsel aşırılıklardan arınmış, arka plana çok fazla anlam saklayarak okurun zihnini yormayan, dize işçiliğine dayalı imgelerden kurulu bir şiir.


    Şiiri öneren ve güne getirenlere kendi nam-ı hesabıma çok teşekkür ederim.


    Selam ve saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 20.12.2011 - 08:55

    işte aşağıda boş bir çerçeve
    yazmak çizmek bedava
    o en parlak cümleni, bilinmeyen hünerini
    herkese benden

    Sayın şair yukarıdaki boş çerçevesine en parlak cümlesini bilinmeyen hünerlerini yazmış.Aşağda bizlerede boş çerçeveler bırakmış iyi de etmiş.Lütfetmiş.Tabi iş o kadar basit olmayabilir,asıl söylenmek istenen bir şey var mı yok mu ? Varsa ne ?

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 20.12.2011 - 08:34

    Arkamdan üzülecek kimse yok
    Sevinirse o sevinir sansam da
    En çok o üzülür biliyorum
    Ya onun arkasından ben üzülürsem
    Bilmiyorum.

    Ben Kore başkanı değilim ki
    Arkamdan ağlayan bulunsun
    Ben Kore başkanı değilim ki
    Arkamdan oğlum sevinsin.

    Ben boş çerçevemi doldurdum
    Silsem yeniden doldursam mı?

    Cevap Yaz
  • Ülkü Şahin
    Ülkü Şahin 20.12.2011 - 08:14

    Herkese senden ne?
    Birşeyler ısmarlayaksan şayet, tadı damağımda kalacak şeyler ısmarla! Ruhum,nesim-i manevi, kalbim; hazz-ı şuuri tatsın! Onlardan bana bol miktar da ver ki, iştah ve talebim artsın!

    Şaire ve bütün gönül dostlarına kolay gelsin diyorum.

    Cevap Yaz
  • Hamit Körken
    Hamit Körken 20.12.2011 - 07:56

    Edebiyat bir tolumun kültür mutfağıdır.Şiir ise farklı farklı lezzzetlerde sunulan bir taam gibidir.Damak tadları ise okuyucudan okuyucuya değişir.Öncelikle tercihim Türk mutfağı olduğunu bilmenizi isterim.Kimisi Şatobriyen sever ama ben kebaba bayılırım,Şiirdeki mukayesem dillerde bıraktı lezzet ve nefaset ölçüsüyledir.Ayni zamanda şair,şiirin protoin ve kalori miktarını ayarlamasınıiyi bilen bir diyet uzmanı,hemde kalemiyle o yemeğe lezzet veren mahir bir aşçıdır.Yukarıdaki şiirde sanıyorum Türk mutfağından bir ormek,çünki dilimde tanıdık tadlar bıraktı.Fakat spesiyalitesi biraz fazla olan şiirin ,Farklı tadlar çağrışımı yaptığınıda belirtmek isterim.Beğenmediğim mutfak ise Çin mutfağıdır.Seçkiye tebriklerimle

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 20.12.2011 - 01:32

    Geçenlerde Kemal İspir Bey, tutunmaya dair güzel bir alıntı yayınlamıştı yorumunda..Tutunmak veya tutunamamak tam da şiir mevzuunun belki de en can alıcı kelimesi olsa gerek diye düşünüyorum...Şairler kafalarındaki uçurumun farkında olan insanlardır...hadi biraz daha ileri gidelim ve diyelim ki ,bu uçuruma düştükleri andaki hallerinden şairlere mahsus bir zevk alan insanlardır..

    Laf lafı açıyor ve parantezler söylemek istediğimden uzaklaştırıyor olsa da beni şunu da söylemeden geçemeyeceğim..nitekim bir şair evrensel anlamdaki ''ben'' in gerçek halini ''Baş dönmesi ve uçurum'' olarak nitelemişti...

    Tutunma isteği , ile tutunmaktan kaçınma atbaşı seyreder şiirin atmosferinde...Tutunmaya değer şey alabildiğince sublime edilerek (kutsanarak) o şeyin kendisi değil ona ulaşmanın, onu arıyor olmanın keşmekeşinde anoforlanmak hali belki de şiirdeki kıvranışlar..

    Osman Konuk şiiri modern zamanlara, modern bir üslupla karşı çıkışın şiiri olarak gözükür gözüme..

    çağdaş zamanlarda bilişim ve iletişimin hızlanmasına bağlı köpüklü malumatfuruşlukların arasında kaybolmak istemeyen , özsüz ve yüzeysel bilgi içinde boğulmak istemeyen, mutantan hayat akışı içinde yüreğimiz var hadi onu dinleyelim demek için tiz bir çığlık sesi gibi onun şiiri

    ama geveze denilecek çağdaş ve ayağa düşmüş bilgiyi daha doğru bi tabirle işportacı ağzıyla felsefe yapmayı reddederken kullandığı dil bizzat o karşı çıktıklarının dilidir ve onların arasına koyduğu es'lerle , duraksamalarla oluşturur ironisini..

    Türk argosunu yazdığı bir şiirinden ilhamla türkçe argodaki 'artizlik yapma' tabirini kullanarak söylersek..artiz yaşamlara , artiz eleştiriler diyebiliriz..hatta artiz görünümlü ama bir o kadar naif eleştirilerdir bunlar..

    Aslında seksen sonrasında daha doğrusu internet icadı ekşi sözlük, inci sözlük , uludağ sözlük gibi mantığın argodan kırma bir lisan ile ele alındığı bir üslup vardır..Ve gün be gün bu üslup seksen sonrası şairlerimize dizeler oluşturmada ağırlık kazanmaktadır..

    yeni dönem müzikte ''Rap'' yapılar da aslında argonun ve bilinçaltı hızlanmanın bir sonucudur ve şiirden sözlü müziğe doğru karşılıklı bir geçişkenlik oluşmaktatdır gitgide..

    Sosyolog olan Osman Konuğun şiirlerinde toplumsal görüntüler ağırlıklıdır ve biraz da Western bir sinema anlayışı içinde sunumlanırlar..Attila İlhan la başlayan kırsaldan kente göçen insanın yeni bir dil arayışı ve raconlu ve havalı üslubunun izleri de vardır Konuk şiirinde ..gündelik hayatttan ve konuşma dilinden alıntılar şiirini kolay okunur yapmaktadır..bazı yerlerde tad olarak reklam sloganlarını andıran yapıda ki dizeleri ile kolay okunurluğun ötesinde kolay ezberlenebilirliği veya en azından nüktesinin özünün akılda kalırlığını sağlamaktadır..

    Son söylediğim hususlar İbrahim tenekeci ah muhsin ünlü şiirleri içinde geçerlidir..

    ben şimdi bunları yazdım..Eminim ki dönüp okuduğumda yaw buralarında fazla uçmuşum..veya niçin öyle olsun ki diyebileceğim bissürü şey yazmışımdır yine..ama olsun

    Ne diyordu Osman Konuk...

    - anlaşırsak ben yokum.....

    Ve bende ilave ediyorum..

    -kendimle bile

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah 20.12.2011 - 01:25

    kendine kırk düğüm at
    kanayan yerlerinde koştursun yeryüzü atları
    sızılı bir akarsuya tuz kat
    görünsün hız eşyanın parlak yerinde

    kalk
    kırlara git
    uçurtma uçur ucuna anahtar bağlamadan

    herkese senden ben
    herkese benden sen
    (ucuz kafiye gibi olmasın da)
    sen işlemeyeli bozuldu desen

    @..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta