Herkes adını değiştirebilir yolculuklarının
Benim ki Muhammedi bir yolculuk mesela,
Bir dilaltı soyutkanlığı ya da şereflenmiş bir akşamüstü yorgunluğu…
Herkes kurtulabilir içinde ki gündelikçi kahpelikten;
Benim ki dolgun maaş-karlı alış-veriş mesela,
Sarhoş değilim üstelik
İçimde küfür dostlarından bir çirkin mezarlık işte…
Herkes tamir edebilir kırılmış omurgasını yaşamının,
Bir fuhuşatın koynunda ya da bir sabah namazında,
Ben, tabutların yetimhanesinde bir sabah namazındayım mesela,
Mahşere kadar ukubet bir geçmişin aff-ı duasında…
Küfredenler de var, sevinip selam verenler de bu dönüşe,
Sadece bana okunan ezanlar da var,
Ezanıma dil uzatan şeytanlar da…
Herkes şiirimden nasibini alabilir mesela;
İçimde, eski dostlardan cümleler mezarlığı işte…
Herkes hırpalanmış cesedine bir heyulâ kazandırabilir,
Ben, dünyayı kendisine temessül ettirmiş,
Şerefli bir peygamberin heyulâ ı ümmetiyim mesela…
Ve herkes hurda hafızasını tamir edebilir,
Olmadık bir ayetin bamteli vurgun sabahlarında.
Ya da vakti varsa küfrün çirkin zamanından,
Kendini sessize alıp,
Aşka steril bir çarşaf açabilir mesela…
Yeryüzüm, aklı çalınmış bir geçmişin çöplüğüdür
Şiirimin bitişinde,
Göbelez ruhlularla şeytan ilgilensin;
Cennetin anahtarı;
Allah’ın, yeryüzüne dokuduğu ayetlerde işte…
Ebu’l Rızgan
Ercan YavuzerKayıt Tarihi : 21.3.2015 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)