Herkeste esmiştir bir sevda yeli,
Isırmıştır mutlaka bir yasak elmayı.
Yasak alfabeli,
Kanunsuz heceli,
Kasırga nasipli,
Binbir dikenli bir gülü,
Tomurcukken mor sümbülü.
Hani derler ya gülü bülbüle sor,
Herkes kendi figanıyla sevmiştir.
Kimi bir goncayı, kimi bir çift gözü.
Ya sevdiğini bağıra bağıra,
Ya içten içe,
Ya melonkolik.
Kimi elini tutarak, gözlerine akarak,
Kimi taa yüreğinden öperek,
Ama sevmiştir mutlaka,
Kendi yürek diliyle.
Sevmiştir yani,
Utana, sıkıla,
Başını yere eğerek,
Gözlerini kaçırarak,
Kalbi balık gibi çırpınarak.
Sevdiceğim, diye mektubuna başlayarak.
Bazen yapraklarla konuşarak,
Bazen zülfi yare dokunarak,
Karınca misali yar yolunda yorularak.
Hani çocukça dediğimiz yazılar var ya,
Mutlaka karalamıştır herkes bir yerlere,
Baş harfini yazarak.
Bazılarının sevdası, yar göğnüne ulaşmadan,
Seven ile birlikte mezara girecektir.
Herkesin gizli sevdası olmuştur mutlaka,
Bazen dağbaşı kar, boran,
Bazen ovası sis, duman,
Bazen ılgın ılgın,
Mutlaka esmiştir sevdanın yeli.
Utana, sıkıla,
Gizli, saklı.
Herkes tatmıştır mutlaka,
Fasılası yaşamın,
Hüzün kokan mateminden bir nebze sevda.
Kayıt Tarihi : 17.4.2021 10:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sabah saatlerinde yazdım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!