Afedersiniz!
aklım dublex benim.
Bir soru sormalıyım
cevabı görümceli.
Siz donlarınızı elde mi yıkarsınız?
Hüseyin suda yıkıyor.
Öylesi daha rahatmış.
Soramadım ki
yıkarken mi giyerken mi diye.
Afedersiniz!
zihnim kuruyemiş benim.
Üzerinize afiyet olsun
azıcık deliliğin delisiyim.
Herkes Biraz Hüseyin
Akıllı adam değildi Hüseyin.
Akıllı adamlar çok sevmezler bir şeyi.
Şöyle derdi hatırlarım:
‘Yoktu severdim, geldi sevdim, gitti sevmeye devam ettim.
Kolundaki beni kadar oynamadı sevgimden.
Ben gelişini, oluşunu, gidişini değil
onu sevdim çünkü’ derdi.
Akıllı adam değildi Hüseyin .
Akıllı adamlar çok sevmezler bir şeyi.
Deliydi Hüseyin
Hem de zır deli!
İlk ben gördüm onu,
hızlıca düşüyordu.
Çok hızlıydı , bir başkası görmedi.
Bir ben gördüm onu
ikincisi olmadı.
Hüseyin büyük icat !
Zihnimin köşesini yiyip
birkaç düşümü içti.
İyice rahata alıştı.
Uçan karıncalar derdi
Sonradan kulağıma geldi
Tokatladım yere düştü
Düştüğünde uçmuyordu.
Bir ara fısıldadı,
gök yarıldı,
yer gürledi.
Düşer iken düşürmüş
bambaşka sevdasını…
Bir ben duydum onu
bir ara fısıldadı.
Çok sessizdi ve derin,
bir başkası duymadı.
bir ben duydum
ikincisi olmadı.
Karanlığımda yanımda durmuş
fark etmemişim.
Bir de
bir de..
Melekler varmış mesela
Hüseyin’in arkasında
Tanrı’nın önünde duran
Çünkü tanrı her vakit görmek istermiş meleklerini.
Hüseyin !
Hüseyin’i tanrı bile göremez.
Zihnimin aykırı köşesinde o.
Hüseyin !
Hüseyin tanrının da ikincisi
‘ikincilik’ der, ‘nasıl da büyük gaflet’
Akıllı adam değildi Hüseyin.
Akıllı adamlar çok sevmezler bir şeyi.
Hüseyin severdi.
Ay ışığını mesela
küme küme yıldızları
ve kesişimleri boşluk aşkları…
Deliydi Hüseyin
hem de zır deli.
Bir vakit buradaydı.
Yemin ederim!
Kafamın içinde,
sol lobumda elinde lolipopuyla.
Ara ara giderdi
ama mutlak dönerdi.
Bir ara karnıbahara gebe bir kentten bahsetti.
Kuşların geceleyin de uçtuğu.
Ben karnıbahar sevmem o yüzden olsa gerek
almadı yanında beni Hüseyin denen dümbelek!
Akıllı adam değildi Hüseyin.
Akıllı adamlar çok sevmezler bir şeyi.
deliler ise heder olurlar yolunda.
Bir ben bildim onu,
aniden oldu.
Nefes alıp verir gibi
bir başkası bilmedi
bir ben bildim onu
ikincisi olmadı.
Hüseyin…
Hüseyin!
Yolunmuş saçlarımın düşmüş teli,
dağlanmış zihnimin kekiği,
özleyişlerim,
rengi çalınmış gökyüzüm,
kalem batmış toprağım,
dertlerimin ekvatoru,
ikincisi dizelerimin ,
gömülü şarabım,
diş çürüğüm,
sarmaşığım,
kadınımın gülüşü,
ağlayamayışlarım,
masmavi okyanusum,
endişelerim,
endişeliyim..
Endişelendim Hüseyin nerelerdeydin!?
Gittin sandım!
Çayı iyicene abarttım
Yapabilsem ağlayacaktım.
Hüseyin..
Hüseyin! bir soru sormalıyım,
kafamı kurcalayan..
Yıkarken mi giyerken mi Hüseyin !?
Hasan GölbolKayıt Tarihi : 4.3.2018 01:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!