Olağanüstü bir dönemden geçilmekte.Milli birliğin,ulusal sınırların tartışılmaya açıldığı bir dönem, maalesef ülkeyi yönetenlerce dikkate alınmıyor.Dikkati bırakın, bu tartışma yetkili ağızlardan telafuz edilmekte bile.Her gün şehit cenazeleri evlere fiğan düşürürken; Amerikan emriyle bu mercilerle görüşme yapan başbakan,Suriye'de sözde Kuzeyırak görüşmeleri yapıp; Barzaniye'siz onların ne dediğine değil benim ne dediğime bakın'diyerek, Genelkurmay'ın; 'Ben PKK nın neyiyle görüşeceğim'sözünü ve Cumhurbaşkanımızın görüşlerini çiğneyip geçmekte….
Yarın onbinlerce insan bir amaç için Ankara'ya koşmakta.Bu halk hareketine katkı amaçlı beklediğim tek söylem girişimini duyamıyorum.Epey zamandır bir cok şiir ve makale türü yazilarımı sitede yayınlıyorum.Kendilerini LALE DEVRİNDE sanan veya o yaşamın bir parçası olduğuna kapınanlar, yazılarımı okumuyorlar.Ya siteden kaynaklanan bir durum var.Ya da tanımladığım insanlar benim bilmediklerimi bilmekteler…Bunun ne olduğunu söyleseler de ben de öğrenmiş olsam….Bakınız bu günleri arar olduğumuzda iş işten geçmiş olabilir.Atatürk Türkiyesi diştan çok iç ihanet duyasızlarınca çökertilmeye çalışılmakta.Bizler ve hükümet seyretme ile yetiniyoruz.Yazılarıma gereken yakınlık, adını ettiğim duyarlığın bana göre ilgi görüp görmediğidir.Hele bazı yazı yazmaya çalışanlar, kişi sayfalarına giderek yazdıkları üzerinde zorlayıcı dayatmalarla “işte sayfamda sizinleyim görüşlerinize falan filan”Yaşananlar onların hiç mi hiç sorunu değil…Benim iletilerim sayılıdır.Belli sevdiklerimle konularımı paylaşmaya çalışırım.Gerisi sıradan kamuya arz ettiğim biçimde okunmaya sunulmaktadır.Bu tür yazmaya ve okumaya gereken ilgi olmadığı ortada.Herkes kendi hayalötesinde uçmakta…
Yarınların herkesi candan kucaklar olması dileklerimle...Selam ve sevgiler...
Vursan da kafanı Taştan taşlara
Yazmasan ne olur yazsan ne olur
Yarınlar neleri açar başlara
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman