Yine altından kalkamayacağım serüvenler mi yapışacaktı yakama
Yoksa yine kendimi mi zehirleyecektim kendi şiirimle
Tadına doyulmaz sözcükler türetiyordun seni arıyordu ellerim
Üstelik ben dün ki kadar genç değildim artık
Doğmakta her geçen gün geciken çocuğumu
Saçları avuçlarıma hasret karımı arıyordum
Düşlerimi sırtına sarıyordum bir gece vakti
Ve bunu nereye kadar taşıyacaktın bilmiyordum
Oysa ne kadar berbattı gök yüzü dünya çok eksik
Mevsim bahar bile değildi daha
Papatyaların yolunu daha çok bekleyecektik
Nisan yağmurlarına kadar yaşamam belki mucize
Fakat ben yinede yüreğimde seralar açıp
Dünyanın dekorunu değiştiriyorum gece boyunca
Şuraya biraz çimler serpiştirip sardunyalar çevresine
Dere yataklarına akar sular seriyorum ve minik şelaleler
Yamaçlarda çam ormanları
Vadileri bin bir çeşit kır çiçekleriyle donatıyorum
Bütün kaldırımları geçiyorum tanıyor beni saçak altları
-Heeeeey avanak dünya ayağa kalk artık
Bu yürek çarpıyor çarpacak da daha
Üstelik anladım artık biliyorum
Kendimi feda ettikçe çoğaldığım apaçık
Uzat ellerini ne olur bu birden bire tutuşmak
Yanmaktır saçlarında cayır cayır yanıyorum
Yüzüme hasretinden çatladığım bir tebessüm yerleştirip
Kendimi ikinci bir enfarktüse sürüklüyorum
Daha çok heyecanlanıp daha çabuk varmak o muhteşem sona
Hayır o kadar cesur değilim korkuyorum ölmekten
Sana söylemediğim sözcüklerle çürümek ağrıma gidiyor
İstiyorum ki bütün şarkıları birlikte dinleyelim
Ve unuttuğumuz hiçbir yürüyüşümüz olmasın
Bütün yağmurlarda ıslanalım iliklerimiz kadar
Bütün kardan adamları süsleyelim
O kadar ve öylesine acı çekmeliyim ki
İki yüz metreden anlatsın yüzümdeki çizgiler kederimi
Birisi sokakta gördüğü zaman “işte bu adam” demeli
“Olması gerektiğinden kırk yaş daha ihtiyar”
Seni düşünüyorum, seni düşünmek güzel ve yorucu
Ellerini arıyorum zifiri karanlıklarda
Saçların dalgalanıyor mu görmek için deliriyorum
Güldüğün anda dudaklarının kenarında gamzeler oluşuyor mu
Yada ağladığın anda kirpiklerin ne kadar gamlı
Gözlerini öpüyorum bütün cesaretimi toplayıp
Göz yaşların dudaklarımda insanca
Canım yanıyor ortalık ağarırken
Cadde de çoğaldıkça çoğalıyor otomobiller
Ruhi Su türküleri dinlemek istiyorum ama yok
Bir adam çıksa diyorum karşıma seni tanıyormuş
Üstelik sırsıklam aşıkmışsın, bu beni hırpalıyor
Ve ondan dinlemek istiyorum sana sımsıkı sarılmayı
Belki otopsi raporunda kıskançlık çıkacak ama olsun
Alibeyköy’de bilmediğim bir sokakta karşılaşıyoruz
Yüreğim ağzıma geliyor seni köşe başında görünce
Üstelik acelen var ve koşuyorsun görmüyorsun beni
Yaslanıp bir duvara gözlerimi sımsıkı yumuyorum
Atlatmaya çalışıyorum yüreğimi sıkıştıran tehlikeyi
Durmadan seni arıyorum bir şehirde ve kimseye soramıyorum
Sorduğum anda beni vuracaklarmış gibime geliyor
Ve herkes benim peşimde...
05 Şubat 2002 Saat 07.17 Ank
Murat DemirciKayıt Tarihi : 4.12.2006 22:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Demirci](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/04/herkes-benim-pesimde.jpg)
Biri Çiğdem,biri Nergis
Vuruldular güpegündüz
Sorarlar bir gün sorarlar
Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar
Biter bu dertler acılar
Sararlar bir gün sararlar'Ruhi SU
TÜM YORUMLAR (1)