Zeus’un nazlı kızı
Afrodit’im
Kral Kroisos’un da aşkı
Artemis’im
Aşk mabedim
Ey şanlı kavgam
Trabzon’um
Sultan Fatih
Atan Rumları denize döktüğünden bu yana
kazanılması en güç zafer sendin
Tarih’e not düşülenler arasında
Seni feth etmeye gelenler
Altın sarısı saçlarına
Toprak kokan gözlerinde
Kölen oluyor
Ey kazanılamamış sevda…
Gözlerini korumak uğruna
İmparator Çe-Huang-Ti
Çin Seddi’ni imara başlattığında asırlarca sonra
Sultan Fatih Anadolu hisar sırtlarından,
Konstantinopolis’e haykırıyordu
“ ya sen beni alacaksın, ya ben seni”
Bu kara bir sevdanın ölümüne ilanı idi Dünya’ya
XI. Konstantinos demir zincirlerle donatsa da gerdanını
Fatih’in topları bir bir yıkıyordu ulaşılmaz surlarını
Ey İstanbul kadar güzel yârim
Sen fetih edenlerin fatih’i sin
Ulu batlı hasan hilal kaşlarından utanıp
Sancağı ayaklarının altına sererken
Sana mağlup nice cengâver gibi,
Dizinin dibinde can veriyor
Papa V.Nikolas roma için feryat etmiyor
Ölüm Arena’da kol geziyor
Gladyatörler bir tebessümün için,
Kızılca kıyamet koparıyorlar
Nerede savaş varsa sebebi sensin
Senatoda paylaşılamayan senin sevdan
Brütus Sezar’ı hançerlerken sırtından
Kara bir alın yazısını, Sensizliği silmek istiyordu alnından
Kral’ın da, köle’nin de sana taptığı dünyada
Colomb sihirli bir suyun kaynağında
Aşkını aramaya çıkmıştı bilinmeyen yarınlara
Yeni kıta’da, Amerika’da
Katledilen onbinlerce yerli aslında
Baban Zeus’a senin için sunulan
Kurbanlardı farkında olmasalar da
Kayıt Tarihi : 29.10.2016 12:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!