Her zaman suskun kalan yanım...
Oldum olası sessizliğin rengine yanığım
Hafif bir ürperti ardından pembe bulutlu ufuklara dalan nemli gözlerle
Tinime doluşan renkli gölgelere sanığım
Suçum eylememek
Kötü günleri avaz avaz bağırıp
Önümdeki adımları sendelemek
Suçum eylemek
Rast gele adımlarımı
Bir amaç uğruna biçimliyormuş gibi gerinmek
Her zaman suskun kalan yanığım
Hiç adını fısıldamadığım
Her an bir ad aradığım
Adlı arabalarda uğruna dolandığımı sandığım
Sandıkta bıraktığımı sandığım anılarım
Beni nasıl da sarmaladıklarını anlamadığım
Gökyüzüne kaldırmadığım başım
Çukurları takip etmekten muzdarip baş ağrılarım
Göz ucuyla geçiştirilebilecek kavislerde
Kuytulara dadandığım
Dadalara dadanmadığım
Sal(l) apati yarışlarda hep sonuncu gelip
Nasıl olsa hep salladığıma yandığım
Hep onu unutmaya çalışıp
Ona dolandığım
Çarşaflara özgürlük pankartımı açıp
Çarşambalara çıkamadığım
Bol keseden atıp salılarda salındığım
Sultanların salıncağında telgraflı yollarda bekçiliğe yollandığım
Cumaları hep tatile girip pazartesileri aşık olma ihtimaliyle uyandığım
Perşembeleri daha gelmeden perişanlık edebiyatına başladığım
Günlerimi biriktirip battal boy çöplere boşalttığım
Neden hep gelmediğini merak ettiğim saplantılarım
Gelmesine hiç de uğraşmadığım umutlarım
Uğraşmak zorunda kaldığım somutlarım
Adını unuttuğum soyutlarım
Soyunmak için giyindiğim gri boyutlarım
Biraz aydınlansam rengarenk olduklarına kandığım...
Seni taşımadan
Ağırlığında bunaldığım
Esamesi okunmaz masallarda
Uğruna savaştığıma inandırıldığım
İnandırıldığımdan bahisle
Temyize gitmeden kendimi akladığım..................
9 Mayıs 2004-İstanbul
Selim BayrakKayıt Tarihi : 3.9.2004 13:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)