Sene ikibiniki mevsimlerden sonbahar
Eğilip kaldı arza, kalkmaz oldu başımız
Ölüm denen hançeri, nasıl da sapladılar
Yürek, yürek çağladı, dinmez oldu yaşımız
Bir yaşamın ardından, kapanırken perdeler
Ayın şavkı gibiydin, sandukanın içinde
Elli yıllık ömrüne, sığdırdığın ömürler
Ruhumuzu okşayan, bir hayal şimdilerde
Birer, birer akarken, hasretle dolu yıllar
Kalbimizde kök salıp, öylece kalacaksın
Silinmez senden kalan, o derin hatıralar
İçimize doluşan, havamız olacaksın
Fısıltını duyarken, bir mazinin sesinden
Serabının aksiyle, yanar söner ufuklar
Bir kuş gibi uçtuğun, hayat penceresinden
Bastı seni bağrına, ebedi sonsuzluklar
Hayaller gerçek olsa, dönsen diyoruz geri
Dağları, tepeleri diyar, diyar enginleri
Meleklerin sırtında, aşıp gelsen mavileri
Doya, doya yaşasak, yarım kalan günleri
Hayır, uzakta değil, sen bize yakındasın
Ardında bıraktığın, beş hatıra yürekte
Belki bir bulutun, bir sisin arkasındasın
Soluk, soluk sen varsın, aldığımız nefeste…
Kayıt Tarihi : 17.6.2017 13:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Merhume, biricik halama ithaf'en Aralık-2002/Trabzon
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!