Her Yıldızda Bir Düş Parlar

elimden kayan yanık yıldızda parlıyorken düşlerim
dilimden dökülen masalların mucizelerinde kilitlendi beklentim
dön dolaş değişmeyen bir merkezde seyrediyor hoyrat dalgalarım
açılmayan kapıların dış tarafında kalıyor yapayalnız bırakılışım

görünmeyen yakınlığın ya da uzaklığın
yüreğimde sana açtığım yerde boğuluyor hüzünlerle
boynu bükük sevinçlerim
ala bürünen bir çığlık sıkıyor boğazımı yumruk gibi

sorularda gidip geliyor yarım aklım
sana yönelmişken her şeyim
seninle tamamlanıyorken eksik kalan her yanım
neredesin

şu an üzerime çöken gece
biliyorum ki senin de üzerinde
içimi titreten bu soğuk şüphesiz senin de içinde
duyamadığın bu gitar konçertosunda yükseliyor bütün duyumsamalarım
kaldırıp başını göklere…gözlerin kapalı…uzat ellerini…ve hisset
dokunduğun yangınlara düşmüş boşlukta girecek içine/içimde patlayan bu düet

daha tamamlanmamış pek çok bilmecenin
çözümsüz…gün görmemiş…el değmemiş parçası
koyup gidiyor önümde
yokluğunda cevaplar sessiz ve belirsiz

tanımadığım kokun doldururken odamı
dokunamadığım teninde dolaşırken hayallerim
bilmediğim tınısında sesinin
neye yarar aşkı aramak

neye yarar
sana 'seni seviyorum' demek
duyamayacaksan
asla anlamayacaksan
anlayamayacaksan
neye yarar sana her geçen gün biraz daha bağlanmak

öyle çok yaklaştım ki sana
öyle çok baktım ki gözlerine
kim bilir neleri düşlerken sen
ya da kim bilir nasıl da öfkeliyken
öyle çok…öyle çoktun ki bende

elimden kayan yıldızın ışıltısını
lütfen…sakın söndürme
her pırıltı sana adanmış bir düş
her yıldız sensin

ve bu şiir
sana yazıldı
yine
sen kim bilir
hangi yıldıza asıyorken
düşlerini
…bensiz

14.03.2007

Atilla Güler