ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
Gümüşlük sahilinde günbatımını bekliyorum.
Binlerce yıldır Karya’nın sularına gözcülük yapan Eklisia’nın, Myndos’un serinliğinde günbatımını izlemek, güneşi bir başka sevmektir ve renkleri…
Gümüşlük kahvenin ahşap sandalyelerinde, kumsalda, Tavşan Adası’nda tatilciler bakir bir cennetin,çarşaf gibi denizin ve günbatımının keyfini sürüyorlar benim gibi…
İngiliz, Türk,Hollandalı,İrlandalı,Alman çocuklar; Türkçe balık yakalamanın hazzını yaşıyor.onları izlemek, bir başka keyif…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Eminim ki çok kişi farkında bu mozayiğin güzelliğini yaşamaktan... ve bu ülke kurulurken toprağında akan kanın kırmızı olduğu gibi...siyaset olmasa...!!!!!çok güzeldi...finaliyle...teşekkürler paylaştığınız için...
Sizi tüm yüreğimden şahlanan duygularla kutluyorum.
Yazınızın her bir cümlesi, ayrı bir zenginlik , güzellik ve derinlik taşıyor.
Defalarca okunmalı!
bu güzel anlatıma bunca güzel dileklere katılmamak olurmuydu...tebrikler
Duygular o kadar güzel ve yerinde tasvir edilmişki, bize alkışlamak kalmış. Çok çok güzeldi... Yazan yüreği kutlarım. Sağlıcakla.
Keşke, dağlara sıkılan kurşunlar; çocuklarımıza kalem,bebeklerimize süt olsa…
Mehmetçik top yerine ekmek, su taşısa köylere,ağaç dikse,insan yetiştirse…artık ölmesin çocuklar,baharı bekleyen gençler,kadınlar…
Her dilde seni seviyorum’lar yankılansın dağlarda,ovalarda…kuzeyden güneye…
**************************************************
Keşkeeeeeeeeeee! demek geldi içimden, keşke!. Bir eğitimci olarak içim cız etmedi dersem yalan olur...
Çok düzgün bir anlatımla, duygulara seslenmişsiniz. Duygusalca...
Efendim, takdirlerim sonsuz, saygım da...
Çok harika bir deneme okudum.Aldı beni farklı alemlere götürdü eseriniz.Yüreğinize sağlık.Saygılar...
bu güzel denemenizi yürekten alkışlıyorum, kaleminiz hiç susmasın ibrahim bey,
saygı ve selamlarımla
Ölen; sen, ben, o, bu, şu değil..ölen insanlık maalesef.
Deniz gibi kucaklayıcı, güneş şuleleri gibi sıcak ve parlak ışıklarla yüreklere dolmak, o yürekleri aydınlatmak dileğiyle sevgili öğretmenim..lütfen öğretmeye devam edin, buna öyle ihtiyaç var ki..
Sımsıcak bir yürekle, sevgi dolu bir gönülle yazılmış, vicdan sahibi olan herkesin aynı düşüncede olacağına inandığım müthiş bir denemeydi..İçten tebriklerimi, dostça sevgi ve selamlarımı gönderiyorum o güzel yüreğe..
Tam puanla kutluyorum.
Çarpıcı mesajlar içeren denemeniz için tebrikler.
Evet her yerde ölen biziz, yani ölen insanlığımız..
Şu havasını teneffüs ettiğimiz,toprağına ayağımızı bastığımız,o toprakla beslendiğimiz,deniziyle yıkandığımız ANAdolu; Anadolu...
uygarlıklar beşiği, kaç uygarlığa analık yaptı,kaç kültürü besledi,
hiçbirini diğerinden ayırmadan...
Ama biz Anamızı inkar edip, ona ihanet ediyoruz.
Evet biz çocukları yani kürt,türk,çerkez,laz vs..
anamızı inkar ediyoruz,onun çocukları,yani kardeşler birbirine
husumetle bakıyor..
Ne acı durum...
paylaşamadığımız anamızın bedeni...
Evet, Hocam bu kültür zenginliğini, bu kardeşliği
milliyetcilik uğruna heba ediyoruz,birbirimize düşman oluyoruz...
sevmesini bilmiyoruz, aşkı bilmiyoruz...
sevmenin,aşkın dili olmaz, vatanı olmaz, insan olmak yeter...
Bu yaz, gümüşlük,yalıkavak,bodrum,akyarlarda 1,5 ay bulundum..
o oturduğunuz tahta sandalyede oturup, gün batımını, karşıdaki kos adasının ışıklarını seyrettim. Aklımda da ne kadar büyük bir zenginliğin içinde olduğumu tefekkür etmiştim..Medeniyetler gelip geçmişti buralardan..
gümüşlükte balık avladık çocuklarımla, köfte yedik, bodrum gazozu içtik,tavşan adasına yürüdük denizden...
ne büyük ayrıcalıktı bu zenginlikte yaşamak...
insan olmak...
insan gibi sevmesini bilmek..
duygularınıza katılıdğımı bildiririm...
muhabbetle...
Bu şiir ile ilgili 86 tane yorum bulunmakta