Yeşil bir kuş
Bilmediğim yerlerde
Bir ayet taşır gagasında
Kalkıp gider içimden bir deniz
Kabul olmayan bir dua olur
Dalını kemiren bir yaprak
Birileri birilerini acımadan vurur
Ve yürek tetik bekler başucunda
Kefensiz mezarlar kazınır
Gönülsüz göçüp giden turnalar
İnceden bir sızı yağmaya başlar
Ve kıyısında ayinler
Hoşnutsuz uyanır her sabah
Sen olmayınca
Her ikindi yasım tutulur
Birileri birilerini acımadan vurur
Bir sır düşer koynuna
Çakırkeyif bir akşam
Gülkurusu bir hazine olur
Bensiz korsanlar peşine düşer
Önsöz bırakırım yüreğimi
Sonrasını düşünmem hiç
Sen olduğun zamanlar düşer aklıma
Bir balık inatla karaya çıkar
Somut hiçbir şey kalmaz
Birileri birilerini acımadan vurur
İki bıçak volta atar hükümsüz
Her vurulan bizim için vurulmaz
Hüsran kokuyor her taraf
Her şey gelmeni bekler
Bir tek doğumdan ibaret zaman
Yaşayıp-yaşamamak eşit
Sonrasını bilmedim hiç
Ya şimdi sokaklar
Saklamadı diye mahcup
Rüzgâr tutmadı diye kollarından
Gözlerini kaçırır
Eller birbirine düşman
Sözler kan çanağı sabıkalı bir mahkûm
Kuşlar ağlar yitik gecelerin
Bir tek onlar anladı imanı
Bizi nasıl topa tuttuğunu
Etrafımda ne kar yağmur vardı
Her temmuz biraz daha üşüyorum
Her kış gözlerine vuruluyorum
Ve yüreğim saçlarından sarkan
Zemheridir şimdi
Neden kurşunlar öldürmezken
Bir gül öldürür
Neden resimler baştanbaşa siyah
Ressamlar yarım bırakır şarkılarını
Herkesin elinde bir mitralyöz
Yüzlerinde sırıtan maske
Ömrümden beslenir firavunlar
Ve insan bu kadar renk değiştirir
Oysa tanrı, bukalemunu da yaratmıştı
Birileri birilerini acımadan vurur
Hiç kimse anlamadı kimseyi
Tanımadı békesliğini
Ama tanır bizi buralar
Tanır mühürsüz kimliğimiz
Sende gördüm
Bir ülke, halkını nasıl ölüme mahkûm ettiğini
Ve cevabını bilmediğim bütün soruları
Gidişin kavuşmanın rüzgâra ihaneti
Şimdi nerelerdesin
Benim olmadığım yerlerde
Belki gonca tutuşan deniz
Ben hayatım boyunca
Böyle uzun ayrılık görmedim
Birde bana utanmadan
Neden ağlıyorsun diyorlar
Bu kadar sana benzemesi
Yaprakların erken kararması
Birde bana arsızca
Neden ölüyorsun diyorlar
Figüranların başrol olduğu bu oyunda
Seyirci olmak mı-ASLA
Ama bilmeliydin
Sen olmayınca
Çizgiler silinecek ellerimden
Biter o yeşil taktığımız aşk
Ve ben
Bir mayıs sabahı üstüme yığılan
Halkım kadar fedai bakışlar
Alnıma dayayıp
Kuruturken bir çeşme başına
Hiç arkama bakmadan
Terk ederim sendeki kendimi
Temmuz ’07
Lütfi YıldızKayıt Tarihi : 11.2.2008 19:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Derinliği olan
Güzel Bir Şiir
Ziya Gökalp'in Şehrinden
Gökalp gibi yıldızlar yükselir.
TÜM YORUMLAR (1)