Aşkın buz gibi suyunu doldurunca kalaylı su tasına,
İster istemez girdim günlerce süren sevda yasına.
İnsan sevdalanmışsa sevdadan anlamayan birine,
Canı gönülden ihtiyaç duyar has insanların usuna.
Aşkın tiridine bandırınca bayat helal ekmeğimi,
Muallimler kesik uçlu kalemlerle yazdılar emeğimi.
Aşkın ateşten gömleğini giymek hiç de kolay değil,
Çabuk yordular özgürce uçan nazlı kelebeğimi.
Aşkın asırlık çınar ağacının gölgesinde oturunca,
Sevda yorgunluğunu atamadım üzerimden doyunca.
Her türlü hüzün dolmuştu seni seven gönlüme,
Seni anlattım durdum, sevda ormanları boyunca.
Aşkın mektebine bıkıp usanmadan yıllarca gidip geldim.
Sevdanın hüzün dağlarını Ferhat misali sabır ile deldim.
Aşıkların meclisinde utana sıkıla oturunca,
Sevdaya dair sorulan her soruyu mahirce bildim.
31Ekim-01/kasım/ 2022
İbrahim Halil Demir
Kayıt Tarihi : 1.11.2022 08:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gönül sesinizi beğenerek okudum ve selâmladım.
Her şey gönlünüzce olsun Sn İbrahim Halil DEMİR kardeşimiz
En derin saygılarımla...başarılar dilerim,
Şen ve Esen kalınız her daim
TÜM YORUMLAR (1)