Ben size otların kralını
Anlatacağım biraz
Bu krallığı ona Allah vermiş
Doğusuna gidiyorum memleketimin
O var sürülmeyen yerlerde
Kıble tarafına gidiyorum
Zeytin ekilmiş sekilerde
O var kocaman sapsarı
O var vadilerin yamaçlarında
Batıda o
Kıraç yerlerde o
Su kenarlarında o
Afşin Elbistan tarafı
"Buğdaycık" diyor
Bazı köylüler "boz"
İncecik buğday sapına benzer
Gövdeleri bu saptan müteşekkil
Kamışa da benzer biraz
Ama tığ gibi ince
Yan yana birleşip
Köklerini yirmi santim civarı
Yuvarlak bir gövde yapıyorlar
Üstü de yuvarlak ama enli
Değişik büyüklükteler
Dikenli topuk otunu anlatmıyorum
Tığ gibi yan yana gövdeler
Önce yeşil sonra sarı
Savan otu diyen de var
Köküne bir kibrit vursan
Tek başına
Bir ateş olur bence
Ama çabuk geçer
Geçende paralı yoldan
TEM'den yani
Adana'ya gidiyoruz
Yolun derinleştiği yamaçlarda
Bize selam duruyor
Sağlı sollu
Ark kenarlarını sorma
Bir büyüyor bir büyüyor
Argı ara ki bulasın
Görünmez oluyor
Ot deyince ben en çok
Bunu anlıyorum
Dikenli çeti otu da yamandır
Fakat hükmü ovada geçer
Rakım yükselince bir numarası yoktur
Geliç, kayışkıran da
Tamamen otlardır
Ama şiirsel değildir
Benimki öyle mi ya
Rüzgar gülü mübarek
Nereden üflese rüzgar
Öbür tarafa savrulur
Tabiatın tabiat olduğunu anlarsın
Benim annem de bir köylü kızı
Ta inek beslenen devirden kalma
Ona da sordum
Bana "ayrık" dedi
Yarabbi böyle
Boyu yarım ya da bir metre
Ayrık olur mu
N'olur aklımı zayetme
14 Kasım 2013
Kayıt Tarihi : 9.12.2013 19:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!