Özgürlüğün martı kanatları vardı
Sürekli maviliğine, özgürlüğe kanat çırpardı
Korkaklar hemen sevgiden kaçardı
Kıskançlıktan olsa gerek
Hep göğe kaşlarını çatıp da bakardı
Çiçeklerin onurlu yaprakları mis kokardı
Uzaktan mutluluk arayan her aşığa
Elinde tutmak isteyen dikenden korkardı
Dolanır beden ve ruh dikenli sarmaşığa
Bir martı dolanır "aşıkı şeydanın" etrafında
Ya da rotasız bir gemi ayrılır aşk rıhtımından
İşte o vurgun saatlerde yıkılır koca koca şehirler
Takati kalmaz beden ülkesinin yok oluşun seyirler
Bilinmez, çılgın saatlerin sonu hangi saniyeye varır
Ya da anın bir an sonrası mutluluk için kime yalvarır.
Bir hüzün çalgısı duyulur sonra ta uzaklardan
Ya da mutluluk orkestrası kurulur ayrılıp tuzaklardan.
O andan sonrası ya martı kanatların vardır
Mutluluk ülkesine gül taşıyan
Ya da hayatına zincir takanların vardır
Zindan geçidine kül taşıyan
Ben hep martılara uydum, rotasız gemi oldum
Bitmeyen uzayan özgürlüğe upuzun yoldum.
Sen bir adımda durdun,
Martıların kanatlarını yoldun.
Kaçtın, geçmişe oturdun,
Gemilere tuzak rotalar koydun
Sonra gözlerimi akşam kızıllığına esir verdim,
Görmedim menzilde senden özge
Bulutlara haber verdin, siyaha boyanıverdim
Çizmedim hayatıma senin olmadığın izge
"Her şeyin arefesiydi işte o gün"
Bir bayram sabahına
Musmutlu uyanmak istiyordum
Bir anda sura üflendi
Kendimi mahşer meydanında buldum.
Yine onca kıyamet debdebe arasında
Bıkıp usanmadan o "aşinayı" arıyordum.
Dilaver Öztürk
Kayıt Tarihi : 27.11.2024 01:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!