Ektiğim aşk, bilinçaltımda güzel sevgiler fidesi olarak yeşermekte.
-Olumlu düşüncelerin meyvelerini vermek için varılışını beklemekteydi.
Yeni deneyimlerin, olguların, bekleyişlerin, rüyaların tohumu bilinç merkezimdedir.
-Özüme kadar yeşerdim seni severek.Seni sevmek dışında düşlerim olamazdı.
*Olumlu ifadelerin fidesi sendin.Sevmeyi, sevilmeyi, reddedilmeyi öğretti sevgin.Elzemdin ve beni mutlak düşlere sardın.
-Kendimle tanıştım, kendimle yarıştım.Seni bu arada biraz unutmuş olabilirim.Mistik yollarda geçiyordum.Metafizik okyanuslarda yunusluğumu eğitiyordum.
-Aşk, zerrelerini zer yapıyordu.Sana geldiğimde gerdanlığın hazırdı .
Bütün bilinçli gerçeklerim altın rezervi ve artık gönlüm zenginse ben de zengindim Elnaz..
‘GÜN’ olur, gün diye severim, gün olur hüznü sobeleyen hazan diye severim.Gün olur, gün’eşim olarak düşerim aydınlık yarınlara.
-Gün olur, harman yerine severim.Sevginin hasılatıyla özel bir benliğe kavuşur, senli olmanın zevkini yaşarım.
Gün olur , anlarım ki yalanmış her şey…Doğru tek şey varlığımmış meğer.
-Aldanmışlığın allarına pullanır gün yüzü görmemiş, benimle aynı kareye sığmamış güzelliğin.
-Her yanım, senden anılarla sarılır. Günümü doldurur öylesine yaşamak.
Bütün popüler şarkılarda adın okunur en güzel sözlerde.Beni çalar, aşkın ta kendisi.
-Gün olur, sen yoksun diye denizyosunlarının dostu olur yokluğun. Beni sarar bağrındaki kayalara.Beni de çeker derinlik.
Gün olur, kilitlersin kalbini.Bir daha kırmamak için.Oysa ,güzellerin kalbi incilerden, yakutlardan yapılmış kırılmışlık küpüdür.
-Açılarımızı tümlemeyen her şey o kalbi kırar.İçinde kemik olmadığında kalp kırılmışlığın kemiğidir Elnaz.
H A M U Ş" olur arındığım dünya.
Gözlerini gözlerime güneş kılalı güneş batmayan yürek devletimde susar karanlık.Meğer sen susturulmamış volkanların aşk bağrısın.
-Fay kırıklarına gelgit olur gelin düşlerin.
Meğer, ben kimse ‘ben’ değil, ben senden sonra ney’e dönütler besleyen yürek harcıyım.
Geçmişimde yaşamıyorum.Nedense beni orada sorguluyor aşk ve hayat. Geçmişim senden sonra geçememiş sınıfı.Orada kalmış, oralı olmuş geçemeyenlerim.
-Nefeslerimin sayacı olmuş sensizlik. Sensiz her nefes alışımın faturası gelmiş. Otomatik ödemeye almış algılarım, sevgilerim, sevdalarım.
Nefsimin elektriği olur senden akan şey.Sensizliğin mucidiyim, senli düşlerin kavuştaklarında susar umutlarım
Yazılmamışlığa bakire kalır yazgı.
“Aşk yüzünden edilen feryatları duy,
Dökülen gözyaşlarını seyret...
Çiğ insanları nasıl pişirmede,
Seni nasıl olgunlaştırmada..”
Mevlana
-Yaşanmışlıkları yazarak yaşamanın etken çatısındaki özneyim. Sen bağrı yanık bir fiilsin.Çekimleniyorsun geçmiş zaman kiplerinde. Zamansızlık başlıyor, sensizliğin sonunda.
Ben’den eser yok diye, yazmaya başladı üstbenlik.Ben’den eser bırakmadı bedbaht gidişin.
-Oysa sevi kütüphanemdin. Hülagü gibi yaktım yüreğindeki bütün kitapları.
-Ben Fırat’ın kül aktığı yazgılar haliyim. İçimden başladı kitabi sözlerinle yakılışının akışı.
-Her damlan yaktı içimdeki kitaplarını. Her sözün, Dicle oluşunu bitirdi.
Ben mahzun, mahsur, mahsup, senli küllerle akan Fırat.Mezopotamya ‘da el ele, dil dile, aşk aşka,üst üste , ilim ilime sarılışımız yok Elnaz.
“Her şeyim sen oldu,
Ölümün alacağı bir şey bırakmadın bende...”
Yannis Ritsos
Kayıt Tarihi : 4.1.2013 17:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!