Her şeyi ben bilemem... Gezdiremem her an başımda mühürlü kavuğu. Zorunda da değilim zap etmeye şu duygularımın arsız dizginlerini sana koşarken. Yakışmaz bana kaybedeceğim diye kılıcımı kuşanmamak ve dahi mutsuzum diye gülümsemeyi bırakmak. Ellerimden zemzemi içmeli cehennem ahalisi her vakit. Ben hüsran savaşlarının tutsak gazisiyim. Var da yoluna git.
Her şeyi ben bilemem. Hatalarım, hataların, bardaktan boşalırcasına hatalar. Olmamalı gene engel adını unutmaya. Sustuk bitti! Sustuk, bitti... Sustukluğumuz kalıcı bundan sonra. Varsın olmasın denk, estetik kaygılarınıza solgun rengi, ele avuca tutulmayacak kadar parçalanmış... Olsun! doyurmasın, tatmin etmesin, doğrularınızı, isteklerinizi. Ben şu kırılmış kabuğumda huzurluydum, görüyordum gerçekleri...
Her şeyi ben bilemem. Tutuyorum kalemi diye sizin sevdiğiniz bahçeyi çizecek değilim. Güzellik algılarınıza hizmet edecek şiirler yazamam. Şimdi korkma zamanı mıdır? Oturamayacak kadar yaklaştık artık. Yorgunum ama duramam! Seviyorsun diye kulağından tutup yamacıma oturtamam. Varmalı şimdi lahitlerin en güzeline. Kalbimdeyken hala aynı hisler, kendi mezarımı kendim kazamam..
Mehmet Habip Güney
Gelip geçici olamazdı
Ya da bir resimdi çizilmiş yastığıma
Onunla hep



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta