Çocukluğun kıyısından geçip gitmişim gibi akıp gidiyordu zaman. Akan bunca şeyin arasında bunun sözü edilir mi, bilinmez. Öyle ya; “her şey akar, bir ırmak gibi…”demiyor muydu, Herakleitos. Akıcı bir hayat, her şeye akan,her şeyi akıtan…Değişiyordu her şey, ben bile… Gecikmeli de olsa akan zamana, hayata gözyaşına uyumum, yine de değişimini iliklerime kadar hissediyordum her şeyin…
Gecikmeliydi diyordum her şeyi hayatımın. Bir yıl gecikmeli olarak bitirdiğim İmam Hatip Lisesi’nden sonra beş yıl daha beklemem gerekecekti üniversite için. Bu arada yaş otuz üç, askerlik henüz yapılmadı. Akademik kariyer için gecikmişim. 27 yaşında profesör olanların efsanelerinin anlatıldığı bir ülkede benim altmış yaşımda profesör olmam gereksiz artık.
Hayatı hep geriden takip etmenin hantallığı çöküyor yer yer üstüme. Yaşama geç katılmanın bedelini hep öderim. Okula işe, randevularıma, ödevlerime ve sınavlarıma hazırlanma da geç kalma rekorları kırdım her zaman. Babam otuzundan sonra ev, iş ve eş sahibi olmuş. Ortanca ağabeyim randevularına geç kalmakla meşhurdur. Aileden örnekleri çoğaltmak mümkün. Velhasılı bu geç kalma işi fena halde canımı sıkıyor.
Eskiler, sabah erken kalkmanın faziletinden dem vururlardı. Galiba haklılardı. Geç yatmak ve geç kalkmakla hayatta bir bereketin hasıl olmadığının resmidir hayatım.
Hayatta geç kaldığım her şey, karşıma oldukça yüklü bedeller isteyen kabuslar olarak hep karşıma çıktı. Geç yatırdığım telefon, su, elektrik faturaları; öğrenci ve öğretmen olarak geç girdiğim dersler, öğrenmede geç kaldığım ve şimdilerde oldukça sıkıntısını çektiğim yabancı dil yüzünden ve şimdi hatırlamadığım durumlar, olaylar ve kişiler karşısında hep bir bedel ödemek zorunda kaldım.
Ancak, doğacak çocuğum bana dede demesin diye evliliği erken yapmamı bunların dışında tutmam gerekir sanırım…
NOT ORTALAMAM BİR SABIKA KAYDI GİBİ PEŞİMDEYKEN
Sabıka kaydı temiz olmayan bir vatandaşın sosyal hayatın sınırları içinde karşısına bundan dolayı çıkan engeller çok iyi bilinir. Hatta, hapishaneden yeni çıkmış bir mahkumun hapishanedeki son günlerinde kararlı bir şekilde “-Artık adam olacağım.” Diye kendisine ve çevresine bunu sık vurguladığı da bilinir.
Özgürlüğünün ilk günleri umut doludur. Açtığı her kapı sabıka kaydından dolayı yüzüne kapanınca, kurduğu her ilişkide ısrarla sakladığı, kaçtığı, örtbas ettiği geçmişi ile yüzleştirilince tek bir seçenek kalır kendisine… “ eski ilişkiler” veya “belalı alışkanlıklar”
Okul yılları pek de parlak geçmemiş biri olarak sonradan bunun ceremesini eğitim hayatımın her sürecinde çekecektim. Başvurduğum her durumda geçmişimle yüzleştirilmem ilginçti.
Özellikle 28 Şubat’ın eğitim alanındaki baskıcı tavırları ile benim İHL’li olmam bir yerde çakışınca kendimde ayrıcalıklı bir kimlik olduğuna dair sahte bir gurur bile oluşmuştu.
Aslında bir işkence kampı lezzetinde nefret ederek bitirdiğim okuluma karşı ve onun bana verdiği kimliğe karşı bir sahiplik duygusu da buna eşlik etmişti.
İşte eğitim sistemine nereden girdiği belli olmayan bu not ortalamalarına ve transkript fetişizmine veya paganlığına karşı fazla direnmenin de bir anlamı yoktu, sanırım.
Buna bir özel eğitim kurumunun rehberlik sevisinde çalışırken, kaydı sevinçle yapılan ama neredeyse okuma yazmayı zor sökebilen bir okul
lise
birincisi ile karşılaştığımda iyice ikna olmuştum. Aynı okulda ÖSS’na hazırlanan bazı öğrencilerin alacakları OÖBP’nı öğrendiğimde duyduklarım beni daha da öfkelendirmişti bu sınav sistemine karşı.
Tek maharetleri uysal bir biçimde ders dinlemek ya da ezberleyerek öğrenmek olanların, aslında hiç hak etmedikleri halde bazılarından “kutsal bir güç tarafından seçilmişcesine”
Bu sınava büyük avantajlarla girecek olmasını içime sindiremiyorum. Bunun acısını tanıyorum çünkü…Diğerleri ise benim gibi bir sabıka kaydı gibi arkalarından gelecek not ortalamalarıyla kendilerine açılacak mucizevi bir kapıyı bekleyecekler. Kimbilir belki bir gün onları lanetleyenlerin merhamet damarları gevşer biraz…
.
Kayıt Tarihi : 11.8.2006 13:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!