HER ŞEYE RAĞMEN
Şiddetini sevdim
Nerden yağdığı belirsiz kurşunlarını,
Faili belli cinayetlerini de sevdim.
Evleri yanan köylülerin direnişini sevdim.
Dinlerini dillerini Kürdünü, Arabını, Süryanini, Yezidini.
Az da olsa Türkünü sevdim.
Bende güneşli iken sende yağan karını
Kızıltepe'den geceni sevdim.
Senden, babamın çocukluğunu,
Annemin bahar gözlerindeki sonbahar bakışını,
Derik'e göç eden çocukluğumu izlemeyi sevdim.
Tarihe direnişini,
Dağın başında yıkılmayan asil duruşunu,
Her ırka kardeşçe açtığın sıcak yaşam kucağını
Sevmeyi oğrettiğin için sevilmeni sevdim.
Akşamın sokağa çıkmaya yasak olmadı hiçbir zaman
Sokağa çıkmaya cesaretin yasaktı.
güvenlidir diye,
karlı akşamlarda mezarlıktan sevgilisini eve bırakan için
yasak değildi.akşamların
yirmi iki yaşındaki aşık, yirmi iki kurşunla
faili belli cinayete kurban gidebilir mezarlıktan dönerken
Ona rağmen sevdim seni
Hiçbir sevgiliyi senin kadar sevmedim
Elini alıp yüğreğime götürmedim
Benim elim senin yüreğinde.
Kayıt Tarihi : 9.4.2007 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'Az da olsa türkünü sevdim' mısrasında anlatmak istenilen 'Türk' mü, 'türkü' mü? Yazım kurallarına şiirin bütününde dikkat etmiş olsaydınız eğer, 'türkünü' sözcüğünün küçük harfle başlamış olmasından, 'türkü' anlamında yazıldığına kanaat getirirdim. Ama bu durumda ne anlamda yazdığınızı anlamadım.
Konuştuğumuz ya da yazdığımız dil 'ana dili'miz olmasa da 'teyze dili' olarak kabul etmemiz gerektiğini ve ona iyi bakmak gerektiğini düşünüyorum.
BAŞARILAR...
TÜM YORUMLAR (1)