Sana söylemek istediğim şeyler geliyor aklıma, kendim susuyorum kendim dinliyorum..
Ne yaptıysam ne ettiysem söyleyemedim,
Ne çok sustuysam, tüm dünyaya sağır olmuşum.
Örneğin; kendimden başka hiç kimsenin sesini duyamaz hale geldim,
bu kötü, çok kötü...
Hiç değilse senin sesini duymalıydım. Ama sende konuşmuyorsun.
Allah sana bir ağız bir dil vermiş, konuş..
Bir ses, bir harf insanların hayatını değiştirebiliyor, hayatımı hayatınla değiştirmeliyim diye düşündüm.Bir türlü içimdeki şu şeyi şeyi işte ifade edemiyorum söyleyemedim henüz ona..
O da hiç anlamadı.. Ama anlatmalıydım bunun için şanslı olmalıydım. Ki oldum şans bana güldü, ama neresiyle bilmiyorum.. Kağıt ve kalem vardı ikimizin önünde de bunu ona bu şekilde söylemeliydim, tek becerebildiğim şekilde. Teknolojik aletler olmadan, konuşmadan.
Sadece içimizden konuşacaktık,gözlerimiz birbine temas edecekti.
Hemen yazdım kağıda;
+neden senin yanında kendimi dünyanın en mutlu insanı hissediyorum?
-Bilmem, neden?
+Gözlerime baktığımda anlamıyor musun nedenini?
-Hayır.
+Gözlerime benim sana baktığım gibi bakmalıydın.
-Ne demek istiyorsun?
+Anlamadın mı hala?
-Hayır, anlamadım.
+Midem de kelebekler uçuşuyor derler ya hani aynen öyle oluyor, ama birgünlük bir şey değil. İlk gün öldüler çünkü, sonrası ölümsüzler hiç bitmeyecek olanından.Başımı omzuna koyduğumda dünyanın en rahat yeri oluyor orası, kendimi sende buluyorum her seferinde.Kokunu çok kez içime çektim senden habersiz, affet.
-Ne zamandır böyle hissediyorsun?
+İlk güldüğünde..
-Gerçekten mi?
+Evet, bir kez güldün ben defalarca güler oldum, her gün yatarken aklımda senle uyuyup senle kalkar oldum. Her günümü aklımda geçiriyorsun.
-Ne diyeceğimi bilmiyorum.
+Bir şey demeni beklemiyorum zaten, sadece beni anla, sen anlamadıkça ben ağlıyorum.Ruhum bedenime ağır geliyor.
-Böyle konuşma üzülüyorum.
+Hayır hayır sakın üzülme, ben üzülürüm senin yerine.
-Seni üzmek istemiyorum.
+Bİliyor musun? Seni üzmek istemiyorum diyenler en çok üzüyor.
-İsteyerek üzmedim, üzmem de.
+Biliyorum.
-Bana çok kötü bakıyorsun şu an.
+ Masum bakışlar onlar, sana bakarken istem dışı öyle oluyor.Sen o bakışların altında yatanları biliyor musun?
-Mesela?
+Buraya kadar yazdıklarım, anlattıklarım..
-Beni yanlış anlamanı istemiyorum..
+Gözlerinle söylediklerin birbirini tutmuyor, emin olabilirsin..
-....
Cevap alamamıştım, kağıdı önüme itti ve kalktı..
Benim dilimden anlamıyordu, ben yazarak kendimi ifade ediyordum çünkü.
Konuşsam boğazımdaki düğüm engel oluyordu, yazsam o..
İletişimsizlik vardı..
''Konuşarak da anlaşamıyorduk, susarak da.. Ben yazmayı tercih ettim, o hiç okumadı..''
Bir daha bu konuda hiç konuşmamıştık..
Ama aramızda adını koyamadığımız bir şey vardı, buna eminim kesinlikle vardı..
Biz de; Aramızdaki şey bitmesin diye hiçbir şey olduk, en azından ölene kadar sürüyor..
Kürşat ÇekKayıt Tarihi : 1.3.2013 00:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!