Akan dereler gibidir
Gürül gürül küçük umutlarımız.
Neler düşünmeyiz genciz elbette
Elbette düşler peşinde koşarız.
Şimdi el eleyiz şimdi beraber
Bütün saadetlerin yanı sıra,
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Yaratmak demek, yoktan var etmek demektir ki, bu fiili ancak Alemlerin Halık'ı olan Allah yapabilir. Eğer kastedilen şey ortaya koymak ise, bunun da ilk kaşifi şairin iddia ettiği gibi kendileri değildir. Zira Allah Adem ve Havvayı yarattığı zaman sevgiyi ve nefreti de yaratmış ve onların kalplerine her ikisinin de mayasını koyarak onları birbirlerine eş kılmıştı.
Sevgi ve muhabbetin her şeye öğretilmesine gelince: onun mahlukata ve tüm mevcudata anlatılıp öğretilmesine hiç gerek yoktur. Zira Allah canlı cansız bütün varlıklara onu onları yarattığı zaman öğretiyor. Yani hepsi de doğuştan bu muhabbet işine aşinalar. Hatta, onlar bu işi bizden daha iyi biliyorlar ve daha güzel hayata geçiriyorlar. Bu iddiamın gerçek olup olmadığını merak edenler birazcık belgesel izlerlerse mevzuya ayn-el yakin vakıf olurlar.
"Aşk" mevzusuna gelince: bu kelimenin icat tarihi çok da eski değildir. Zira ne Kur'anda ne de sahih hadislerde böyle bir tabir geçmez. O dönemlerin şairlerinin şiirlerinde de böyle bir tabire rastlanmaz. Çünkü bu tabir çok sonraları uydurulmuş bir kelime olup mana olarak da; sevenin sevdiği kişiyi -tıpkı sarmaşık bitkisinin kendisini ayakta tutan canlı payandalarına yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir. Bu tabir icat edilmeden önce sevgi tabiri için "Hub" sevmek tabiri için de "Muhabbet" kelimesi kullanılırdı.
Mekânın cennet olsun Üstat. Nurlar içinde uyu.
Duyun ama kıskanmayın bizi.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta