ne anlatabilirdi ki bir şiirden başka
aramızda yaşanmış ya da ölünmüş her ne varsa
bir başkasıydı o diyorum
eski halimi soranlara
aslında değişen bir şey yok
duvarlar hala suskun
mayınlar hala serseri
ama intiharı farz kılan hüzünlerin ortasında
dudaklarım kanar olmuş sustukça
bir de kalbim...
seninse ellerin titriyor
oysa üşümüyorsun
gözlerin maviliğini yitirmiş bir deniz gibi
durgun
ayrılığı yendiğimiz ilk gün söylemiştim ya hani
...bakalım hayat bu defa
...hangi acıyla susturacak bizi
işte bu gün o günmüş gibi
son kozunu oynuyor hayat
nefesimde hissedemiyorum nefesini
gölgede parlayan bir orak var
değişmeye başlıyor gecenin rengi
yağmur
karanlıkla karışık yağıyor üstümüze
keşkesi çoğalıyor cümlelerin
çaresizim
taşı sıksa şiirini çıkaran ellerim
saramıyor yüreğini
incinme diye
kollarım ürkekçe tutarken bedenini
usulca fısıldıyorsun kulağıma
- sarılabildiğin kadar sıkı sarıl bana
nefes almasam da olur!
- böyle konuşma ne olur...
önce gözlerin kapanıyor
sonra kolların düşüyor iki yana
sen
gidiyorsun herşeyim!
şimdi söylenecek ne çok şey var
ama susulacak daha fazla...
(bu gün yoğun bakıma kaldırılan kanser hastası Hale Karagöz'e ithafen)
Hakan KaraliKayıt Tarihi : 28.8.2012 13:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!