Onbeş ocak ikibinonüç
Pazar ertesi
Ve saatim çalışmıyor.
Akrep yelkovan ile yarışmıyor artık
Dağıttım kadranı.
Dağıtan, dağılan, dağılmış olan
Her şeyi çok seviyorum
Deliliğim kadar.
Bazen sayfalar dolusu..
Saçmalamak geçiyor içimden.
Dizginliyorum;
Ruhumun, rayından çıkmış cümlelerini.
Harf harf, kelime kelime, cümle cümle
Sana koşuyorum.
Şiir oluyorum bazen,
Bazen bir hikaye..
Ama en çokta sen oluyorum.
Böyle deliyken ve böyle avare..
Aylardan sen
Yıllardan sen
Günlerden sen
Saatler sensizliği asırlar geçiyor.
Miladım sen
Milenyumum sen
Çağım, asrım sensin.
Gençliğim, güzelliğim,
Yaşlılığım ve çirkinliğim sensin.
Her şarkı seni anlatıyor
Her şiir sana dairdir
Her ağıt ayrılığın koynunda doğuyor
Her umut vuslata dair
Acılar olmasaydı
Nasıl yetişirdi büyük sevdalar.
Acı, gözyaşı, ayrılık olsa da
Her aşkın sonu..
Seviyoruz be Allahına kadar.
(Yoksa nasıl yazılırdı
Bunca şiir, bunca şarkı.)
Her sabah..
Gülümseyerek uyanıyorum uykulardan.
Seni düşlemenin en güzel olduğu vakitler de
Hava gibi doluyorsun ciğerlerime.
Gözlerinle gülümsemek hayata
Ve sen olmak baştan sona
İşte asıl mutluluk bu, olmasan da yanımda
Şu an son gecemizi düşünüyorum
Gözlerinin içi yangın yeri gibiydi.
Merak ediyorum;
O yangını başka kim söndürebilir di?
Hatırla; o aşk fırtınasını.
Sadece bir an olsun,
Gözlerime bak ve beni düşün.
Hissedebiliyor musun tenine değen rüzgarın ılık okşayışlarını
dil-ruba
21 Ocak 2013 Pazartesi /04:30
Kayıt Tarihi : 21.1.2013 04:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

başında gelen melek kalpli şair
şiirlerinizi okumakdan haz duydum
saf ve temiz yazılımlı
abartısız okuruna güzel bir sunu
çok hoş olmuş
yüreğine sağlık kalemin hiç susmasın
TÜM YORUMLAR (2)