Her Nisan’da Hasretin Düşer Yüreğime
Nisan yaklaşırken yağmurlar baharın gelişini müjdeler,
Çiçeklerin açılışı,
Ağaçların açması,
Kelebeklerin uçuşarak çevresini kolaçan etmeleri,
Yıllar öncesi, bu günlerde,
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Öyle seviyoruz ki annelerimizi, nazımız,olduğumuz gibi görünüşümüz hep ona... Göçüp gittiği zaman bile sitem yine ona.Tebrikler şair.
Nisan baharın neresine...duyguları da yüreğin. tebrikler acı da olsa
Sen yaz ne olursa olsun...
Sen yaz serserice de olsa...
Sen yaz dil sussun kalem şakısın....
Sen yaz Hatice satırlar da sana şahit olsun...
Sevgiyle kal dost....
-şimdi sevdalı bir nehir geçer yüreğimden
o nehir ki
annem...annem-...demiş canyüreğim...
Ne kadar büyüsek de
anne özlemi
denizlere kavuşmak isteyen bir nehir gibi artar özlemle...
mesela
her çiçeğin açılışında
güneşin pırıl pırıl aydınlığında
nisanın bahara duruşunda
mesela
bir çocuğun tebessümünde
sevdiğin kadının her nefesinde
bir mutluluk yeri veya bir yangın yeridir anne...
-çünkü yaratan ve yaşatan onlardır-
hatice hanım,
şiirinizi ve anne sevginizi can-ı yürekten kutluyor,
sevgiler sunuyorum...
Nisan ayının bahar başlangıcı olması ve insan hayatının her evrede yeniden hayat bulması ve yaşama yeniden başlaması gibi güzel bir çalışmayı kutlarım saygılar hasan karabay
harika yürek ses vermiş bir kere şiir seslenişin nede içtennn....kutlarım canım arkadaşım
Tüm neşe dolu sabahların güneşi
üzerine doğsun...
sabahın hayırlı
gününe mutluluk dolsun ...
çok hoş anlatımlı şiir paylaşım
sunumu okudum
yüreğine saglık kutlarım
'Muharrem 'hocam demiş ki anlamını kaybettim...
şimdi bu şiiri anlamak için yapmanız gereken hocam
eve gittiğinizde çocuğunuza diyeceksiniz ki, bir gün bizleri kaybettiğini düşünerek bizlerin yokluğunda yaşadığın duyguları hayal ederek bir kaç satır yaz
ve bir çocuk kalbindeki saflığın diyalektiklerini okuyacaktır sana
buradaki anlam bütünlüğü , Anne ve kız arasında ki ilişki
küçük bir kızın anne kokusundan uzak kaldıktan sonra toplumun ona vermek istediği paye ...yazılanlar anladığım kadarı ile demirden çelikler ile örülmüş yetişkin bir kadının duyguları değil
küçük bir kızın anneye olan özlemi
zira biz büyüdükten sonra kirleniyor dünya
yorumlarımızla şiir yazanlara bir katkı sağlamamız lazım madem açıklamanız gerekiyordu hangi anlamı manayı kaybettğinizi sevgiler
ÖLÜM ÖTESİ FARKLI BİR ALEM... SONSUZ TEK VARLIK ALLAH..ANA İSE BU DÜNYANIN EN SICAK VE İNSANI EN ÇOK KUCAĞINDA TAŞIYAN AYNI ZAMANDA KENDİ VUCUTUNDA TAŞIYAN.. VARLIK KALEMİN DAİM OLSUN....
aslında nisan ilkbaharın adı ama kalemde de yürekte te hasret düşmüş dizeler kaleminize yüreginize saglık saygımla
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta