Her nefesi hayat olan adamdan,
_______________________Gözlerinde güneşi taşıyan kadına…
Deli AŞKIM benim, hasret çekilmez oldukça; her gülüşüne özlemli türküler yakarım şehrimde… Yağmurla yağdıkça yokluğun sızıları, üşüyen parmak uçlarımdan dökülen binlerce satıra güller açtırırım. Bir damla olup şehrine düşmek isterim ay yüzlüm, az ama delice yağmak şehrinin arnavut kaldırımlarına… Şah damarlarından süzülerek yüreğine akmak, seni sende yaşamak velhasıl tek derdim
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Onu özlüyorum..'
Unutmak istediğim kadar yürek dağlıyordu yokluğun..
Sonunda bir çift söz buldum kendime ve çekildim köşeme sessizce izlemeye..
�Üstüme gelmeyin, çok yorgunum�
...
Dayanır mıydı bu yürek böylesine direnmeye?
Dokunuyordum içini açıp, her defasında elime kan bulaşıyordu..
Yani hala sıcacıktı yaram..
Kısacık bir mutluluktu yaşadığımız..
�Biz� olmanın heyecanını henüz tadamamışken, koptu kelepçemiz..
�Ben biçeyim bir asır, sende bir gün sevgimize..�
...
Kulaklarımda hala ilk gün ki rüzgarın sesi..
Sanki çıkıp gelecek gibi bir yerlerden..
Oysa gitti giden çoktan, gitti giden(!)
Ne bir daha yıldız kaydı gönlüme nede sevdasının ağır sendromundan sıyrılabildim..
İçler acısıydı bu kaybettiğim..
Kendime dönsem, aynalara küskündü yüzüm..
Yüzüm başı boş, yüzüm askıda bir sevdaya..
Bir sevda böylesine güzel gülen bir maske bırakmıştı bana..
'Emanetidir yüreğimin son sesine dair!'
...
'Bitti sevdam...Gitti sevdam...Çok uzak şehirlere!'
...
Vicdanım sızlamıyor sanma bu öfkeyle..
Elim silahıma gidip geliyor ama nafile..
Canıma katletmekten değil çekincem..
Tek derdim 'ya dönerse bir gün' diye!
�Ya dönerde bulamazsa..�
...
Ve bilmediğim bir yerlerde benden habersiz ve benden bir haber yaşamaktasın ya..
Rüzgarlara iletiyorum bir küçük temenni kendimce..�Sensiz kış kıyamet bu yürek, iyi bak kendine.. �
...
'Gittiğin gün, yüzüme yakıştırdığım kaç tane ifadem varsa hepsini bir köşede topladım, herkese yasak bu çehre..'
Sebebini sorma �çek git� deyişimin..
Dilim,köşeyi döndüğünden beri secdelerde..
Dünyayı ıslak seyrediyorum..
Gözlerim nisan yağmurlarına tutuk..
Seyir defterimin, yüz bilmem kaçıncı sayfasındayım senden yok eser..
İzinin tutsağı seferlerde yitiriyorum umutlarımı..
Bulur muyum izini, kurtulur muyum bu sen darbesinden..
Kavuşur muyum bir senime daha ölmeden.. (?)
'Her sensiz biten ve sensiz doğan gün köreltiyor �evet`lerden�..
...
Bu kadar mı geniş sevmiştim seni..
Çöllerde susuz kalmış gibi düştüm peşinden..
Yastığıma başının bıraktığı çukura her bakışımda..
Bir kez daha vuruyor sen yanımdan özlem..
'Yine kan kusuyorum kurşunlara gelesi asiliğime!'
...
Gönlümün sevinç buğusu hayallerine, uyuyor uyanıyorum..
Oyuncaklarımı kucaklıyorum sen diye..
Öpüyor okşuyorum bir yanına soğuk esmesin diye..
Gözlerine nazar değmesin diye, resimlerini çıkartıyorum aklımdan..
Bir dönsen!
Sana kucak dolusu mutluluk saklıyorum..
İstemediğin kadar acı tüketiyorum geleceğin güzel günlere..
Ellerine saklıyorum kalbimi, avuç içlerinde azalırken tut diye..
Seni çıkartıyorum dünden, yarınıma..
Ecelime ter döküyorum sevgilim..
Nerdesin?........
Değiştir yıldızların yerini...
Ayın yerini...
Korkma güneşten...
Aç gözlerini...
Bir su mavisi ol
Saçıl maviye...
Gökkuşağına boya renklerini...
Uç bir kuş kanadında
Rüzgara karşı
Takıl bulutların peşine...
Fırtına ol meltem ol
Dans et başaklarla..
Nedensizce aşık ol delicesine...
Yağmur ol
Düş sevdiklerinin üstüne
Azgın bir nehir ol
Ak akabildiğin yere...
Durma öyle...
Karış toprağa çoğal
Sevda ol..aşk ol
Aç çiçeklerini aşk dolu yüreklere..
Seni sevdiğini düşün herkesin,
Çekinme,
Kandır kendini.
Sevginin olduğu yerdesin..
Sil at
Hayatından mutsuzluk veren herşeyi..
Birgün,
Anlayacaksın nasıl olsa
Vakit dolduğunda...
Sevmek yanlışsa,
Doğruyu yapmak
Kimin umrunda.
Düş gönüllere,
Aşık olmanın
Ve aşkı yaşamanın
Çok yolu vardır...
Gel desem sana...
hiçbir şey sorma hiçbir şey konuşma,sadece gel..
gelirmisin?
hadi desem yada..
hiç birşey sormadan yine benimle yürür müsün sonu belirsiz...? ?
bakmasan, görmesen,duymasan beni günlerce..aylarca belki..
yine beni severmisin? ?
gözden ırak olan gönülden de uzak olurmuş derler ya...
yanımda olup uzak olanlardansan,uzakta olup içimde olmayı becerebilirmisin..
aylar sonra,yıllar belki..
''seni sevdim.. senden gelen iyi -kötü herşeyi sevdim.ve hep seveceğim '
diyebilirmisin?
GÖNLÜMÜN GÜLÜMSEYİŞİ ;) HOŞ GELDİN.......
Derin bir sızı başladı önce yüreğimde Bir mutluluk doldu gönlüme Büyük bir heyecan sardı bedenimi Evet, dedim İşte, aradığım bu!
Daha ilk anda herkesten farklı olduğunu gösterdin bana
Daha ilk anda sevgi dolu yüreğini açtın yüreğime
Hayatım sen oldun
Hayatın ben oldum
Nefesim sen oldun
Kalp atışın ben oldum
Dahası gülümseyişim oldun
' Hoş geldin gülümşeyişim! ' dedim sana
' Hoş bulduk kalp atışım! ' dedin bana
Bir kapı zilinde kaldığı yerden devam etmeye başlayan aşkımız dünyalara bedel bir şey oldu
Sen bana baktığında sevgimi gördün
Ben sana baktığımda sevgini gördüm
Alem bize baktığında sevda nedir, gördü
Bir insan böylesine nasıl sevilirmiş, gördü
Sevenler yıllar geçse bile elbet buluşurlarmış, gördü
Senden önce hiç böyle büyük bir heyecana ev sahipliği yapmamıştı yüreğimZamanın elleriyle tokalaşmanın burukluğu vardı Kırgınlıklar, küskünlükler sarmıştı benliğimi
Ama anladım ki senden önce her şey boşmuş,
senden öncesi yokmuş
yüreğime yapışan bir günahı
deşip çıkarmak zamanı gelmişti çoktan
ah! ne büyük günahtı seni sevmek
gölgenin yalan sıcağından sıyrılırken
gölgemin titrek adımları
korkarım;
kapat ışıkları
gerçekleri görmeyeyim
- - -
şeytan uyma bana / sana uyduğum yerde kal - gitmeliyim
verdiğin sözden döndüğün yolda
büyürken ihanetin sancılı, soğuk duvarı
bini bir para pişmanlığının
zehirli çiçeğin yalancı rengine aldanmış
aldatmışken sen
ve ben aldatılmış....
yaşadığımı ancak bir ölü anlayabilir
seni içimde öldürmeliyim
avuçlarımdan taşan duaları yudum yudum iç Tanrı'm / ziyan olmasın
gözyaşlarıyla yıkanmaktan çekmiş olsa da umudum
bazen ölmek; silbaştan başlayabilmek
bırak rahat öleyim
- - -
hayatımın dağınıklığını toplamayı bıraktım
şimdilerde kırış kırış olan ruhumun buruşukluğunu ütülüyorum
iç acılarımın toplamı aşka ters bir açı
ki aşk bir (b) ölme işlemi
çok kalanlı acılarımı
kalansız mutluluklara bölüp
seni içimde öldürüyorum
hiç olamadığın kadar gerçek
olduğun gibi yalan kal
aşkın vurduğu yürekte acı biter
gidiyorum..
yüreğime yapışan bir günahı
deşip çıkarmak zamanı gelmişti çoktan
ah! ne büyük günahtı seni sevmek
gölgenin yalan sıcağından sıyrılırken
gölgemin titrek adımları
korkarım;
kapat ışıkları
gerçekleri görmeyeyim
- - -
şeytan uyma bana / sana uyduğum yerde kal - gitmeliyim
verdiğin sözden döndüğün yolda
büyürken ihanetin sancılı, soğuk duvarı
bini bir para pişmanlığının
zehirli çiçeğin yalancı rengine aldanmış
aldatmışken sen
ve ben aldatılmış....
yaşadığımı ancak bir ölü anlayabilir
seni içimde öldürmeliyim
avuçlarımdan taşan duaları yudum yudum iç Tanrı'm / ziyan olmasın
gözyaşlarıyla yıkanmaktan çekmiş olsa da umudum
bazen ölmek; silbaştan başlayabilmek
bırak rahat öleyim
- - -
hayatımın dağınıklığını toplamayı bıraktım
şimdilerde kırış kırış olan ruhumun buruşukluğunu ütülüyorum
iç acılarımın toplamı aşka ters bir açı
ki aşk bir (b) ölme işlemi
çok kalanlı acılarımı
kalansız mutluluklara bölüp
seni içimde öldürüyorum
hiç olamadığın kadar gerçek
olduğun gibi yalan kal
aşkın vurduğu yürekte acı biter
gidiyorum..
Elveda
Yol ayrımı çoktan gelmiş degeçmiş bile
İneceğim son durak gelmişte ben uyumuş kalmışımCamın ardındaki renkli dünyalara daldım
Kaçırdım ineceğim yeri
Şimdi müsait bi yürek acısında indirirmisin beni
Yolculuk çok güzeldi sağol
Hiç ağlamadım (yalan) hiç üzmedin beni (yalan)
hiç yakmadın canımı(yalan…)
Çok ama çok sevdin beni
(YALAN…Söyleyebileceğin…üstelik utanmadan söylediğin bir yalan)
Merak etme ben buradan sonrasını biliyorumYürürüm evime kadar
Ben bu yollardaki cam kırıklarını tanıyorum
Yolara dökülmüş acıtan dikenleri biliyorum
Daha önceki parçalanmış ayaklarımdan kalan kanlar kurumuş ama izleri kalmış
Ben o çizgileri takip ederim
Sen sakın üzülme
Müsait bir yürek acısında inebilir miyim?
Gerçekten çok sıkıldım
Gitmeye hiçbir zaman cesaret edemedimKorktum
Düşmekten yalnız kalmaktan saplantılı düşlerimden korktum
Seni kaçıp sığınacağım günahlarımdan af dileyeceğim mabet bildim
Nedense tüm günahlarımıda seninle işledim…
Utanıyorum
Yalnızlığımdan
Korkuyorum hemde daha fazla tüm korkularımdan
Kandımkandırıldım
Üstelik sen kandırmak için de hiç çaba sarfetmedin ki…
Tüm suç benim
Ben tüm yalnızlığımı hak ettimRenkli gözlerinde renkli hayallere daldım
Oysa ki senin bir suçun yoktu
Ben kendi uydurduğum aşk masalına inanmıştım
Hani masal olacaktık seninle
Şimdi koca bi yalan olduk
Müsait bir yürek acısında inebilir miyim…?
İnanmıyorum artık mutluluklara
inandığım tek şey su rengi tuzlu gözyaşlarım
Gözyaşlarımla yıkayacağım kalbimiBaşka bir çaremde kalmadı
Direnmelerim boşuna
Sen çok sevmiştin ya beni (YALAN)
Şimdi canın acıyacak ya (yalan)için parça parça olacak ya (yalan) sakın üzülmeBen senden önceki yoluma devam edeceğim
Emin adımlarla yürüyeceğimSonra uzun yolculuklardan sonra kendime varacağım
O vakte kadar yalın ayak yürüyeceğim
Sen beni indir müsait bir yürek acısında
Ben kendi derdime ortak olacağım
Bomboş çocuksuz bir parkta bırak beni
Ben biraz geleceğin yalnızlığını seyredeceğim
Biraz çocukluğuma ağlayacağım
biraz yitirdiklerime
biraz karanlık gecelerime
biraz güneşleri batmış günlerime ağlayacağım
Sana hiç ağlamayacağım (yalan) seni bundan sonra hiç düşünmüyeceğim
Gömeceğim kalbimi gömdüğüm yere
Seni unutacağım (yalanyok hayır gerçek) Zamanımı alacak ama unutulacaksın
Senden bana bir tek yalanlar miras kalacak
Müsait bir yürek acısında inebilir miyim?
Keşke sevdim bir zamanlar seni ama bitti şimdi deseydin…
Keşke bu kadar değersiz görmeseydin önünde dağlar gibi duran yürekli sevgimiŞimdi sevgin bir kambur sırtımda
Taşıyacağım ömrümce yalandan sevgini
İnsanlardan gizlemeye çalışacağım
Kahretsin ki herkes görecek o kamburu
Ben ardımda saklıyorum sanarken görünecek
Gözyaşlarım içime akıyor
Hiç bir merhem çare olmuyor yüreğimin acısına
Seninle de yalnızdımama bu yalnızlık zor geldi bana
Tüm zorları başardım ya hayatta
Şizofren sevdam terk etmiyor içimden beni
Dönüşü olmayacak bir yola girdim
Zaten sevgimiz asla kesişmeyen paralel yollardı birbirine
Ve biz hiç bir zaman kavuşamadık bize
İstemiyorum artık renkli gözlerini
Söylemeyeceğim artık sana en güzel aşk sözlerini
Yalvarmayacağım bu sefer ardından…
Bu sefer gurur yapacak bir durum yok…
Bıçak gibi kesildi sevda bağları
Bu sefer yalanların girdi aramıza
Kaldıramaz bu aşk bu lekeyi
Bu sefer dur demeyeceğim sana
Bu sefer kapattım kapılarımı açmayacağım sana…
Bu sefer yoksun gözümde
Müsait bir yerde indir beni
Ben bundan sonraki yolculuklarımı kaçak yapacağım
Bir trenin kompartımanlarda kaçak bir yolcu olacağım
Hiç bir biletçi bulamayacak bu kaçak sevdalı yolcuyu
Hiçbir yolcu görmeyecek bu kaçak yolcunun yüzünü hiçbir zaman duyamayacak bu yolcunun kokusunu kimse
Hadi şimdi indir beni müsait olmayan bir yerde
İşte başardın sonunda
Kaynak : yorumla.net - Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz... Kırdın yüreğimi
Sızım oldun kalem tarumar
Yazmıyor artık
Yiğitliğidir sevdanın bu gidiş
Son değil bu kaçış
Kimler kaçıp gitti kim bilir
Susanlar ne çok
Her şairin mutlak yazacağı bir duygusu olur
Bende duygu kalmadı
Öyle yaktın ki …
Öyle yaktın yüreğimi
Öyle incittin
Kalemim kırıldı
Yürek tarumar
Başımda ölüm havası
Ölmeye niyetli olmayan bir ben değilim bilirim
Ölmemek için gidiyorum
Gömüyorum her hayali
Her duyguyu sulara atarak
Resimlerini bir bir yaktım dün gece
İlk defa bu kadar kesin karar aldım
Bu benden okuya bileceğin beklide son şiirim
Son dizelerim artık ne seni yazacak bir kalemim var
Nede seni anlatacak ruhum …
Vedayı sevmedim hiçbir zaman
O yüzden geldiğim gibi gidiyorum
Habersizce …
Sessiz/sedasız gidiyorum şimdi
Gidişimi bilmeni istiyorum
Son damlasını verdi kalem
Kırıldı parmak aralığında
Yüreğimi kırdığın gibi
Ben aslında hiç sevmedim gitmeleri
İlk defa sende sevdim
Ayrılığı sende benimsediğim gibi
Vedayı sende sevdim
Ölüp ölüp yaşamayı da
Sahipsiz kalmayı da
Kaldırımlarda sabahlamayı
Göğe isyan etmeyi
Yere küfretmeyi
Her gece doğmaya lanet etmeyi
Hayatın gelmişine geçmişine saymayı
Sevdayı yalan bilmeyi
Susmayı
Susturmayı
Ve olanlara aldırma
“Boş ver” demeyi
Sende sevdim tüm sevmediklerimi
Şiirleri sende terk ediyorum
Önceleri yazmayı severdim
Şimdi yazmamayı
Ben her şeyi sende sevdim
Şimdi sevdiklerimi ve sevmediklerimi sende terk ediyorum
Kalemim kırıldı
Yüreğim gibi
Gönlümün çöllerinde yanıyorum
Ey ebed ve ezel Sultaninin Sevgilisi! Seni övemem ki, Seni her seyin Yaraticisi
ve bütün varliklar övmüs. Seni anlatmaya sözlerim yetmez ki, nurunun aydinligi,
ebedî ve ezelî aydinlatani hangi söz anlatabilir ki;
Zaten seni anlatmak ya da övmek istemiyorum. Kalbimin, duygularimin ne kadar
ihtiyaci oldugunu söylemek istiyorum sana. Kalbimin karanlik geceleri artiyor
sensiz. Issizligim, kimsesizligim ve yoksullugum çogaliyor. Benligimin ruhuma
isyani artiyor. Sevgini, sefkatini, kokunu özlüyorum. Gül kokunu Kâinata sinmis
aydinligini ariyor gözlerim.
Sana ihtiyacim var ey Sevgililer Sevgilisi, Yaraticinin En sevgilisi. Kalbime
dogsa günesin. Sevmeye özürlü kalbim, sevginle sevmeyi ögrense. Aska giden
yollarda, seni ariyorken yüregim, benligimin isyanina tâbî olmasa kalbim...
Askini, cosan deli irmaklar gibi kalbimin en kuytularina kadar sindirebilsem.
Bir serinlik dolsa askinin atesinden varligima. Biliyorum ben bu tadi aslinda.
Biliyorum bu ask kokusunu; Ama bilmem seni yasamama ve yasatmama yetmiyor.
Kalbime ve benligime yükledigim masiva sevgileri dolaniyor ayaklarima.
Ey sevgili, en sevgili sana ihtiyacim var!
Dagilmis benligimi, Yaratana teslim etmek için kilavuzluguna ihtiyacim var. Bin
parçaya ayrilan beynimin, hakikati bulmasi için varligina ulasacak yollarimi
aydinlatsin nurun.
Avuç avuç nur olup dolsan gönlüme. Seni aninca dudaklarim, kalbim dolup tasan
bir irmak olsa. Göz yaslarim kalbimin topragini islatsa ve burcu burcu sen
koksan
Ey sevgili!
Sana ihtiyacim var. Gönlümün çöllerinde yaniyorum. Kurak iklimlere durdum
yoklugunda. Rahmet rahmet dog gecelerime. Ay gibi, mehtap gibi, günes gibi
Ey sevgili!
Yap-boz sevgilerin, yalandan gülücüklerin, riyakâr bakislarin içinde kayboldum.
Beni gerçek sevgin, sevimli gülüsün ve dost bakislarinla isit
Sana ihtiyacim var ey sevgili!
Ebed gününde sefaatine, dünyada sefkatine ihtiyacim var
Senin ümmetinim demeye yüzüm yok. Benligim isyankârligiyla her daim kaçak bir
yolcu; Ama senin semsiyenden baska kurtulus yerim de yok ki
Sefkatinle sarip sarmala ruhumu ey sevgili
Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne Sen bulanıklaşsan da, gözüm hep ufuktaki yalnız haberciyi gördü.Buğulanmış cama çarparken yağmur damlaları, ben çizdim bir kâlp içine iki bedeni Zamanın bilmem hangi köşesindeydik hatırlamıyorum. İşime gelmeyen buluşmalardan kaçmadım sen varsın diye. Çam diplerinde petunyaları kuruturken ellerimizde, sen bana SENİ SEVİYORUM derken bile bakamıyordum gözlerine. Utancımdan alışık olmadığımdan belki belki de o öpülesi dudaklarından ayıramam dudaklarımı diye, korkumdan.. Farkına varamadım gerçeklerin.. Gözlerine saklanmış hainliği sezseydim eğer; eğer, denizlerden çaldığın dalganın, bir mühür gibi yüreğime leke yapacağını çözebilseydim, mayasız öperdim seni.. Özümsüz Güzel kelimeler istiyordum senden. Ay ışıklarıyla yıkanmış, okuyunca en çirkin anlarımın anlamlaştığı, okuyunca dokunduğun gözlerimin mızmızlaştığı Kulağımın arkasına fısıldanmış güzel kelimeler biriktirmiştim ben sana oysa terk edip gitmeseydin ansızın; duyacaktın Ben çırpınırken bir kaşık suyun derinliğinde boğulmamak için, sen görünce beni böyle çaresiz, beni böyle çırılçıplak; tutup çıkarırsın diye uzatmıştım ellerimi..Sen, biraz yukardan ifrit dolu yüreğinle bakıp gülmüştün hâlime.Oysa ben susmanı bekliyordum.. birde ıslak bedenimi sarmanı… bir “NEYİN VAR SENİN” e öyle ihtiyaç duymuştum ki o an; anlatmak istedim, ama sen yoktun..! Yıllar geçti aradan.. ve farkında olmadan Adımlarım daha büyük, daha hızlı ve daha sağlam Yokluğunda büyüttüğüm acılarımı her gün tazelemek zoruma gitmeye başladı. Ve hasretinin bitime uğraması gerekti. Eylüldü.. hüzün mevsimiydi.. Nasıl unuturdum seni? Yaprakların salına salına karıştığı toprağı öpüyordum, Vatanım diye değil! Sen dön diye -Köylü kız- büyüsü bozulduğunda ben öğretmen olmuştum.. Hani rüyalarımın en güzel sahnesinde seyrederken, göz yaşlarımı tutamadığım hani en mateminde gecenin; üzerimde bir hamal gibi taşıdığım sensizlik yükünü atmak istediğimde, düşünüp de derinlere daldığım. Hatırladın mı? Saçlarım; senin bildiğin kadar sıradan değil artık.. Gözlerime durulmayı öğrettim.. Dudaklarıma kilit vurdum konuşmasın diye.. Yüreğimdeki seni her gece zindana attım bensizliğin acısını, sensizliğin acısını çektiğim gibi çek diye! ! Gitme Sevgili! Sokak aralarında yitirdiğim aklımı geri ver bana.yüreğim yüreğinde.. Böyle kuru bir beden ne işe yarar sensiz.. Ya dünümü ver, yada hakkımı! Çok mu arzu ettiklerim? Hayatının kısa film akropollerinde hiç mi karem yok? Senaryoda figüran olarak ölmek istemiyorum.. al beni de gözlerine Gözünle gördüğün her seksiyonda bir sahtekârlık, her parselinde acı ve göz yaşı.Güzel kelimelerinden duymak istiyordum bir ikindi çayı ertesinde.. Dudaklarından dökülmedikten sonra, adıma yazılan mektupların ne albenisi var ki? Evlendim.Soğuk duvarlarında, gece lâmbasının aydınlattığı kadar görebildiğim dünyanın eşiğinde, bedenimi saran başka kolları sen zannedip doyasıya, hissedilmeyen kokunu sineye çektiğim günler aklıma geldi.. Evlendin…İkinci sayfa haber bültenlerinden öğrenmek istemezdim. Bilmek isterdim yerime koyduğun biblonu. Kim bilir hangi Can sırada bekliyordu Yanmak için Farkında olmadan işlediğin günahın bedelini ödeyeceksin demiştim Yüreğimi yüreğine koymuş olsaydın farkına varırdın süzülmemiş gerçeklerin Arsız gönül kuşun konmuştu bir başka evin bir başka penceresine.Açar mıydı? Yıllar geçti aradan farkında olmadan. Cebimde kimsenin göremediği bir öfke saklı sevdiğim. Çıkardığımda dağ dayanmaz ki gönlün dayansın? Ben, kaybolmuşluğun sefasını sürerken, sen, bensizliğin nedametini çekiyorsun.Hissediyorum bunu.Ne ektin ki biçesin? Beni arıyorsan; Yokum! ! Sisle çevirdiğin bu evren, artık benim olmadığı kadar, seninde değil! ! Zaman hızla akıp gidiyor.. Yıllar sonra bugün, bakıp da halime gülmeyeceğim. Gözlerime durulmayı öğrettim. Dudaklarım, dudaklarında güneşe selam çakmayacak artık.. Erkekçe, namusluca çekip gideceğim gözlerinin önünden; Arkasına bile bakmadan. Dur! ! Yaklaşma Yollarına toz olduğum sevgili! ! Dudak büktüğüm gidişine Yüz eskittiğim zamanla.. Ey Yüreğimi yüreğine bir kez olsun konuk edemediğim sevgili! ! ! Dokunma ellerime.. O eller ki, zamanın bir köşesinde, okul kaçışlarının heyecanıyla atan kâlpleri bir bedene dolduran; sonra Tek can ile kenetlenip kaderin vahametini inadıyla kıran eller. Git.. Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne.
Bu şiir ile ilgili 337 tane yorum bulunmakta