Her Nefesi Hayat Olan Adam Şiiri - Yoru ...

İlhan Kılıç
68

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Her nefesi hayat olan adamdan,

_______________________Gözlerinde güneşi taşıyan kadına…



Deli AŞKIM benim, hasret çekilmez oldukça; her gülüşüne özlemli türküler yakarım şehrimde… Yağmurla yağdıkça yokluğun sızıları, üşüyen parmak uçlarımdan dökülen binlerce satıra güller açtırırım. Bir damla olup şehrine düşmek isterim ay yüzlüm, az ama delice yağmak şehrinin arnavut kaldırımlarına… Şah damarlarından süzülerek yüreğine akmak, seni sende yaşamak velhasıl tek derdim

Tamamını Oku
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 15:58

    Onu özlüyorum..'
    Unutmak istediğim kadar yürek dağlıyordu yokluğun..
    Sonunda bir çift söz buldum kendime ve çekildim köşeme sessizce izlemeye..
    �Üstüme gelmeyin, çok yorgunum�
    ...
    Dayanır mıydı bu yürek böylesine direnmeye?
    Dokunuyordum içini açıp, her defasında elime kan bulaşıyordu..
    Yani hala sıcacıktı yaram..
    Kısacık bir mutluluktu yaşadığımız..
    �Biz� olmanın heyecanını henüz tadamamışken, koptu kelepçemiz..
    �Ben biçeyim bir asır, sende bir gün sevgimize..�
    ...
    Kulaklarımda hala ilk gün ki rüzgarın sesi..
    Sanki çıkıp gelecek gibi bir yerlerden..
    Oysa gitti giden çoktan, gitti giden(!)
    Ne bir daha yıldız kaydı gönlüme nede sevdasının ağır sendromundan sıyrılabildim..
    İçler acısıydı bu kaybettiğim..
    Kendime dönsem, aynalara küskündü yüzüm..
    Yüzüm başı boş, yüzüm askıda bir sevdaya..
    Bir sevda böylesine güzel gülen bir maske bırakmıştı bana..
    'Emanetidir yüreğimin son sesine dair!'
    ...
    'Bitti sevdam...Gitti sevdam...Çok uzak şehirlere!'
    ...
    Vicdanım sızlamıyor sanma bu öfkeyle..
    Elim silahıma gidip geliyor ama nafile..
    Canıma katletmekten değil çekincem..
    Tek derdim 'ya dönerse bir gün' diye!
    �Ya dönerde bulamazsa..�
    ...
    Ve bilmediğim bir yerlerde benden habersiz ve benden bir haber yaşamaktasın ya..
    Rüzgarlara iletiyorum bir küçük temenni kendimce..�Sensiz kış kıyamet bu yürek, iyi bak kendine.. �
    ...
    'Gittiğin gün, yüzüme yakıştırdığım kaç tane ifadem varsa hepsini bir köşede topladım, herkese yasak bu çehre..'
    Sebebini sorma �çek git� deyişimin..
    Dilim,köşeyi döndüğünden beri secdelerde..
    Dünyayı ıslak seyrediyorum..
    Gözlerim nisan yağmurlarına tutuk..
    Seyir defterimin, yüz bilmem kaçıncı sayfasındayım senden yok eser..
    İzinin tutsağı seferlerde yitiriyorum umutlarımı..
    Bulur muyum izini, kurtulur muyum bu sen darbesinden..
    Kavuşur muyum bir senime daha ölmeden.. (?)
    'Her sensiz biten ve sensiz doğan gün köreltiyor �evet`lerden�..
    ...
    Bu kadar mı geniş sevmiştim seni..
    Çöllerde susuz kalmış gibi düştüm peşinden..
    Yastığıma başının bıraktığı çukura her bakışımda..
    Bir kez daha vuruyor sen yanımdan özlem..
    'Yine kan kusuyorum kurşunlara gelesi asiliğime!'
    ...
    Gönlümün sevinç buğusu hayallerine, uyuyor uyanıyorum..
    Oyuncaklarımı kucaklıyorum sen diye..
    Öpüyor okşuyorum bir yanına soğuk esmesin diye..
    Gözlerine nazar değmesin diye, resimlerini çıkartıyorum aklımdan..
    Bir dönsen!
    Sana kucak dolusu mutluluk saklıyorum..
    İstemediğin kadar acı tüketiyorum geleceğin güzel günlere..
    Ellerine saklıyorum kalbimi, avuç içlerinde azalırken tut diye..
    Seni çıkartıyorum dünden, yarınıma..
    Ecelime ter döküyorum sevgilim..
    Nerdesin?........

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 11:53

    Değiştir yıldızların yerini...
    Ayın yerini...

    Korkma güneşten...
    Aç gözlerini...

    Bir su mavisi ol
    Saçıl maviye...
    Gökkuşağına boya renklerini...

    Uç bir kuş kanadında
    Rüzgara karşı
    Takıl bulutların peşine...

    Fırtına ol meltem ol
    Dans et başaklarla..
    Nedensizce aşık ol delicesine...

    Yağmur ol
    Düş sevdiklerinin üstüne
    Azgın bir nehir ol
    Ak akabildiğin yere...

    Durma öyle...

    Karış toprağa çoğal
    Sevda ol..aşk ol
    Aç çiçeklerini aşk dolu yüreklere..

    Seni sevdiğini düşün herkesin,

    Çekinme,
    Kandır kendini.
    Sevginin olduğu yerdesin..

    Sil at
    Hayatından mutsuzluk veren herşeyi..

    Birgün,
    Anlayacaksın nasıl olsa
    Vakit dolduğunda...

    Sevmek yanlışsa,
    Doğruyu yapmak
    Kimin umrunda.

    Düş gönüllere,
    Aşık olmanın
    Ve aşkı yaşamanın
    Çok yolu vardır...

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 11:43

    Gel desem sana...
    hiçbir şey sorma hiçbir şey konuşma,sadece gel..
    gelirmisin?
    hadi desem yada..
    hiç birşey sormadan yine benimle yürür müsün sonu belirsiz...? ?
    bakmasan, görmesen,duymasan beni günlerce..aylarca belki..
    yine beni severmisin? ?
    gözden ırak olan gönülden de uzak olurmuş derler ya...
    yanımda olup uzak olanlardansan,uzakta olup içimde olmayı becerebilirmisin..

    aylar sonra,yıllar belki..
    ''seni sevdim.. senden gelen iyi -kötü herşeyi sevdim.ve hep seveceğim '
    diyebilirmisin?

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 11:39

    GÖNLÜMÜN GÜLÜMSEYİŞİ ;) HOŞ GELDİN.......
    Derin bir sızı başladı önce yüreğimde Bir mutluluk doldu gönlüme Büyük bir heyecan sardı bedenimi Evet, dedim İşte, aradığım bu!

    Daha ilk anda herkesten farklı olduğunu gösterdin bana
    Daha ilk anda sevgi dolu yüreğini açtın yüreğime

    Hayatım sen oldun
    Hayatın ben oldum
    Nefesim sen oldun
    Kalp atışın ben oldum
    Dahası gülümseyişim oldun

    ' Hoş geldin gülümşeyişim! ' dedim sana
    ' Hoş bulduk kalp atışım! ' dedin bana

    Bir kapı zilinde kaldığı yerden devam etmeye başlayan aşkımız dünyalara bedel bir şey oldu

    Sen bana baktığında sevgimi gördün
    Ben sana baktığımda sevgini gördüm
    Alem bize baktığında sevda nedir, gördü
    Bir insan böylesine nasıl sevilirmiş, gördü
    Sevenler yıllar geçse bile elbet buluşurlarmış, gördü

    Senden önce hiç böyle büyük bir heyecana ev sahipliği yapmamıştı yüreğimZamanın elleriyle tokalaşmanın burukluğu vardı Kırgınlıklar, küskünlükler sarmıştı benliğimi
    Ama anladım ki senden önce her şey boşmuş,
    senden öncesi yokmuş

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 11:37

    yüreğime yapışan bir günahı
    deşip çıkarmak zamanı gelmişti çoktan
    ah! ne büyük günahtı seni sevmek

    gölgenin yalan sıcağından sıyrılırken
    gölgemin titrek adımları
    korkarım;
    kapat ışıkları
    gerçekleri görmeyeyim



    - - -



    şeytan uyma bana / sana uyduğum yerde kal - gitmeliyim



    verdiğin sözden döndüğün yolda
    büyürken ihanetin sancılı, soğuk duvarı
    bini bir para pişmanlığının



    zehirli çiçeğin yalancı rengine aldanmış
    aldatmışken sen
    ve ben aldatılmış....



    yaşadığımı ancak bir ölü anlayabilir
    seni içimde öldürmeliyim

    avuçlarımdan taşan duaları yudum yudum iç Tanrı'm / ziyan olmasın


    gözyaşlarıyla yıkanmaktan çekmiş olsa da umudum
    bazen ölmek; silbaştan başlayabilmek
    bırak rahat öleyim



    - - -

    hayatımın dağınıklığını toplamayı bıraktım
    şimdilerde kırış kırış olan ruhumun buruşukluğunu ütülüyorum



    iç acılarımın toplamı aşka ters bir açı
    ki aşk bir (b) ölme işlemi
    çok kalanlı acılarımı
    kalansız mutluluklara bölüp
    seni içimde öldürüyorum

    hiç olamadığın kadar gerçek
    olduğun gibi yalan kal
    aşkın vurduğu yürekte acı biter
    gidiyorum..

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 11:36

    yüreğime yapışan bir günahı
    deşip çıkarmak zamanı gelmişti çoktan
    ah! ne büyük günahtı seni sevmek

    gölgenin yalan sıcağından sıyrılırken
    gölgemin titrek adımları
    korkarım;
    kapat ışıkları
    gerçekleri görmeyeyim



    - - -



    şeytan uyma bana / sana uyduğum yerde kal - gitmeliyim



    verdiğin sözden döndüğün yolda
    büyürken ihanetin sancılı, soğuk duvarı
    bini bir para pişmanlığının



    zehirli çiçeğin yalancı rengine aldanmış
    aldatmışken sen
    ve ben aldatılmış....



    yaşadığımı ancak bir ölü anlayabilir
    seni içimde öldürmeliyim

    avuçlarımdan taşan duaları yudum yudum iç Tanrı'm / ziyan olmasın


    gözyaşlarıyla yıkanmaktan çekmiş olsa da umudum
    bazen ölmek; silbaştan başlayabilmek
    bırak rahat öleyim



    - - -

    hayatımın dağınıklığını toplamayı bıraktım
    şimdilerde kırış kırış olan ruhumun buruşukluğunu ütülüyorum



    iç acılarımın toplamı aşka ters bir açı
    ki aşk bir (b) ölme işlemi
    çok kalanlı acılarımı
    kalansız mutluluklara bölüp
    seni içimde öldürüyorum

    hiç olamadığın kadar gerçek
    olduğun gibi yalan kal
    aşkın vurduğu yürekte acı biter
    gidiyorum..

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 11:34

    Elveda
    Yol ayrımı çoktan gelmiş degeçmiş bile
    İneceğim son durak gelmişte ben uyumuş kalmışımCamın ardındaki renkli dünyalara daldım
    Kaçırdım ineceğim yeri
    Şimdi müsait bi yürek acısında indirirmisin beni
    Yolculuk çok güzeldi sağol
    Hiç ağlamadım (yalan) hiç üzmedin beni (yalan)
    hiç yakmadın canımı(yalan…)
    Çok ama çok sevdin beni
    (YALAN…Söyleyebileceğin…üstelik utanmadan söylediğin bir yalan)
    Merak etme ben buradan sonrasını biliyorumYürürüm evime kadar
    Ben bu yollardaki cam kırıklarını tanıyorum
    Yolara dökülmüş acıtan dikenleri biliyorum
    Daha önceki parçalanmış ayaklarımdan kalan kanlar kurumuş ama izleri kalmış
    Ben o çizgileri takip ederim
    Sen sakın üzülme



    Müsait bir yürek acısında inebilir miyim?
    Gerçekten çok sıkıldım
    Gitmeye hiçbir zaman cesaret edemedimKorktum
    Düşmekten yalnız kalmaktan saplantılı düşlerimden korktum
    Seni kaçıp sığınacağım günahlarımdan af dileyeceğim mabet bildim
    Nedense tüm günahlarımıda seninle işledim…
    Utanıyorum
    Yalnızlığımdan
    Korkuyorum hemde daha fazla tüm korkularımdan
    Kandımkandırıldım
    Üstelik sen kandırmak için de hiç çaba sarfetmedin ki…
    Tüm suç benim
    Ben tüm yalnızlığımı hak ettimRenkli gözlerinde renkli hayallere daldım
    Oysa ki senin bir suçun yoktu
    Ben kendi uydurduğum aşk masalına inanmıştım
    Hani masal olacaktık seninle
    Şimdi koca bi yalan olduk



    Müsait bir yürek acısında inebilir miyim…?
    İnanmıyorum artık mutluluklara

    inandığım tek şey su rengi tuzlu gözyaşlarım
    Gözyaşlarımla yıkayacağım kalbimiBaşka bir çaremde kalmadı
    Direnmelerim boşuna
    Sen çok sevmiştin ya beni (YALAN)
    Şimdi canın acıyacak ya (yalan)için parça parça olacak ya (yalan) sakın üzülmeBen senden önceki yoluma devam edeceğim
    Emin adımlarla yürüyeceğimSonra uzun yolculuklardan sonra kendime varacağım
    O vakte kadar yalın ayak yürüyeceğim
    Sen beni indir müsait bir yürek acısında
    Ben kendi derdime ortak olacağım
    Bomboş çocuksuz bir parkta bırak beni
    Ben biraz geleceğin yalnızlığını seyredeceğim
    Biraz çocukluğuma ağlayacağım
    biraz yitirdiklerime
    biraz karanlık gecelerime
    biraz güneşleri batmış günlerime ağlayacağım
    Sana hiç ağlamayacağım (yalan) seni bundan sonra hiç düşünmüyeceğim
    Gömeceğim kalbimi gömdüğüm yere
    Seni unutacağım (yalanyok hayır gerçek) Zamanımı alacak ama unutulacaksın
    Senden bana bir tek yalanlar miras kalacak





    Müsait bir yürek acısında inebilir miyim?
    Keşke sevdim bir zamanlar seni ama bitti şimdi deseydin…
    Keşke bu kadar değersiz görmeseydin önünde dağlar gibi duran yürekli sevgimiŞimdi sevgin bir kambur sırtımda
    Taşıyacağım ömrümce yalandan sevgini
    İnsanlardan gizlemeye çalışacağım
    Kahretsin ki herkes görecek o kamburu
    Ben ardımda saklıyorum sanarken görünecek
    Gözyaşlarım içime akıyor
    Hiç bir merhem çare olmuyor yüreğimin acısına
    Seninle de yalnızdımama bu yalnızlık zor geldi bana
    Tüm zorları başardım ya hayatta
    Şizofren sevdam terk etmiyor içimden beni
    Dönüşü olmayacak bir yola girdim
    Zaten sevgimiz asla kesişmeyen paralel yollardı birbirine
    Ve biz hiç bir zaman kavuşamadık bize
    İstemiyorum artık renkli gözlerini
    Söylemeyeceğim artık sana en güzel aşk sözlerini
    Yalvarmayacağım bu sefer ardından…
    Bu sefer gurur yapacak bir durum yok…
    Bıçak gibi kesildi sevda bağları
    Bu sefer yalanların girdi aramıza
    Kaldıramaz bu aşk bu lekeyi

    Bu sefer dur demeyeceğim sana
    Bu sefer kapattım kapılarımı açmayacağım sana…
    Bu sefer yoksun gözümde
    Müsait bir yerde indir beni
    Ben bundan sonraki yolculuklarımı kaçak yapacağım
    Bir trenin kompartımanlarda kaçak bir yolcu olacağım
    Hiç bir biletçi bulamayacak bu kaçak sevdalı yolcuyu
    Hiçbir yolcu görmeyecek bu kaçak yolcunun yüzünü hiçbir zaman duyamayacak bu yolcunun kokusunu kimse



    Hadi şimdi indir beni müsait olmayan bir yerde

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 30.03.2010 - 10:58

    İşte başardın sonunda
    Kaynak : yorumla.net - Linkleri Sadece Kayitli Uyelerimiz Gorebilir. Uye Olmak Icin Tiklayiniz... Kırdın yüreğimi
    Sızım oldun kalem tarumar
    Yazmıyor artık
    Yiğitliğidir sevdanın bu gidiş
    Son değil bu kaçış
    Kimler kaçıp gitti kim bilir
    Susanlar ne çok
    Her şairin mutlak yazacağı bir duygusu olur
    Bende duygu kalmadı
    Öyle yaktın ki …
    Öyle yaktın yüreğimi
    Öyle incittin
    Kalemim kırıldı
    Yürek tarumar
    Başımda ölüm havası
    Ölmeye niyetli olmayan bir ben değilim bilirim
    Ölmemek için gidiyorum
    Gömüyorum her hayali
    Her duyguyu sulara atarak
    Resimlerini bir bir yaktım dün gece
    İlk defa bu kadar kesin karar aldım
    Bu benden okuya bileceğin beklide son şiirim
    Son dizelerim artık ne seni yazacak bir kalemim var
    Nede seni anlatacak ruhum …
    Vedayı sevmedim hiçbir zaman
    O yüzden geldiğim gibi gidiyorum
    Habersizce …
    Sessiz/sedasız gidiyorum şimdi
    Gidişimi bilmeni istiyorum
    Son damlasını verdi kalem
    Kırıldı parmak aralığında
    Yüreğimi kırdığın gibi
    Ben aslında hiç sevmedim gitmeleri
    İlk defa sende sevdim
    Ayrılığı sende benimsediğim gibi
    Vedayı sende sevdim
    Ölüp ölüp yaşamayı da
    Sahipsiz kalmayı da
    Kaldırımlarda sabahlamayı
    Göğe isyan etmeyi
    Yere küfretmeyi
    Her gece doğmaya lanet etmeyi
    Hayatın gelmişine geçmişine saymayı
    Sevdayı yalan bilmeyi
    Susmayı
    Susturmayı
    Ve olanlara aldırma
    “Boş ver” demeyi
    Sende sevdim tüm sevmediklerimi
    Şiirleri sende terk ediyorum
    Önceleri yazmayı severdim
    Şimdi yazmamayı
    Ben her şeyi sende sevdim
    Şimdi sevdiklerimi ve sevmediklerimi sende terk ediyorum

    Kalemim kırıldı
    Yüreğim gibi

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 29.03.2010 - 16:05

    Gönlümün çöllerinde yanıyorum
    Ey ebed ve ezel Sultaninin Sevgilisi! Seni övemem ki, Seni her seyin Yaraticisi
    ve bütün varliklar övmüs. Seni anlatmaya sözlerim yetmez ki, nurunun aydinligi,
    ebedî ve ezelî aydinlatani hangi söz anlatabilir ki;

    Zaten seni anlatmak ya da övmek istemiyorum. Kalbimin, duygularimin ne kadar
    ihtiyaci oldugunu söylemek istiyorum sana. Kalbimin karanlik geceleri artiyor
    sensiz. Issizligim, kimsesizligim ve yoksullugum çogaliyor. Benligimin ruhuma
    isyani artiyor. Sevgini, sefkatini, kokunu özlüyorum. Gül kokunu Kâinata sinmis
    aydinligini ariyor gözlerim.

    Sana ihtiyacim var ey Sevgililer Sevgilisi, Yaraticinin En sevgilisi. Kalbime
    dogsa günesin. Sevmeye özürlü kalbim, sevginle sevmeyi ögrense. Aska giden
    yollarda, seni ariyorken yüregim, benligimin isyanina tâbî olmasa kalbim...

    Askini, cosan deli irmaklar gibi kalbimin en kuytularina kadar sindirebilsem.
    Bir serinlik dolsa askinin atesinden varligima. Biliyorum ben bu tadi aslinda.
    Biliyorum bu ask kokusunu; Ama bilmem seni yasamama ve yasatmama yetmiyor.
    Kalbime ve benligime yükledigim masiva sevgileri dolaniyor ayaklarima.

    Ey sevgili, en sevgili sana ihtiyacim var!
    Dagilmis benligimi, Yaratana teslim etmek için kilavuzluguna ihtiyacim var. Bin
    parçaya ayrilan beynimin, hakikati bulmasi için varligina ulasacak yollarimi
    aydinlatsin nurun.

    Avuç avuç nur olup dolsan gönlüme. Seni aninca dudaklarim, kalbim dolup tasan
    bir irmak olsa. Göz yaslarim kalbimin topragini islatsa ve burcu burcu sen
    koksan
    Ey sevgili!
    Sana ihtiyacim var. Gönlümün çöllerinde yaniyorum. Kurak iklimlere durdum
    yoklugunda. Rahmet rahmet dog gecelerime. Ay gibi, mehtap gibi, günes gibi

    Ey sevgili!
    Yap-boz sevgilerin, yalandan gülücüklerin, riyakâr bakislarin içinde kayboldum.
    Beni gerçek sevgin, sevimli gülüsün ve dost bakislarinla isit
    Sana ihtiyacim var ey sevgili!

    Ebed gününde sefaatine, dünyada sefkatine ihtiyacim var

    Senin ümmetinim demeye yüzüm yok. Benligim isyankârligiyla her daim kaçak bir
    yolcu; Ama senin semsiyenden baska kurtulus yerim de yok ki
    Sefkatinle sarip sarmala ruhumu ey sevgili

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 29.03.2010 - 12:46

    Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne Sen bulanıklaşsan da, gözüm hep ufuktaki yalnız haberciyi gördü.Buğulanmış cama çarparken yağmur damlaları, ben çizdim bir kâlp içine iki bedeni Zamanın bilmem hangi köşesindeydik hatırlamıyorum. İşime gelmeyen buluşmalardan kaçmadım sen varsın diye. Çam diplerinde petunyaları kuruturken ellerimizde, sen bana SENİ SEVİYORUM derken bile bakamıyordum gözlerine. Utancımdan alışık olmadığımdan belki belki de o öpülesi dudaklarından ayıramam dudaklarımı diye, korkumdan.. Farkına varamadım gerçeklerin.. Gözlerine saklanmış hainliği sezseydim eğer; eğer, denizlerden çaldığın dalganın, bir mühür gibi yüreğime leke yapacağını çözebilseydim, mayasız öperdim seni.. Özümsüz Güzel kelimeler istiyordum senden. Ay ışıklarıyla yıkanmış, okuyunca en çirkin anlarımın anlamlaştığı, okuyunca dokunduğun gözlerimin mızmızlaştığı Kulağımın arkasına fısıldanmış güzel kelimeler biriktirmiştim ben sana oysa terk edip gitmeseydin ansızın; duyacaktın Ben çırpınırken bir kaşık suyun derinliğinde boğulmamak için, sen görünce beni böyle çaresiz, beni böyle çırılçıplak; tutup çıkarırsın diye uzatmıştım ellerimi..Sen, biraz yukardan ifrit dolu yüreğinle bakıp gülmüştün hâlime.Oysa ben susmanı bekliyordum.. birde ıslak bedenimi sarmanı… bir “NEYİN VAR SENİN” e öyle ihtiyaç duymuştum ki o an; anlatmak istedim, ama sen yoktun..! Yıllar geçti aradan.. ve farkında olmadan Adımlarım daha büyük, daha hızlı ve daha sağlam Yokluğunda büyüttüğüm acılarımı her gün tazelemek zoruma gitmeye başladı. Ve hasretinin bitime uğraması gerekti. Eylüldü.. hüzün mevsimiydi.. Nasıl unuturdum seni? Yaprakların salına salına karıştığı toprağı öpüyordum, Vatanım diye değil! Sen dön diye -Köylü kız- büyüsü bozulduğunda ben öğretmen olmuştum.. Hani rüyalarımın en güzel sahnesinde seyrederken, göz yaşlarımı tutamadığım hani en mateminde gecenin; üzerimde bir hamal gibi taşıdığım sensizlik yükünü atmak istediğimde, düşünüp de derinlere daldığım. Hatırladın mı? Saçlarım; senin bildiğin kadar sıradan değil artık.. Gözlerime durulmayı öğrettim.. Dudaklarıma kilit vurdum konuşmasın diye.. Yüreğimdeki seni her gece zindana attım bensizliğin acısını, sensizliğin acısını çektiğim gibi çek diye! ! Gitme Sevgili! Sokak aralarında yitirdiğim aklımı geri ver bana.yüreğim yüreğinde.. Böyle kuru bir beden ne işe yarar sensiz.. Ya dünümü ver, yada hakkımı! Çok mu arzu ettiklerim? Hayatının kısa film akropollerinde hiç mi karem yok? Senaryoda figüran olarak ölmek istemiyorum.. al beni de gözlerine Gözünle gördüğün her seksiyonda bir sahtekârlık, her parselinde acı ve göz yaşı.Güzel kelimelerinden duymak istiyordum bir ikindi çayı ertesinde.. Dudaklarından dökülmedikten sonra, adıma yazılan mektupların ne albenisi var ki? Evlendim.Soğuk duvarlarında, gece lâmbasının aydınlattığı kadar görebildiğim dünyanın eşiğinde, bedenimi saran başka kolları sen zannedip doyasıya, hissedilmeyen kokunu sineye çektiğim günler aklıma geldi.. Evlendin…İkinci sayfa haber bültenlerinden öğrenmek istemezdim. Bilmek isterdim yerime koyduğun biblonu. Kim bilir hangi Can sırada bekliyordu Yanmak için Farkında olmadan işlediğin günahın bedelini ödeyeceksin demiştim Yüreğimi yüreğine koymuş olsaydın farkına varırdın süzülmemiş gerçeklerin Arsız gönül kuşun konmuştu bir başka evin bir başka penceresine.Açar mıydı? Yıllar geçti aradan farkında olmadan. Cebimde kimsenin göremediği bir öfke saklı sevdiğim. Çıkardığımda dağ dayanmaz ki gönlün dayansın? Ben, kaybolmuşluğun sefasını sürerken, sen, bensizliğin nedametini çekiyorsun.Hissediyorum bunu.Ne ektin ki biçesin? Beni arıyorsan; Yokum! ! Sisle çevirdiğin bu evren, artık benim olmadığı kadar, seninde değil! ! Zaman hızla akıp gidiyor.. Yıllar sonra bugün, bakıp da halime gülmeyeceğim. Gözlerime durulmayı öğrettim. Dudaklarım, dudaklarında güneşe selam çakmayacak artık.. Erkekçe, namusluca çekip gideceğim gözlerinin önünden; Arkasına bile bakmadan. Dur! ! Yaklaşma Yollarına toz olduğum sevgili! ! Dudak büktüğüm gidişine Yüz eskittiğim zamanla.. Ey Yüreğimi yüreğine bir kez olsun konuk edemediğim sevgili! ! ! Dokunma ellerime.. O eller ki, zamanın bir köşesinde, okul kaçışlarının heyecanıyla atan kâlpleri bir bedene dolduran; sonra Tek can ile kenetlenip kaderin vahametini inadıyla kıran eller. Git.. Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 337 tane yorum bulunmakta