Her nefesi hayat olan adamdan,
_______________________Gözlerinde güneşi taşıyan kadına…
Deli AŞKIM benim, hasret çekilmez oldukça; her gülüşüne özlemli türküler yakarım şehrimde… Yağmurla yağdıkça yokluğun sızıları, üşüyen parmak uçlarımdan dökülen binlerce satıra güller açtırırım. Bir damla olup şehrine düşmek isterim ay yüzlüm, az ama delice yağmak şehrinin arnavut kaldırımlarına… Şah damarlarından süzülerek yüreğine akmak, seni sende yaşamak velhasıl tek derdim
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
imkansız seviyorum
Hangi dağın ardında sevdiğim; Hangi içimin mavisi yeter ki onu anlatmaya; Kangi kelebek yeter ki? Sevdamın; kanatlanmasına, Hangi mutluluk resmi anımsatır onu bana, Hangi imkansızlık sonuç almış sevdam yanımda... Yokluğun böyle işte; 'ONUR' lu; Aynı varlığın gibi... Yaratılışım, yaratılmışlığım Senin için, Sırf senin hazin bir bakışından almak için yaşlanmışım, Umut gördüğüm her karanlık gecemde, Hangi ışık,parıltı senin bakışınla yarışır ki? ... Gözlerinden gelen masum kaçamaklarınla... Seviyorum seni, Gecenin aydınlığa düşmanlığı kadar, Çölün; denize kavuşması gibi İşte böyle imkansız seviyorum seni...
YARİM
Yarim; Sol yanım, Dünden gelen, Hayatıma teğet geçen sen... Yüreğimde bir nehir misali izlerin, Geçtiği her yerden birşeyler alan, Konuştuğu her kelimede; Beni bin parçalayan, Sen ... Yarim; Sol yanım, Ağrılarım, algılarım... Sebebim... Ne zaman bir kelebek görsem sen sanarım, Narin, ince, Kanatlarında zerrecikler; BEN misali... O derece küçüğüm gözlerinde, Rüyalarıma dokunup dokunup giden sen, Aldanmalarım, anımsamalarım.... Sen... Yarim; Sol yanım, Güzelliğin ömür kadar işte, Kime nasıl sergilersen sergile, Git artık, Çağırma beni bir daha, Bekletme el kapılarında, Sende bekleme saatlerce; Beni akşam ayazlarında.... Git yuvana, Git gelme bir daha bu mekana, Yüreğimi geri ver bana........ Yarim; Sol yanım, Akşam kızıllığım, Sabah;TAN vaktim, Yeşilim, mavim, sarım. Hayatım... Git gelme bir daha, Ben sustukça geldin, Ben konuştukça kaçtın, Kımıdattıkça ellerimi uçtun başka diyarla, Git gelme bir daha...; Yarim; Sol yanım, Korkuyorum biliyor musun? Daha yenemedim sensizliği, Senden geriye kalan sevgisizliği, Elimden uçup gittin, Gerçi hiç konmadın ki! Bir bahar sabahında düştün gönlüme, Vakitsiz açtın yüreğimde, Yaşatırım sandım seni, Üşüdüm yarim; Çok fazla üşüdüm... Damarlarımdaki sen donana kadar üşüdüm... Yarim; Sol yanım, Üniversite yıllarım, Gençliğinim ahı, Geleceğimin kahrı, Seviyordum ben seni.... Yarim; Sol yanım, Geçmişin izleri silinir beynimden, Geleceğin dip notları var köşelerimde, Düşüncelerimi damıtırken sözlerime, Sen çıkmayacaksın inan, Hiç bir hecesinde... Yarim; Sol yanım, Sen.................. Bırak yarım kalsın bitmesin bu şiirde.... (Bitmez zaten): Daha kaç sevda yazArım bilinmez dostlar, Daha kaç aşk kapımı çalar, O'nun gibi... Bendeki bir;rüya, O rüyaya aynı VEDA... Bu şiirde sana... Sakın yanlış anlama, Sadece yazdım; Gözlerim kapalı....
KOŞACAKSIN
Bütün umutları bir bir çekseler yüreğimden,
seni görebilmek umudu kalsa yeter bana.
Sanma ki, insana tek bir umut yetmez
inan ki, ayakta durulur bir tek umutla.
Duyuyorum içimde;
seslenecek bir gün sesin derinden.
Görüyorum yüreğimde;
koşacaksın bana o yerden.
Sevginin sel olup taştığı demden
Oyun Bitti
Yorulmaz mı kanatların hiç senin?
Kar boranlar da mı engel değil fulelerine?
Tükenmedi gitti hesapsız mermilerin,
Kaçıncı turnikedesin bilmiyorum,
Bırak da gövden yere değsin artık,
Bu sonuncu sortin olsun Sevgili,
Ölüyorum! ..
YILDIZLARA TUTUNMAK
İçimden kopup gelen bir korkuydu sana aşık olmak.
Dalgalarına kapılıp sürüklenmek bir sal gibi ufka doğru.
Bu yüzden gecelere gizlerdim gözlerinin eşsiz ışıltısını.
Geceleri dizelere gizlerdim sonra.
Saçlarından yola çıkardım sessizce.
Uzun ve yorucu bir yolculuk olurdu parmaklarıma.
Yumuşak dokunuşlarda alevlenirdi dudakların.
Dudakların İzmir
Dudakların İstanbul
Dudakların içimi ısıtan bir masaldı annemden dinlediğim.
Bütün bir gün seni seyredebilirdim.
Gözlerin gözlerimde yankılanırdı.
Gözlerim sessiz çığlıklarla gözbebeklerine koşardı.
Kaybolurdum.
Her defasında çekip çıkarırdın beni
acının derinleştirdiği dipsiz kuyulardan.
Beni 'SENİNleştirirdin'.
Dudakların ateş,dudakların volkan gibi yakardı.
Ruhum yükselmek isterken ölüme,
her defasında beni çeker alırdın.
Dudakların alırdı beni,gözlerin alırdı.
Benliğim olurdun.
Yüreğim olurdun.
Gökyüzünden bir parçaydın sen.
En güzel maviden kesip almıştım seni.
O günden beri sonsuzmuş gibi meydan okuyup her kıyamete,
dilek yerine seni tutmuştum yıldız geçişlerinde.
Her seni dilediğimde daha çok senin olmuştum.
Uzaklardan,nehirlerden bir şarkı mırıldanıyor yalnızlık...
Soğuk gecelerden biri
Soğuk ve sensizlik dolu
Saçların,ellerin yok yanımda
Sensiz ölüm gibiyim...
Gözlerinin dokunduğu her yer acıyor bebeğim.
Biliyorsun sensin silemediğim aklımın en uzak köşelerinden.
Sen gittin ve mutluluk ta kalktı tedavülden.
İçimde öldüğün günden beri
Geceler uzun
Geceler, sonsuz düşler
Ayrılan ve bir daha hiç birleşmeyen eller
Bir gece 'küçük bir hikayeyle biten'
Ölümsüz sandığımız sevişmeler
Gecelerden biri
Bir son daha istiyor Tanrılar uzaklardan
bir son daha
Kurban aranıyor sonsuzluğa...
Gökyüzünden bir yıldız kayıyor
Dere kıyısındaki taşlar parıldıyor
Ve her gece bir yıldız
Bir ayrılık
Bir yıldız
Bir ayrılık
Kaçamadım sensizliğimden, bu son dansın olsun bensiz...
ve
Bu son şiirim olsun sensiz...
UZUN ZAMAN ÖNCE GELDİM..GİTTİM ŞİMDİDE
Şiirleri susturmalı, ışıkları kapatmalıydık...
adımlarımı uydurdum çatırdayan karın sesine..
kısık gözlerle izledim, etrafımı saran rüzgarı, uçuşan benekleri..
ve birden çaldım kapını..
gece olmuştu gökyüzüne..karanlığa inat, kar yağdı..
küçük replikler dinledim..katıldım sessizlikle..
beklemek, umut dolu bir eylemdir geceyi sabaha döker adım adım..
ve ben de bekledim sessizliğimde..
üşümüş bir sokak kedisine dönüştüm..ya da sen öyle düşündün..
ben bir sokak kedisi değildim..
üşümüştüm..ama bir sokak kedisi olarak değil..
üşümüş bir sokak kedisi olduğumu düşündün sanki..
arkanı döndün..bekledim..
kimse bir kedinin yaşayışını sevmeyeceğine inanmıyordu..
sen de inanmadın..konuşmalıydık belki de..
kedilerin yaşamı sevip sevmedikleri üzerine konuşmalıydık..
kedileri sokaklara bırakmalıydık, bırakalım ki üşüsünler..
kar yağan geceye ağlamalıydık..ellerimiz de konuşmalıydı..
sevişmemeliydik ama..konuşmadıysak kedilerin yaşam dertlerinden bir parça..
ne diye sevişecektik..
şiirleri susturmalı, ışıkları kapatmalıydık..geriye kalan tek duyum
seslerimiz olmalıydı sanki..
gece soğudukça, biz sadece sesleri duyar olmalıydık..
konuşmadık ama..
konuşmalımıydık..belki de sadece arkamızı döner giderdik..
kar yağıyordu ne de olsa..
gecenin bir yarısına rüzgar esiyordu..
parkları boşaltmıştı insanlar..
arkamızı döner, bir iki bira içerdik beyaz parkın yalnızlığında..
konuşmadık, ne de olsa..
kar çatırdadı adımlarımın altında..
gelmiştim..uzun zaman önce..
gittim, şimdi de..
Yeter ki Sen Yüreksiz Kalma Sevdiğim! ...
Hiç tahmin etmezdim bu kadar acı çekeceğimi beni bırakıp gittiğini.Hep kaçmıştım çünkü, çünkü hep sensizdi gelecek planlarım.Kırılmaktan korktuğum için katmıyordum seni geleceğimin hiçbir yerine..
.
Yada...Yada sadece kendimi kandırıyordum, yada sadece yüreğimi avutuyordum.
Yada aslında tüm hayallerimde sen vardın,her gece geliyordun rüyalarıma ve en güzel anları yaşıyorduk seninle o rüyalarda...Senin haberin olmuyordu ama ben günden güne bağlanıyordum sana...Ama ben günden güne bağlanıyordum ruhuna...
Korkuyordum...Korkuyordum ve rüyalarımı bir türlü gerçekleştiremiyordum.
Mesela çok istesem de sıkı sıkı sarılamıyordum sana...Belki de bu yüzden hep Galata'da buluşmak istiyordum seninle... Hep belki tutarda atacağım dersin diyordum ve ben bu sayede sıkı sıkı sarılırım boynuna..Belki sarılıp kokunu çekerim ruhuma...
Sen farkında değildin ama yavaş yavaş serum gibi giriyordun kanıma...Ve her damla da can veriyordun bana, her işleyişinde kanıma bir gülüş bırakıyordun suratımda...
Zamanında oluşan kırgınlıklarımı unuttum yanında,elini tuttuğumda, aslında aşk buymuş diyordum da, heyecanımı anlamandan korkuyordum sebepsiz...Hep korktum,bilmeden nedeni korktum çaresiz...
En zor anımda,hiç tahmin etmediğim bir anda çıktığında karşıma ve o köprüden zorla geçirdiğinde beni; ilk kez korkumla karşıya karşıya gelmiş ve ilk kez cesareti bulmuştum yanı başımda... Hatta cesareti abartmış, oturup sigara yakmıştım,sen karşımda...Kendimi güvende hissetmiştim,ilk kez senin yanında bir korkumu yenmiştim...
Ve umut bağlamıştım aniden; sana ait hayallerimin, davetsiz misafirleri korkularımı da yok edeceğime dair. Sevinmiştim karabasanlarımın da karşımızda eriyip gideceğine düşündükçe sevdiğim...
...............
...................
.........................
Hiçbir zaman sevgimi ifade edemedim... Hiçbir zaman yazdıklarımı söyleyemedi dilim; ama konuşamasam da hiçbir şeyi sevmemişti senin kadar kalbim...Ve hiçbir şey bu kadar ben olmamıştı senden önce sevdiğim...
Sen sevdiğimdin... Ondan da öte yüreğim...Sen yüreğimdin benim...
'İnsan yüreksiz yaşayabilir mi? ' Diye sormuştum dostuma...
'Hayır' demişti de bana, ben kendimi göstererek,
'Yaşar..' Demiştim gözümde bir damla yaşla...
Evet insan yüreksiz de yaşardı sevdiğim... Tıpkı gidişinin ardından bedenimin yaşadığı gibi.. Tıpkı gidişinin ardından bedenimin nefes alması gibi...
Sigara gibiydin benim için yüreğim..Bir fark vardı aranızda...Sen hiç zarar vermedin bana...Ve ben sigara gibi bağımlıydım sana...
Bilirsin sigarayı ne çok içerim yüreğim..Gidişinin ardından daha bir bağlandım sebepsiz ona... Senin gibi bırakıp gitmesinden korktum...İyice tek kalmaktan...Yüreğimin ardından...Bilmiyorum işte gitmesinden... Korktum....Her şeyden olduğu gibi onun da gitmesinden korktum...
Neden gittin demiyorum sana...Asla hakkım olmadığını biliyorum buna...
Ama giderken yüreğimi neden bırakmadın bana?
Yüreksiz insan yaşar mıydı?
Evet yaşardı...
Ama bu gerçekten yaşamak mıydı?
Neden benim kadar sevmedin de diyemem asla, zorla sevgi dilenecek kadar onursuzlaşmadım daha... Belki şu an bu yazı bile öyle gelebilir sen dahil bir çoklarına ama; ONURSUZLUK sevgiyi dile getirmekse eğer razıyım tüm onursuzluklara...
Neden diye sormuyorum sana biliyorum hiç hakkım olmadı buna... Asla soru sormaya hakkım olmadığı gibi...Yada asla kıskanmaya...Yada kızmaya...Özlemeye....
Bir sevmeye hakkım var sanıyordum ama ona da hakkım yokmuş anladım sonunda...
..........
...............
..................
Sen benim sigaram gibiydin hayatımda... Tek farkın vardı ondan, sen asla zarar vermedin bana...
Kötü konuşamam ardından, kötü konuşulacak biri olmadın asla... Tam tersi hayatın karşıma çıkardığı ilk iyi şeydin yaşamımda...
Bir vurgunun ardından, aslında asıl sevdiklerimizin karşımıza çıktığının en büyük kanıtıydın artık yanımda olmasan da...
Kötü konuşamam ardından asla, sen hayatımda tanıdığım en iyi adamdın... Tüm kırgınlıklara rağmen hala aynı iyi adamsın...
.............
....................
........................
Hiçbir insanı öldürdün mü sen yüreğim?
Kalbinin tam orta yerine batırıp bıçağı, seyrettin mi gözlerinin önünde kaybolmasını?
Ya en sevdiğini öldürdün mü istemeden?
Sırf o istiyor diye vazgeçtin mi onu sevmekten yüreğim?
Kalbindeki sevgini boşaltıp gittin mi yaralı?
Tüm acıları bırakıp olduğu yere, bir onun acısını alıp içine ilerledin mi yağmurda bir başına? Ve o yağmurla yıkanıp silmek istedin mi her şeyi? Silmek istedin mi tüm kırgınlıkları kalbinden?
Geceleri karanlık çöktüğünde odana ve sessizliğin sesi çıldırttığında seni, kendini suçladın mı tüm olanlardan?
Dil yarasının izlerini kapatabildin mi kalbinden peki yüreğim?
Tüm yaşananlara rağmen tek kötü söz kondurmayıp sevdiğine, bütün kötü sözleri yüklendin mi üzerine?
Sen benim sigaram gibiydin hayatımda...Tek farkın vardı ondan, sen asla zarar vermedin bana.. Ve ben hiç kötü konuşmadım hakkında...
Sahi sen hiçbir insanı öldürdün mü yüreğim?
Ya yüreksiz yaşamaya çalıştın mı hiç?
Sigarayı bırakmayı denedin mi peki?
Ben hepsini yaşadım, bilemezsin acısını sevdiğim...Hiç bilmede dileğim...Ben yüreksiz yaşarım, varsın kalsın yüreğim ellerinde, yeter ki sen yüreksiz yaşama sevdiğim...
Bugunune iyi bak...Yarin ne olacagi hic belli olmaz..Hadi Gulumse
AYRILIKLARIN DOKUNULMAZ ŞAHİDİ
pardon,'seni seviyorum' diyen bir ses buradan geçti mi acaba?
- hayır bayan, görmedik
bir adam çıplak sesle şarkı söylüyor,
sesi üşeyecek diye çok korkuyorum
bir kadın limanda günah çıkartıyor,
günahları denizi kirletecek diye tedirgin oluyorum
tut(ma) beni gece
karanlığında şarkılara gebe kalıyorum
- pardon, 'seni özledim' diyen bir ses uğradı mı acaba buraya?
- hayır bayan, uğramadı
tutkularım çiçek verdi, kokusunu saldı
satamadım biriktirdiğim dağ özlemlerini
İsmet Teyze yaşasaydı söylerdi, anılarla nasıl başa çıkılacağını
herkes ölüyor, sevdaların öldüğü gibi
kandır(ma) sın beni şiirler,
yokluğumu isimlendirmeye gidiyorum
- pardon, 'kadınım' diyen bir ses bir not bıraktı mı acaba?
- hayır bayan, bırakmadı
cinayeti ellerim gördü
bir de yüreğim
gözlerim inanmaz yüze değmeyen bakışlara
beni rahmine al ve yeniden doğur anne
yanılgılarımın kapısını tekrar çalmayacağım
kuş tüyü vaatlerde kaybettim gerçeğimi
kandır(ıl) dığımı bırak unutayım
- pardon, 'sen benim elma şekerimsin' diyen bir ses sizde kaldı mı acaba?
- hayır bayan, kalmadı
yorgun turuncu açtı gözlerini,
geceye tutundu
kıskanmasın canım mavi, onu da unutmadı
sır küpüdür şehvet bedenimde,
kapıma dayan(ma) dı
bacaklarım mecalsiz artık aşk
sana kapıları açamayacağım diye korkuyorum
- pardon, 'artık bensiz bir yaşamın olsun' diyen bir ses ağladı mı acaba?
- hayır bayan, duymadık
kanım çekiliyor dostlar
ayrılıkların en dokunulmaz şahidiyim
Kapalı çarşı dudakların...
Kalabalık ve renkli
Susma...
Dilimde kurur kelimeler...
Biliyorum...
Olmayacak bir şey sana dirilmem...
Çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında
Kapını çalıp kaçmaktı niyetim...
Bir satır başında birden karşına çıkmak,
Ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri...
Olmadı...
Ezberimde kaldın...
Karıştırırken gülüşlerini...
Yoldan çıktım,sana düşüyorum
Kurtarma beni...
AZ KULLANILMIŞ VE BİR BAYANDAN SEVDA BIRAKIYORUM SANA
Gidiyorum../..kendime
puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum.
yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken,
hüznüm ardından ağlıyordu
alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı,
arkama dönüp bakmadan gidiyorum..
sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen,
bir beden büyük bütün kaçışları ihtiyacı olanlara bırakacaktım,
vicdanım el vermedi
usulca soyundum
ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini,
gidiyorum..
umudum küçük bir kız çocuğu,
el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan
ısrar etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek
sen onu istedin, mahcup oldu yüreğim,
gidiyorum..
oysa benim de hayallerim vardı;
dans edecektim yağmurda,
sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım,
çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda
fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline
konuşturma beni giderayak
çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını,
gidiyorum..
eskiden olsa beni kandırırdı içimdeki çocuk,
üzüleceğimi bile bile
gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin..?
ki artık ağlayamıyor bile
onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda,
her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp,
hayata kazandırmam olanaksız
o çok sevdiğin korkularını,
her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak,
içimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum..
sen bir bedenle sevişmek istedin,
bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle
adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye kırılarak kendime,
gidiyorum..
şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek
canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek,
biraz olsun mutlu ediyor beni
sürüklenmiyorum dikkat et,
gidiyorum..
sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi
bir süre sonra denize ulaşıp,
korunaklı seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim
yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken,
senden daha cesur olduğum için utanma sakın
bu cesaret,
çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece
bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi,
korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum..
bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit,
umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için
bana ait olan ve olmayan,
bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum..
az kullanılmış ve bayandan bir sevda bırakıyorum sana
yolun açık olsun..
Bu şiir ile ilgili 337 tane yorum bulunmakta