Her Nefesi Hayat Olan Adam Şiiri - Yoru ...

İlhan Kılıç
68

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Her nefesi hayat olan adamdan,

_______________________Gözlerinde güneşi taşıyan kadına…



Deli AŞKIM benim, hasret çekilmez oldukça; her gülüşüne özlemli türküler yakarım şehrimde… Yağmurla yağdıkça yokluğun sızıları, üşüyen parmak uçlarımdan dökülen binlerce satıra güller açtırırım. Bir damla olup şehrine düşmek isterim ay yüzlüm, az ama delice yağmak şehrinin arnavut kaldırımlarına… Şah damarlarından süzülerek yüreğine akmak, seni sende yaşamak velhasıl tek derdim

Tamamını Oku
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 12:50

    Gitme;
    Gideceksen de sesini bırak öyle git!
    En manasız ezgileri başyapıta cevir
    Kalbimdeki hüzün balkondaki kış erisin..
    Soluğumda sesinden izler
    Gırtlağımda tütün gibi bir acı olsun..
    İmkânsızlığına rağmen yutkunayım türkünü..
    Bir çığlık parçalansın dudaklarımda
    İncecik sesin kalbime aksın
    Ve arta kalanlar bir hayranlıktan yanaklarına yansısın
    Gamzelerine gülümsemeler ekeyim yeniden serpe serpe..
    Camların buğusunu berraklaştıran sesin yeşersin bahçelerinde..

    Gidersen yanaklarımdaki ayna kırılıp kanayacak
    Gözümdeki zenci bebek yetim kalacak..
    Seni anlatan bir gülümseyiş
    O an tuzla buz olmuş bir kıyamet artık..


    Gidersen;
    Gamzelerim ağlayacak
    Gözlerimden firari mavi ırmaklarla..


    Koyu bir sessizlik sızlanacak kanepenin üstünde
    'günaydın' ların olmayacak
    Gün aydın olmayacak..
    Gidersen hiçbir mum sevda taşımayacak alevinde..
    Bugün bir bavula sensizliği doldurup
    Tıklım tıkış anıları da serperek üstüne
    Bu çaresizlikten taşınacağım.
    Sen yine de gitme!
    Gideceksen de seni bana bırak öyle git

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 12:48

    kaçıp gidiyorum buralardan
    şöyle saçımı başımı alıp gidiyorum

    dar gelen zamanları
    acıtanları kanatanları
    denizlere yaya yaya gidiyorum..

    kendimide bırakarak en olmadık yerde
    ulu orta öylece..
    şehre bişey söylemeyerek
    biraz firari
    biraz kaçık
    ilgiyi severim ya öyle merak edilerek...
    gidiyorum..

    giderayak delirmek istiyorum
    şöyle her ağaç elma
    her bulut pamuk şekeri ve hazır güneş de portakalken
    çöp kadın gibi bembeyaz sayfanın ortasında
    el salayarak gidiyorum..


    'hoşçakal' lar hoşçakalsın..
    ben merhabalardayım
    arayan olursa dönüşüme bi papatya saklasın..!

    kara kaşlı kışı yeşil gözlü bahara bıraktım
    beni sevdam karşılasın..

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 11:24

    Bir masaldı bu! Sen anlatırdın...
    Miş'li geçmiş zamanlardan yokluğa uzanan
    Dinle derdin:
    Ateşiyağmurugüneşi dinle
    Kekik kokulu dağlarda
    Bir çoban kavalında saklı
    Eski bir türkünün yakarışını
    Alev alev bir yüreğin yanışını dinle...


    Sen anlatırdın...
    Yanmış bir türkünün ezgisinde
    Diyar diyar dolaşan aşkları
    Oysa
    Yalınayak sevdalarım gezinirdi düşlerinde
    Bilmezdin...
    Düşlerin vardı
    Asırlar öncesinden uykularıma süzülen
    Ve gözlerin...
    Her mevsim yeniden yeşeren


    Kim bilir şimdi neresindesin zamanın
    Hangi yüzyılın masalında saklısın
    Belki bin bir geceli Şehrazat’sın
    Belki Babil’in asma bahçelerinde
    Çocukluğumun ellerinden tutmaktasın


    Bir masaldı bu!
    Hep sen anlattın...
    Çocuktum...inandım...

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 11:23

    Seni düşünürken kor ateşlere salıyorum yüreğimi…
    Yanıyor yanıyorum…
    Gözlerini çiziyorum arkasına saklandığım cümlelerime…
    Söndürüyorum ışıklarını yalnızlığın rüzgarına kapılınca hayalinin…
    Seni görebilmek adına gözlerimi yumuyorum geceye…
    Dalıyorum bitmesini istemediğim derin uykulara..

    Sen değil
    Sana yakıştırdığım sevgi(m) huzuru getiriyor dünyama…
    Sevginin tonlarını iliştiriyor ruhuma…

    Açıyorum gözlerimi gideceğini bilerek..
    İzin veriyorum bensizliğe hazır duygularına…
    Beni hissetmiyorsa yüreğin
    Ne gerek var içi boş varlığına…?
    İşte şimdi uyandım…

    Sen’li hayatın ortasını bulamadım ki..
    Bir o yana bir bu yana çekiştirirken sevgim(n)i
    Kırık dökük aynalara takıldı gözlerim..
    Gizli kapılar arkasına tutundu umutlarım…

    Sen bilmiyorsun..
    Kendimden bile gizlediğim kuytuları var gülen gözlerimin...
    Hüzüne çalan renkleri var yüreğimin…
    Senin göremediğin yıkıntılarım
    Sende tutuklu korkularım var benim…

    Birde
    Sebebine dahil olamadığın mutlulukları var yüreğimin…
    Görmesen de ‘sana’ kapalı kapılarım var benim

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 11:17

    meşgule düşen beklemeleri

    kendimden kaçıyorum

    Beni saklayabilir misiniz?...

    içinden taşan bir adamın dalgaları ıslattı aynayı

    ayna!... Göstermiyor iç yıkımları


    dikişleri kaynadı kesilen mavilerin
    suya düştü öpüşüm düpedüz intihar bu
    dur!... Ölme öpüşlerim
    ağzımla kuş tutsam yaranamam artık aşka
    ben de düş kanatlarıyla lir çalarım



    söyle şarkını dillen sahnedesin


    sahne senin

    Ağlayacaksan Başlamayalım..


    kim serdi üzerime bu sessizliği?...

    Terlemek kötü..



    dağınık sevgilerin ortasında kaldı yaptığım kumdan kaleler

    hadi baba!... Bir kez olsun yardım et
    teller örelim anılarımın çevresine
    yaralanmasın sevişmelerim..

    uçakların arkasından su döktüm bekleyenler için
    gemilerin rotasına çiçekler ektim


    iz hiç martılarla şiir içtiniz mi?...

    sızdınız mı bir yıldızın üzerinde dibe vurmuşken?...

    bıçak kemiğinize dayandı mı kemiğiniz titrerken?...

    çıldırmak iten değil dışarısızlığımdan geliyor

    Cok ugrastım ve sonunda bitti...

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 10:18

    Kimse bilmiyor
    Neden ağladıgımı




    Kimse görmüyor
    İçimdeki dayanılmaz ağrıyı
    Kimse görmüyor
    Yüreğimden sızan kanları
    Küçücük odamda
    Küçücük dünyamda
    Evrene sığacak kadar

    Herkesi saracak kadar
    Koskoca bir yürek
    Taşımaktayım

    Ne sevgiler büyüttüm
    Ne umutlar yeşerttim
    Ne acılar besledim

    Bir özlemlerimi sığdıramadım

    Bir de özgürlük aşkımı
    Küçücük odamda
    Küçücük dünyamda


    Koskoca yüreğim
    Sancılar içinde
    Kafeslerdezincirlerde
    Prangalarda

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 10:02

    ne zaman düştün sol yanıma da vuruldum sözlerimden
    benim yazım değilsin korkarım kışım da
    tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi
    sen ateşsin
    saat 17:29
    kimbilir şimdi neredesin







    yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
    suya düştü intihar boğuldu son bakış
    kimi istesem uzaktır kıyı boyları
    vedalar alnıma işlenmiş nakış nakış

    aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
    kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
    gitmeyi öğrettiler bana kalmak nasıldır..?
    nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..?
    yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
    söylesene nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..?

    ne zaman girdin aklıma da karıştım gecelerde
    benim sevdam değilsin korkarım sevenim de
    yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi
    sen havasın
    saat 22:16
    kimbilir şimdi hangi kuytudasın

    arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden
    geceye düştü uyku titredi acı soluk
    kimi çağırdıysam kapalıdır seslerinin yolu
    üşümeler içimden akıyor oluk oluk

    tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim
    akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam
    susmayı öğrettiler bana konuşmak nasıldır..?
    nasıldır bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek..?
    yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim
    söylesene nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek..?

    ne zaman geldin yanıma da dağıldı hüznüm
    kaçarım değilsin korkarım tutanım da
    sen topraksın
    saat 22:39
    kimbilir şimdi hangi duygunun uykusundasın

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 02.02.2010 - 09:50

    ah dayan bırak yollar girsin aramıza

    söz sana

    başka bir ten giremez koynuma

    geçer zaman durmaz akar kör kuyuya


    ben beklerim

    yenik düşmem ucuz oyunlara dayan...üzülme...

    gitme demedim

    bağlanmaktan korkarsın diye
    can yeleğim

    karışmasın kimseler bize


    Gör beni

    Körelmesin kalbin uzaklarda


    Hiç düşünme

    Mühür vurdum dudaklarıma

    Karışmasın konuşmasın

    Dokunmasın kimseler bize

    gel artık vakit geldi

    canıma yetti özledim çok

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 01.02.2010 - 12:02

    Geçmişin zarfıydı yüzüme kapanan,
    Ben her nefeste gün be gün eksilirdim.
    Sokaklar kadar çoğalırdın bende,
    Bense seni sevdikçe daha çok yenilirdim.
    Hayata pes edişim asılırdı her gece
    Düşsel bir darağacı olurdu gözlerin�
    Satır arası yalnızlıklar biriktirdim kışlara,
    İçimde uzayan yol artık sana çıkmıyor.
    Mahşeri bir ayrılık çöküyor,ruhumun dizginsiz sularına
    Yaşamdan soyundu gözlerim,
    Parmak uçlarımda ölüyor şimdi tüm kuşlar.
    Ayazı kesiyor yüzümü,hüznü üşütüyor,
    Tüm düşler bende siyah beyaz oluyor.
    Kan gözlü bir asi ayak diriyor içimde,
    Beni bende kanatıyor sen diye
    Aklıma firar düşüyor, boş kalıyor ten kafesi,
    Bir yığın hüzün, bir yığın kül!
    Sonbahar yaprağı alevliyor beni
    Kendinden eksik biri oluyor ben
    Benim aklım, benim ruhum,
    Benim…. benim çıldırıyor.!
    Köz düşüyor göz çukurlarıma,
    Kendime yolcu oluyorum bu gece.
    Bende isimsiz, bende adressiz yollar,
    Sen içimde yol, yollar gittikçe sen oluyor
    Sığınağım boş bir koridordaki ayak sesleri,
    Tek ürküntüm yağmur taneleri senden sonra.
    Islandıkça yeşeriyor bende hüzün,
    Titrek bir kalp düşüyor hücreme
    Kelimeler azat etmiyor beni oysa;
    Şimdi en çok sustuğum yerden başlıyor,
    Hiç kanamalı tüm yaralar akmaya!
    Aşka kavgalı haramiler sarıyor dört yanımı,
    İçimi, yüreğimi satıyorum üç kuruşa.
    Demir parmaklıklara dönüyor yüzüm,
    İçimin boşluğu görünmüyor uzaktan bakınca
    Uyanıyorum; her şey bir düş saçması,
    Ama, ama ağzına kadar sen dolu içimin tüm kuytuları.
    Gözlerimde kan, içimde sonu olmayan,
    Seni olmayan uzun bir yol.!
    Dünya ölüyor bende, bende dünyam ölüyor,
    Kendime yolcuyum bu gece;
    Düşlerime yokluk düşüyor!

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 01.02.2010 - 12:02

    Yangın yeri gözlerinden düşen kıvılcımlarla tutuştu yüreğim
    Önce ağlayan,sonra çığlık çığlık susan bir ben çıktı karşına
    Ellerimde titrek harfler dolanıyor
    Parmak uçlarım buz kesmiş
    Nefesim öyle yetersiz ki;ısıtamıyorum ellerimi
    Yüzümde geceden kalma gözyaşlarımın izleri geziniyor
    Her biri derin bir boşluk oluşturmuş
    Ellerimi üzerinde gezindirirken parmaklarım kanamaya başlıyor
    Her yanı kan kokusu sarıyor sevgili
    Aşkım kan ağlıyor
    Ben kan susuyorum
    Sen kan sunuyorsun

    Ceplerimde dilime yakışmayan biz kadar susuşlar
    Kimse bilmez ama paylaşılacak kadar bütünleşmemiş bir aşkın susuşlarıydı bunlar
    Anlattığım kadar,hatta daha fazlaydı seni susuşum
    Her an senleşerek geçti bu günler
    Dilime dolanmış tek bir cümle gibiydin
    Gerisini getiremediğim,azıma tıkanıp kalan bir cümle
    Duymak isteyen çoktu seni ve bilmek isteyen çoktu içimi
    Fakat,ben sustum kimse duyamadı seni ve sen yoktun kimse bilemedi beni
    Birbirimizi tutsak ettik yokluğumuza
    Ben sensizlikle paylaştım seni,sen bensizliğin tadına bile varamadan sustun beni
    Bu nasıl bir zıtlık sevgili
    Ve ben böylesi nasıl sevebildim seni
    Bir ses uyanıyor semadan
    Çığırından çıkmış yokluğuna isyan edercesine haykırıyor
    Bomboş bir hayatın ucunda
    Sıyrık düşüncelerle sana sesleniyorum
    Ellerimde karanlık,faili meçhul seni sevmelerin ipuçları geziniyor
    Ben demeye kalmadan her yanımı sensizlik sarıyor
    Geceyi büyüten o suskun bakışından sabahın son demine sığınıyorum
    Üşüyorum
    Bir yorgan deyip üzerime örttüğün demli gözlerin ısıtmıyor;daha çok titretiyor bedenimi
    Kan revanım bu diyarda sevgili
    Her dem hüzün
    Her dem sensizlik
    Alışılmış bir ben değil çevremde dolanan
    Leyla diyorlar,garip diyorlar,suskun diyorlar artık bana
    Ah bal tadındaki bu sevda!..

    Bir bilinmezin gözlerinden sızan ışık, yollarımı aydınlatır şimdilerde
    Aşkın varlığımı perişan edip yokluklara gömerken
    O elleriyle gülücükler çizmeye çalışıyor yorgun suretime
    Ceset ceset üzerimizden ne kadar aşk geçse de
    Yılmadan,susuşların suskunluğa boyandığı an için
    Birlikte savaşıyoruz sensizlikle

    Ne göründüğüm kadar kelimelere sahibim bu satırlarda
    Ne de kelimelerim benden kalan tek şey sana
    Yaşam belirtilerim azalıyor her geçen gün
    Simam daha çok ölü soğukluğunu andırıyor
    Anlaşılası güç durumlarda kendime yetemiyorum
    An geliyor hep susuyorum
    An gelmiyor an´sız kalıp yok oluyorum
    Hamallığını yaptığım acıların ardı arkası kesilmiyor
    Ayaklarım kelepçesine takılıp düşerken
    Yüklendiğim o ardı arkası olmayan acılar üzerime kapanıyor
    Kapı gıcırtılarıyla uyanıyor her susuşum
    Sevgilinin unut beni demesinden yıkılıyor duvarlarım
    Bencilce bir seviş
    Çıkıntılarla dolu bir hayat
    Ne çok geç kalmışlığımı düşünüyorum sonra
    Çağımın en geride kalmış kimliğini ben taşıyorum

    Yine aşkımı yağmalıyorlar sevgili
    Gel!
    Kurtar seni yaban ellerden
    içimdesin nasılsa diyemiyorum bak!..
    Kopartıyorlar seni;dikenli ellerinin yüreğimi kanattığını umursamadan
    Kurşuni renklere boyuyor zaman senliğimi�
    Mermiler yağıyor üzerime yalnızlıktan yapılma�
    Ah yar!
    Böylesi kırıcı olmak zorunda mı gözlerin?
    Devleşen sancılarımı çoğaltma ne olur!

    suretimde garip ifadeler geziniyor…
    içimde çoğaan yaraLara derman bulamıyorum…
    yomgunum…
    Ruhumu sumturuyorum…
    Zayıflığımın son belirtileri;göz çukurlarıma dolan gözyaşlarım boğuyor çirkin suretimi
    Sakat ayaklarım yüzüme gölgeler çiziyor
    Yüzü koyu gizlenmiş yalnızlığımla baş başa kalmak istiyorum olmuyor
    Annemin nefes alamayışının korkusu sarıyor gecelerimi
    Bir anda zindan oluyor tüm geçmişim
    Parmak aralarından sızan ışıkla yüzsüzlüğümü nurlandırıyorum
    Duvarlar hep kan öksürüyor üzerime
    Siması bozuk ve ölmekten yorgun düşmüş cesetler geçiyor üstümden
    Sağımda,solumda hesap soracak münker ve nekir duruyor
    Ne yana dönsem suretime bir ah çarpıyor

    Bu susuşların içsiz ve duygusuz söylemleri çenemi yoruyor
    Yanı üzere yatan bir beynin içinden dökülebilecek tüm suçlar dökülüyor
    Suçları herkes görmezden gelirken yastığım beynimi suçüstü yakalıyor
    Gözyaşlarımı alnıma akıtan bir acının yarasına gözlerini bastırıyorum
    Gözlerin içime değdikçe yaramın kabuğu kalkıyor ve en sus biçimde kanamaya başlıyor
    Nerde soluk bir bez parçası bulsam etrafına engel diye sarıyorum
    Ama gözlerin
    Durmadan yaramı depreştirme derdinde
    Beklenmedik zaman-sız anlarda çıkıyorlar karşıma
    Bakmakla görmek arasındaki farkı tek senin gözlerinden anlıyorum
    Böylesi iç yakışların kıvılcımıydı gözlerin
    Aşk katili,içimin canına okuyan suskunluğumun adıydı gözlerin

    Kelimeler düğümleşti yine sevgili
    Garip şekiller dönüp dolaşıyor sularımda
    Gökyüzü ağıdıma ortak olma derdine düşüyor
    Maviliğini kirleten duman yüklü kentime lanet edercesine ağlıyor
    Misafirperver topraklarım da gözyaşlarını kabul gününde
    Soluksuz,hiç durmadan çatlamış dudaklarıyla içiyor gelen geçeni
    Feryat figan ağlıyoruz birlikte
    Sonra ruhuma şu anlık cemreler düşüreni arıyor ellerim
    Kulaklarımda bir bayram havası ama içim sus
    Ve ne sussam bilinmezim bana lanet ediyor sanki
    Sensizlikteki iç çekişlerimi yalnız o dinliyor
    İstemiyorum bu kadar içimin acılığını hissetmesini
    Sessiz sessiz yüzümden dökülen damlaları elimin tersiyle siliyorum ki;düştüklerinde seslerini duyup “bu can çekişen de neydi” demesin�
    Dinliyorum her dediğini ama,yine susuyorum
    An geliyor kendi acısını tekbirler getirerek kurban veriyor
    Ne sorulsa aşktan yana bilmezliğini öne sürerek kalbini örtbas ediyor
    Israrcı hareketlerime göz yumup bana benden de çok katlanıyor

    Ah bal tadındaki sevda!
    İçimi dışımı tuttun!
    Kendimde geçtim seni sevdikçe
    Anlayamadım ben senin acılığını
    Öyle doyumsuz,öyle tatlıydın ki!
    Meğer tutan bir balmışsın�
    Düştükçe içime yok oldum kendimde
    Bırakmadın beni bana�
    Halsiz,mecalsiz kaldım bir başıma
    Damarlarıma düşüşünle öyle bağlanmışım ki sana vazgeçemedim
    Acıttın
    Kanattın
    Susturdun
    Ama öyle tuttun ki beni kopamadım bir daha

    Şimdi keskin bir mevsim dönüşümü yaşıyor bedenim
    Bir yanım sonbaharda kalmış,bir yanımsa hep kış
    Bal içimde yeni yangınlar büyütse de duygularım hep soğuk,hep karakış
    Yok sevgili yok
    Bu aciz beden dayanmaz daha
    Kafama yerleşen bu dayanılmaz sancılar sonumu hazırlamakta
    Belki bu sözleri bir yazının uydurulmuş satırları gibi okuyorsun
    Ama öyle değil sevgili�
    Ne yazdıysam bunların hepsi aşkının bedeli
    Değer mi dediklerine bir cevap bu da belki
    Benim sana olan sevdam;
    Senin için basit,
    Herkes için değerli,
    Benim içinse;seni en az bu kadar sevdiğimin çaresizliğiydi

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 337 tane yorum bulunmakta