Her nefesi hayat olan adamdan,
_______________________Gözlerinde güneşi taşıyan kadına…
Deli AŞKIM benim, hasret çekilmez oldukça; her gülüşüne özlemli türküler yakarım şehrimde… Yağmurla yağdıkça yokluğun sızıları, üşüyen parmak uçlarımdan dökülen binlerce satıra güller açtırırım. Bir damla olup şehrine düşmek isterim ay yüzlüm, az ama delice yağmak şehrinin arnavut kaldırımlarına… Şah damarlarından süzülerek yüreğine akmak, seni sende yaşamak velhasıl tek derdim
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
DEPREMLER OLUYOR BEYNİMDE
İCİMDE İNTİHAR KORKUSU VAR
BAKIYOR GÖRMÜYORSUN
SUSUYOR DUYMUYORSUN
İCİMDE ÖLEN BİRİ VAR...
Çekil Git Artık Düşlerimden
Bıkıp Usanmadın mı Benden Artık ?
Gözlerimden Yüreğimden İçimden
...Ve Varolan Her Şeyimden Git Artık..
Dokunma Kirletirsin Beyazları
Konuşma Tüketirsin Satırları
Mehtabı Bırak Doğan Ayrılık
Çekil Git Şafak Gelen Aralık...
Kanıyorum Zaten Uzak Dur Benden
Sebebin Olurum Yakanın Olurum
Çekil Git Yolumdan Ölümün Olurum
...Ve Git Artık Ne Olursun Git Benden
Konuşma Nefesini Al Benliğimden
Ben Soluğunu Kesmeden
Sus Demeden Sus Ne Olur Söylemeden
Git Bir Daha Allah Aşkına Hiç Dönmeden...
Yıkıl Git Artık Hayallerimden
Kumdan Evlerin Yıkıldı Artık
Taşlarımdan Oyuncaklarımdan Beynimden
...Ve Yaşayan Her Şeyimden Git Artık
Uzanma Karaya Çalarsın Günlerimi
Söylenme Devrik Tümcelerim Olursun
Ne Öznesini Ne Yüklemini Kurtarabilirsin
Çekil Git Bırak Bütün Düşüncelerimi...
Yaralıyım Zaten Şöyle Dur Gönlümden
Derdin Olurum Korun Olurum
Çekil Git Harın Değil Külün Olurum
...Ve Git Artık Ne Olursun Git Git Gözlerimden
Kal Yerinde Öylece Ses Etme
Mevsimler Solsun Senelerce
Mümkünse Çıkmasın O İki Hece
Öldü de Bitsin Bu İşkence...
Ya da Bir Sonbahardı Sarardı de
Düşen Her Bir Yaprakta Uzaklaştı de
De ki Gövdeden Dal Kırıldı
Kopan Candı Yıkıldı de Deki Öldü Öldü de...
Yaşamaz de Olsun de Deki Bitti Bitti de...
Kardı Yağdı Yağmurdu Aktı
Sonra Toprağa Karıştı Kurudu de Soldu de...
Ne Bileyim İşte Kısaca Öldü de...
...Ve Çekil Git Artık Gölge Etme
Alın Yazısı Gibi Görme
Değilim Birşeyin Olmadım Hiçbir Şeyin
Çekil Git Artık Ne Olur Çekil Git Kötü Söyletme...
Yaşamaz de Olsun de Deki Bitti Bitti de...
Kardı Yağdı Yağmurdu Aktı Kurudu de...
Sonra Toprağa Karıştı Soldu de...
Ne Bileyim İşte Kısaca Öldü de...
Ne Dersen de...
Evet......
Bir hasretin uçsuz ve soğuk yüzüyle tanıştım az önce.Habersizce açtığım gönlümün göğünde karlar yağmaya şimşekler çakmaya başladı.
Vaktin zamanla yarıştığı anlarda bende kendimden kalanlarla savaştaydim.Bir yanım hep eksik hep bir özlem duyanım vardı içimde.Sonu gelmeyen acılarımı ve yaşanmışlarımın yolunu değiştirmek istiyordum. Baktığımda arkama her şey aynıydı. Giyindiğim kıyafet yürüdüğüm yoldokunduğum el hatta saçımı bile rüzgar hep aynı yöne tarıyordu.Bir şeyler değişmeli bazı gerçeklerin yolu kesilmeliydi.
İşte o anların çığlıkları ile kendimden geçtiğimde farkettim.Kan çanağı gözlerimde yorgunluk akarken yanaklarımdam süzülen okkalı yaşların biri tarafından silindiğini farkettim. Gülen gözleri geceyi andıran bakışları ile değmişti bana . Dosthane uzatmış olması ellerini yüreğime farklı bir tat bırakmıştı.İnancımı karşılıyodu nedense.
Bir hareket gerekliydi nefes alışlarıma. Sıcak bir dokunuşla ılık bir rüzgarın gezintisi iyi gelecekti bana.
Geldi...
Tanımadığım bir yüreğin şeffaflığı yerini aldı hayatımda.Sensizce sızdığından haberi bile yoktu dünyama benim de tabiki.
Uzunca bir aradan sonra güven duygusunu kaybeden yüreğimin sesini duydum.Aç diyordu kaybedeceğin zamandan başkası değil ve o zaten her şekilde gidiyor ne gerek var boş geçmesine izin veriyorsun diyerek sessizliğim sesi oluyordu.Kapısını kapattığın kalbin sana da küserse hayat daha da çekilmez hal alır diyordu.
Susuyordum hatta sesini bastıracak şekilde şarkı sözlerilar söylüyor kendimi işe veriyordum.Ne kadar dur diyorsam da yüreğime kulağıma gelen ses içime de oturmuştu. Sorularım karşısında çaresiz kalıyordum başımı yastığıma koyduğum her an.Tamam dedim ama şartlar koydum kendi kendime.Senin gibi olacak senin gibi düşleyip senin gibi kalacak hayatta.Birde senden daha sabırlı ve gerçekçi olması gerek dedim kendime.Dene ! kendime söylediğim son sözdü.
Bir gün diye başladığım her hayalim gerçek oluyordu inancını yitirmediğim yarınlarım birer birer huzurun yoluna giriyordu.Ne güzel...
İçimde adresi olmayan bir yürekti başlı başına huzur mutluluk dağıtıyordu. Sesinde gözlerinde tarifi olmayan bir gerçek vardı adını koyamıyorum şimdilik ama bir gün...
Her an yakınıma gelirken aradaki mesafeler kısalıyordu.Şimdilik adressiz bir gönül olarak adlandırdığım sevdamın kapımdan girişi an meselesiydi.Ona ilk mektubum gittikçe kısalan hayatımızın elimizde olmayan nedenlerden dolayı araya giren mesafelerin inadına savaşmak boynumuzun borcuydu.
Sen yüreği güzelim gittin gitmesine ama biliyorum ki bedeninin içinde büyüttüğün sevdan burda.Dur diyemediğin gerçeklerle yarışında daha ilk adım. Kimbilir neler bekliyor kapında ve geleceğin kollarında yaşamaktan başka çare yok.
Şimdi sen benden uzakta kalan yanına sığın ve bizli düşlerin gizeminde hayallerine dal.Ben her gün sana yaşayamadıklarımızın hatırlatacak satırları bırakacağım yüreğine .
Bugün ilk günüm heyecanıma ve acemiliğime ver olur mu 'adressiz sevdam'.Sana askeri nöbetlerini bırakırken bende sensizliğin eksilerini sayacağım.
'Sen kalemimin ucu kadar yakın dudağımdan çıkacak tek bir söz kadar gerçeksin.'
Sanırım sen benim hayatımda olmasını istediğimsin.
Şimdi;
Yağmur yağıyor üzerime sensizliğin sesiyle
Ve ben şemsiyesiz kaldım deli düzde...
Bugün de sensizlik değdi sol yanıma......
Hayat avuçlarımıza bıraktığı gerçekleri bir bir saydı yine.Ben bunları bilerek senin yolunu seçtim uzağıma düşen sevdiğim. Kırılgan bir yürekle birlikte tarifi olmayan bir sevdanın kanatlarında çıktım yolculuğuna. Düne bakmadan yarını aklıma bile getirmeden seçtim senli anları.
Şu an hangi duygunun esiriyim bilmiyorum.Özlemini duyduğum aşk’ın mı? yoksa görmek istediğim düşlerin ayak sesleri mi? .Şehrin bütün sokakları dar geliyor bana ışıklar hep siyah gözlerin gibi göğümün rengi beyaz bulutlara muhtaç halde. Söylesene hangi sabah uyandırdı seni benli gülüşlere yada hangi mevsim çiçek açtırdı yüzünde gözlerimde bulduğun güller misali.Bir oyunun koynuna aldığı hayaller gibiyiz sanki .
Sen başka şehrin nefes alışlarında büyürken ben ayrı bir gecenin kollarında çaresizliğimin boynuma doladığı ipin acısına mecburum.Her yanımdan sensizlik akıyor gözlerim kan çanağı ıssızlığını yıktı omuzlarıma.Resmini süzüyorum ellerimle yanaklarına dokunup çöllerde kalmışlığı andıran yanına bir buse konduruyorum.Birikmiş ve nöbetini devretme vakti gelmiş yaşlarım süzülüyor sol yanıma doğru. Bıraktım zamanın aldıkları ile o da gitsin dedim kendi kendime..
Hasreti yaşayan yüreğim senli sıcaklıkları özledi yar.Bu gözden ırak’lık ne zaman bitecek ve hangi sabahın üşüyen saatlerine sihiri değecek.Hadi hayatımın boş saatlerinde al yerini düşlerini kurduğum yarınların büyüsünde ısıt kendini.Yüreğime değen her söz bin ömre yetecek gibi. Söyle dök içinde birikmiş ne varsa aşktan yana.Çuvallar dolu Hhayallerimizi sunalım kendimize .
Senin değdiğin köşede olayım aklımın en tenhasında kapalı kalmış gerçeklerimi süsleyeyim seninle olma mı?
Bitir desemde bitmeyecek biliyorum bu hasret. Gözlerim asker yolu bekler gibi her an kapılarda olacak.Her zil seni getirirmiş gibi çalarken ben tıkırtısını duyduğum sensizliğin soğuk yüzüyle karşılaşacağım. Uçurumdan kurtulan bir bedenin korkusuyla yaşayacağım bizsizliği.Arada bir balonlarımı özgür bırakmak adına çıkacağım sokaklara. Her biri benden bir özlemi kucaklayıp getirecek kapına.Ve yar bütün balonlarım senin yolunda sıralı halde unutma.Renk renk desen desen hepsi benden sana küçük bir hediye olsun kabul et olur mu?
Bekle beni geceler sabahına kavuşurken günler aylarına adım atarken biz de payımıza düşeni alacağız..Bir an bile olsa düşeceğiz akıllarına sen yeter ki sevginle düşme uzağıma..
Tutkusu gizeminde saklı sevdiğim.Açtığımız ellerimizin duasıyız bizrabbim seni bana beni de sana hayırlı kılsın inşALLAH....
Bugün de özledim seni biliyormusun.Buram buram sen kokan şiirlerimde gezindim yine ve hüzün dolu gönlümden düşen sözler işte bu metkup.Kaç zaman yaşayacağımı bilmediğim bu satırların tek sahibi sensin.
Allah’ıma emanetsin....
Bu gün her günden daha fazla daha bir aklımdasın Sadece düşünmek yetmedi bu gün seni Daha fazlasını yapmak istiyorum Senin için daha fazlası Sen yokken seni içimde yaşatmaktan daha fazla ne yapabilirim ki Geçen zamana yenilmemekten başka… Sen söyle daha fazla ne yapabilirim? Bu içimi acıtan sevgini azaltmak bedenime sığmayan özlemini dindirmek için
DöN geLLL ..yaLnız 'Â$KLÂ' döN gELLL..!!
“Uzun oldu ne zor oldu
Kalp yoruldu dön gel her şey kalsın
Yalnız aşkla yalnız aşkla dön gel
Affettim kendini akla
Yalnız aşkla yalnız aşkla dön gel”
Elimden gelen tek şey bu sanırım Sana yazmak Seni yazmak… Sayfalarca senin için anlamsız cümleler kurmak Sonra da senin okumayacağını bile bile okuduğuna inanıp kendimi kandırmak Sana söylemek istediğim sayısız cümleler içerisinden bir kaçını söyleyebilmiş olmanın mutluluğunu yaşamak
“Yak gel bildiğin ne varsa
Sat gel gözüm yok para pulda
Yalnız sanadır bu hasretim
Dön gel vaktimiz daraldı
zaten şu yalan dünyada
Gel inadı sevdiğim”
“Mesafeler seni azaltmak yerine her gün daha çoğalttı…”
Hayata dair tek bir umudum var artık Bir gün döneceğin Bu sabahta seni bir önceki sabahtan daha çok sevdiğimi düşünerek uyandım Seni bekliyorum Gel artık
Sensiz geçen günlerin anlamsızlığını yaşıyorum tüm benliğimle…
Uzakları yakın et gel artık…
En ağır şartlarda filiz veren mucizeler gördüm ben..
~~Korktum Bir Kez Daha... ya da en mucizevi anlarda kopan fırtınaları da…
yalın ayak çocuk yürüyüşü gibi yüreğime batan cam kırıklarını görmezden gelmeliydim… gelemedim…
gördüm tüm korku yüklü ürkütücü soğuk kırıkları… korktum bir kez daha;kendime dönememekten…
şimdi ufkuma yeni yollar çiziyorum
beğenmeyip siliyorum...baştan çiziyorum… bir sürü söz biriktirip kendime saklıyorum…
her gece ansızın kırıp her sabah yeniden almaya yola koyuluyorum…
yeni sözler öğreniyorum; yeni acılarıma süslü kelimeler kuruyorum… oysa ne çok söz varmış seni anlatmaya… ama hiçbir cümlenin tabiri caiz olmamış…
Senin bu kadar fazla hatta özel sözleri hakkettiğini düşünmüyorum aslında. Senin için söylendiğini de düşünmemelisin keza sana değil.
Benim sevdamaydı sözlerim. ben sevdama ağladım ağladıysam ben sevdama aşıktım aşıksam…
çünkü ben aşık olabilmeyi özledim ben aşık olabilmeyi; sen olmasan da öğrenirdim....
yani şu kadarını söylüyorum; sen değilsin bu hikayenin ne baş kahramanı ne de ilhamı… bir tek benim…
tek başıma hakkettim kimseye el sürdürmedim.
Sevdama tek kötü söz gelmesin diye yüreğimi paramparça ettim.
Bir kırık sözüm olmadı bu yüzden sana… yoksan… yoksun…
var (?) hiç olmadın.
ölüme hasret yazıldı adın.
ben ölmeyi de yaşamayı da en az senin kadar istedim…
gözlerimi kapatıp karanlığa yürüdüm ben… zifiri karanlıkta sana en yakışır sözü ayak seslerinden tanıdım...
yokluğun yeni bir varlık oldu kimliğime…
ben seni en çok yokken sevdim…
şimdi seni her düşümden engelliyorum...
Ve nihayet kendime dönüyorum…
Doku nacağım bir gece vakti yüreğinin çıkmazlarına dudaklarım..
adına hasret çatlarken acımasızca
bir sabah vaktinde gözlerine ışık olup
yüreğinde yanacağım hasret vurgunuyla
bak...
yığınla sana sözler biriktirdim her yokluğunda
gri ufuklara astığım alaca karanlıklar tadında
oysaki bir bak yiğidim
yüreğimde özlemin büyür bir bir
ve büyür kederim gecenin avuçlarında
şimdi...
seninle geceye selam vermek vardı ya..
gecenin kederine karşı koymak kollarında
ve her yokluğunda..
geceye gebe düşlerimi asmak dar ağacına
ama gel görki yiğidim yine yoksun ya...
hasretin yakarken sinemi yokluğunda
bak yanlızlığımdan ağlıyor şimdi tümcelerim
içimde titrerken özlemlerin şimdi
bak.. ta parmak uçlarım bile yaşıyor hasretini
her akşam vakti bana ölümü taşırken sessizce
ve her gece ölümüme söyle yetişebilirmisin
ve ben...
bu kadar içten severken seni
soyle yiğidim....benim payıma düşen
yine hasretin mi?
Sevdana Fukara Kaldığım Zamanlarda..Ara Ara Rüyalarıma Uğra..Sonra Yine Git..Düşlerimde Sev Beni Bazen..Kal Biraz Yanımda Öylece Git!...
Beni Bırakmadan Git..
Bırakma Beni..
Sevdanın Zenginliğine Alışkınım.Sensizliğin Açlığıyla Kalbim Doyuyor..Bırakma Beni..Ben Sen İçin Kendimden Vazgeçtim!
Düzeltemedim Senden Sonra Hiçbir Şeyi..Ne Aradığım Bir Şeyi Buldum..Ne Kaybedecek Bir Şeyim Oldu..Enkaza Büründü Şehrim..Küllerle Savruldu Düşlerim..Kabuğunda İyileşmek İsterken Acım..Üstü Açık Bir Yaraya Döndüm..
Yalnızım!
Yalnızlığım Yokluğundandır
Hiçbir Kalabalık Teselli Olamadı Sensizliğe
Sensizliğin Özlem Dolu Kuyusundayım
Susamadın Mı Ey Yar?
Hasret İplerini Salıvermez Misin?
Unutamıyorum!
Çünkü Unutmak İsterken Bile
Hatırlamam Gerekiyor
Akışına Bıraktım Yalnızlığımı
Kurşun Adres Sormaz Belki
Fakat Gittiği Yönden Hiç Şaşmaz!
Umut gelirdi ve siyah beyaz bir akşam olurdu benim dünyam. Bahçemdeki çınar ağacı gün boyu biriktirdiği kuşların sevinci ile uzanırdı düşlerime. Gözlerinle söyleşmeye başladığımda ayışığı rengiydi gözlerim saçlarım gecenin karanlığı kadar siyahtı. Parmak uçlarına bir öpücük kondurur bana uzatırdın sevinç kokardı o an avuç içlerim. Ellerim ellerin kadar sıcaktı bilesin… Kimsenin bilmediği bir yürekti sol yanımdaki cennet.
Hüzün Akar Ömrümün Yanaklarından
İlkbahar kokardı saçlarım seni sevdikçe… Oysa ben berrak bir hüzündüm baktığında dibi görünen… Nam-ı diğer sonbahar… Hep bir mevsim dururdu aramızda… Uzansan yaz’a değer ellerin kavrulur yaz ateşinde yüreğin benim olamazsın sevdiğim… Hoyrat bir rüzgarla cesaretlenip tekrar uzanırken gözlerimdeki hayata donar ellerin insafsız ve upuzun kış ayazında. İki umutsuz mevsim birbirini sevse ne olur ki… Günahkar beşinci mevsim olmazdık… Hey gidi çiçekli bahar kaç hüzünlü öykü tükenip bitecek kim bilir bu imkansız bekleyişler içinde.
Duvara asılmış bir fotoğrafta soluklanırdı ezberlenmiş hayat. Yerini yurdunu bulamamış mahcup bir sonbahar rüzgarı okşar saçlarımı. Yıllanmış yıldızlarım gözlerine serilir. Yaprakları soyunurken dallarım hayatı sunduğun gözlerime ölüm üflenir. Gözlerinin konuşkanlığında susuyorken düşlerim sen çiçekleri giyinirsin sevdiğim. Boşunadır yakarışlarla geçer zaman sana gelen yollar kıyamet olur bilirim. Hüzünler damla damla düştüğünde içime gecelerin kolları sarar umutsuz bekleyişlerimi.
Kaderine sahip çıkarken eskir ayak uçlarımdaki yapraklarım hoyrat bir çiçeklenişle göz yaşartan suskularını bile özlerim ben… “Biz” sevgili biz koskoca bir yaz’ı upuzun o kışı aşamayız. Yokluğun kaçtıkça güz’lerime hüzün akar ömrümün yanaklarından. Gamzelerime kan sızarken her damla beyaz güllerin yapraklarındaki çiğ damlasında hayat olur. Tepeden tırnağa hüzün basar sancılı düşlerimi.
“Yanarım gözlerinin önünde alev alev… Söndüremezsin…”
Bilirsin sen işte…
Geniş zamanlarım olmadı hiç benim
Dertli yüreğimi hangi rüzgara sarsam bilemedim…
Dar zamanlarda geniş ihanetlerle yankılandı şiirlerimin sesi.
Aralanan kapının gıcırtısıyla soluyorken bir gül
Kekeme bir güz ufalanıyor hayatın içinde
Bak da gör artık… Son-baharım ben
İçini kamaştıran yüreğini yakan son-umut…
Boşuna olsa da yakarışlarla geçen zaman
Yokluğun kaçsa da güz’lerime
Hüzün aksa da ömrümün yanaklarından
Sana gelen yollar kıyamet olsa da yürürüm yar…
DİNLE-KADIN'IM...
Dinle / Kadınım
Aramızda aşılmaz dağlar var.
Hasret kokusu sinmiş dört duvar arasında senin yanında olan ruhumu seni
aşılmazlığı aşmış olduğumu düşünerek nasırlı ellerimle sana sesleniyorum.
Senin hiç bir zaman dayanamayacağın feryatlarım sigaramın dumanıyla
hasret kokan havaya karışırken bu cansız bedenlerde de
bir sır olarak bütünleşiyor.
İmkansız oldukça tutkulaşıyorsun yüreğimde sana bir ömür boyu imkansızım
olmanı söylerken seni yazan nasırlı ellerimi uzattığımda sen ellerimi ellerimden
esirgemiş ve imkansız olmayı reddetmiştin!..
Şiirlere hayranlığını sevmiştim;
şiirliğini ve sonradan mısralarında yerini sessizce alacağını bilmeden...
Herkes güzelliğine hayrandı bense senin çocukluğunun maskesinde gizlenen
olgunluğuna aşıktım...
Hayat denen bu sahnede sana verilen rolü ne kadar iyi oynuyordun...
Dilin 'yüreğe' değer verdiğimi söylüyordu ruhun ise kalıplaşmış zarfların
ve kısır duyguların arasında geziniyordu.
Yalanların arasında doğruları arıyordun.
Seni çok farklı yapan neydi biliyor musun benim yanımda?..
Hayır güzelliğin değil canım; çocukluğundu...
Ben asla bir bedende güzelliğe değer vermedim zarfın ikinci planda geliyordu.
Benim için her insanda olduğu gibi o zarfın içindeki mektup önemliydi.
Seninde o mektubu yüreğinle ruhunu birleştirip okumanı çok isterdim.
Arayışıma son verme kararını verdiğim anda bir güz akşamında
karşıma sen çıktın.
Yüreğimde yaşadığım aşkı artık bedenleştirmek istediğimde
buna layık olarak seni gördüm.
Ama yine aşkı yüreğimde yasamama sebep oldun ve imkansızlaşmayı
reddederken aslında imkansızlaştığın farkında bile değildin...
dağlara anlattım seni...
Seni sadece onunla paylaştım...
Göz yaşlarım gecenin teninde hayat bulurken
Bulutlar feryat ediyordu kendisi kadar gerçek olan aşkların yitirilişine...
Kaç aksam seni bekledim...
Seni paylaştığım kaç yakamozlu geceyi seninle izlemek istedim
ama sen yoktun...
Gökyüzünde bir yıldız gibiydin benim için...
Elimi uzatsam tutacağım kadar yakın geliyordun oysa ki sen benim sevgimden
yedi kat uzaktaydın.
Gözlerin yasama sevinci veriyordu bana ama artık gözlerine bakmayı yasak
etmiştim sırf aşkım yüzünden.
Bu zulüm değildi ölümün ta kendisiydi...
Yine yalnızım iste...
Yalnızlığımın soğuğunda hayalinin sıcaklığına sarılıyorum...
Seni yaşıyorum ve senli rüyalara hayalinle dalıyorum...
Sana her şeyden üstün olan aşkımı sundum ama sen zamanın değer verdiği
yalancı aşkın zehrini gözleri kamaştıran altın kadehlerden içiyorsun.
Biliyor musun bitanem seni ilk günden daha fazla aşkla seviyorum.
Bir çığ gibi yüreğimde büyüyorsun...
Ve senli-sensizliklerde günden güne ÖLÜYORUM.
Bu şiir ile ilgili 337 tane yorum bulunmakta