Her Nefesi Hayat Olan Adam Şiiri - Yoru ...

İlhan Kılıç
68

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Her nefesi hayat olan adamdan,

_______________________Gözlerinde güneşi taşıyan kadına…



Deli AŞKIM benim, hasret çekilmez oldukça; her gülüşüne özlemli türküler yakarım şehrimde… Yağmurla yağdıkça yokluğun sızıları, üşüyen parmak uçlarımdan dökülen binlerce satıra güller açtırırım. Bir damla olup şehrine düşmek isterim ay yüzlüm, az ama delice yağmak şehrinin arnavut kaldırımlarına… Şah damarlarından süzülerek yüreğine akmak, seni sende yaşamak velhasıl tek derdim

Tamamını Oku
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 12.02.2010 - 14:07

    Hani 'Giden gitmiştir gittiği an bitmiştir' derlerya hiçte öyle olmuyomuş bunu gideni unutamadığınızda içinizde hemde öyle içinizdeki aldığınız nefes acı veriyorken anlıyormuş insan ve sorular... O sorular ki beyninizi kemirir öylesine içiniz acır ki belli etmekten yorulup içinizde kalmasını istersiniz ama başaramazsınız. ilk başlarda Gitti ve bitti derken ki açıkcası kendinizi kandırırken vede geçeceği yalanlarına inanmak istersen aradan zaman geçer ama Herşey geçmez o sizde kalır ve anladığım kadarıyla kalacakta...
    Hani:'Giden gitmiştir gittiği an bitmiştir' derlerya! hiçte öyle olmuyomuş
    Ve içinizi acıtan beyninizi kemiren onca sorunun cevabını aslında zamanla anlarsın ama inanmak istemezsin birileri çıkar sevmiyoduki gitti der sen isyan edersin içinden ama dersinki 'Olamaz seviyordu biliyorum' derken kafana bi soru işareti daha konar :Ya gerçekten sevmemişse beni'...aslında insan yasandı ve bitti iyisiyle kötüsüyle demek istiyor ama ya kötüsünü getirip acı cekiyor yada iyi yaşanmışlıkları hatırlayıp özlem duyuyor. ve bilirmisinizki delicesine sevdiğiniz 'Herşeyim' dediğiniz kişi artık başkasının Herşeyi olmuş ama bilmezki o baskası için aslında Hiçbirşey... Derken zaman geçer tam da iyiyim artık ya derken bi anda rüyanıza girer yada bi haberle üzülür veya sevinirsin aslında sen hala onu benimsemişliğinle durmaktasın artık o senin deildir ki sen nasıl onun adına sevinebiliyor veya kahrolabiliyorsun? cevabı bellidir aslında Hala seviyorusun...
    birileri bazen onu sorar sana kiminin içinde artniyet ararsın vede en acısı o sorunun cevabı 'Bilmiyorum' dir. bazen ortak arkadaslar aranır ki önceden aramadığınız belkide eskiden sevmediğiniz kişilerdir genelde bunlar.önce mrb nasılsın lar la baslar bende iyiyim... yok ya iyi deilim ben.. o napıyo haberin varmı larla devam eder. duyduklarında genelde hoşuna gitmez O Mutlu... lafını duyduğunda onun mutluluğuyla mutlu olamıycağını anlarsın ama mutsuz olmasınıda istemezsin bazen. bi an gelir öfkeyle tek yapabildiğin beddua ya yönelirsin daha sen baslarken bedduana içinin sızladığını farkedersin çünkü hala içindedir.
    Herdefasında tek ilacın zaman olduğu konusunda kendine ilaç üretirsin ama korkularda bitmez kaç ay oldu hala aynıyım...ve dersinki birini bulmalıyım onun yerine biri geldiğinde bitecek bu sıkıntılar dersin ama yerinede kimseyi koyamazsın niyemi? çünkü ondan bişeyleri barındırmayanları sevemezsin ondan bişeyler barındıranlardan da korkarsın.
    Neyse bu yazı böyle uzarda gider tıpkı hikayem gibi. içimden gelenleri dahda doğrusu içimdekileri paylaşmak istedim sadece.
    kendinize iyi bakmaya çalışın eğer yapabiliyorsanız...

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 12.02.2010 - 14:03

    Artık sonuna geldik. Sonsuz olacağımızı söyleye söyleye bitirdik kendimizi. Deli gibi sevdiğimizi söyleye söyleye bitirdik.Oysa ben gerçekten sonsuza dek sevebilirdim seni hem de deli gibi.



    Ama artık bitti.



    Şimdi içimde büyüttüğüm o masum bebek olmadığını biliyorum. Şimdi bana yaptıkların için kendimi kandırmaktan kendime seni affettirecek bahaneler bulmaktan seni her zaman kalbimde kalbime karşı koruyup kollamaktan vazgeçiyorum. Sana duyduğum o anne şefkatinden vazgeçiyorum.



    Bir aşk değil bir savaştı yaşadığım. Fark ediyorum.



    Kendimle savaştım ben. Kendimi sana inandırmak için zorladım. Gelmeyişlerine sevmeyişlerine yalanlarına kendimi ikna etmek için senin sevginle kendimi kandırmak için bir masalı yaşadığımıza inanmak için savaştım.



    Kendime yenildim sonunda. Sana değil.



    Şimdi içimdeki bu savaşı bitiriyorum.



    Bir gün bu savaşın biteceğine sevginin buna değeceğine olan inancımı gözlerindeki sahte aşkı bırakıp ellerine kendime sadece yaşamımı alıyorum. Sensiz yaşanmayacağına inansam da senden hayatımı ayırmakta zorlansam da artık seninle savaşmaya güç bulamadığım yaşamım ellerimde gidiyorum.



    Senin galip başladığın bu aşkta yenile yenile seni yenmeyi öğrendiğim bu savaşta seni içimde bitiyorum.



    Artık bitti kendimle savaşım.



    Yenildin içimde;



    Ben -bir- im artık.



    Sen sıfır!



    -Biz- bittik artık



    Git biraz da başka yürekleri kır!

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 12.02.2010 - 13:18

    Yokluğunun tınısı çığlığımda ki ıslık korkma yaklaş Gecem'e... Çıkar/ma beni yüzüne örttüğün siyah gecenden... Yüreğinin esrarkeş dumanlarının arasından sokul yalnızlığıma...
    Gece'n Efsun'lu olsun...
    Soyunuyorum kelimeleri yangınların ortasında çırılçıplak. Harflerim yanıyor... Bir tek seni giyiniyorum üzerime. Alfabenden düşüyorum... Cehennemine yürekten talibim ben. Yak varlığımı yüzyıllarca namahreminin içine tükürdüğüm alacakaranlıklar/da...




    Sus... Vakit gece yarısını çoktan geçti saat bize dönüyor... Sen bana dönüyorsun ben nefesine gömülürken... Soluğun kesiyor bileklerimi intihar(ın) oluyorum... Gecene kan bulaşıyor... Sana ölüyorum...

    Sana ölmek;

    Hayatın orta yerinde gülümsemek varlığına...

    Sana susamak;

    Ölümün en uç noktasında dokunmak güneşe...

    Sana parçalanmak;

    Susmak gözlerinin indiği duraklarda...

    Sana doğmak;

    Tanrı'sal bir mahremde sana sığınmak siyahın mateminde...

    Avuçlarının içi kan kokan bir adama gelin ediyorum bu gece düşlerimi... Yani sana içinde duran adam(ım) a! Züviyetsizliğim de doğurduğum aşka! Senden önce ki ve sonra ki tüm sicillerimi temize çektim. Ben sen'im... Sana aitim... Geçmiş ve gelecek zamanların ansızlığında vakitsiz bir düşüm varlıkla yokluk arasına düşen...

    Aç/ma avuçlarını... Kelimeler(im) kanıyor... Bekareti bozulsun aşkımı(zı) n...

    Hey! Ölürken ben sen/de doğuyorum! ...

    Gece'n Efsun'lu olsun...

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 12.02.2010 - 13:17

    Her Nefeste ''An''dığımızYeri Geldiğinde Mukaddes Bir Sırmış Gibi Sadece Kendimize Sakladığımız
    Bir Tek SözündeKoskocaman Bir Vuslat'ı Bulmak Mıdır Aşk...? Ne Gitmeyi Ne De Kalmayı Beceremediğimiz Aşk-ı Hal Nedir...?
    Gözden O'nun İçin Dökülen Bir Damlalık Okyanus Mudur...?
    Bir Ömre Bedel Kör Kütük Sarhoş Sözler Mi Vermektir Sevdiğe...?

    *Şu Hayat KavgasındaToz Duman Sürüklendim...
    Nerdesin Suna BoylumGözlerinde Sevdam Kaldı...*

    Uçsuz Bucaksız KelimeleriTek Bir Göz Hizasında Kavuşturmak Mıdır Aşk...?
    Kendinden Başka Kimseyi Bilemediğin Sevemediğin Ebruli Dünyanda Sadece Onu Bilmeye Ve Sevmeye
    Sebepsiz Bir Özlem Midir Aşk...?

    *Öyle Bir Yaşamak KiKendimi Zor Büyüttüm...
    Ayrılık Vurgununda Belli Etmedim Ama Ciğerim Yandı...*

    Her Yürek Yangınını Söndürmek İçinİçine Saldığı Ayazlarını Terk Etmeden Öylece
    Uçları Çoktan Yanmış Olan Noktalarını Yeni Bir Virgülle Sonlandırmak
    Pişmanlık ''Hükmünü'' Susturmak Mıdır Bin Sevda Yanığında...?

    *Elleri Sevdim SanmaHatıran Şahidimdir...
    Ben Yandım YarSen Yanma...
    ''Aşk'' Amansız Bir Haindir...*

    Sonunu Bildiğin Bir RüyayaHiç Uyanmayacak Gibi Yatmak Mıdır Deli Ve Divane...?
    Bir ''Gitme...'' İsyanı Mıdır Aşk...?
    ''O''nsuz Yaşam(ak)ları Sonsuza Kadar Sürgün Mü Etmektir Kendi Ellerinle...?
    Bir ''Kal...'' Nidasını Ebediyete Kadar Kilitli Kapılar Ardına Koymak Mıdır Sırf ''O''Nun İçin...?
    Kendini UnutmakKendini Savurtmak Ve Sadece ''O''Na Ait Olmak Mıdır Aşk...?

    *Dünya YıkılsaYıkılmaz Aşkın Bende...
    Leyla Yeniden Can Buldu Bak Sayende...*

    Terkedilmiş Bir Mazide Yeniden Bulmak O'Nu Ve Yeniden Doğmak Mıdır O'Na...?
    Siyah'ı Beyaz'a Vurgun O Gururunu Bir Daha Asla Dönemeyeceğin Bir Yolda Ezip Geçmek Midir Aşk...?
    Leyla Mı Daha Çok Mecnun Olmuş... Yoksa Mecnun Mu Leyla'Ya...
    Hiç Hesapsız-Kitapsız Bir Günün Sabahından Başka Bir Sabahına Kadar Sadece O'Na Pervane An'Lar Biriktirmek Midir Tarihimizde...?

    *Verdiğim Söz HükümsüzGeçmedi Gönül Senden...
    Ettiğim Ah'a İnanma Sana Hiç Bir Kötülük Gelmez Benden...*

    Kapılarında Gözünün Önünde Nöbet Tutuyorsa Ayrılık...
    Son Sözüne Rağmen Hala Geçip Gitmemişse İçindeki Yağmurlara Karışıp Akıp Gidecek Olan Nehirlerinden...
    Dindiremediğin Bir Acı Önce Oturup Kalmışsa Kalbinin Tam Ortasına...
    Ve Sonra Hiç Durduramadığın Bir Sızı Karışıyorsa Şu ''An''ına...
    O Kadın'ın Şarkılarında Hala Kalan Bir İsmi Varsa...
    Tanıdık Sokaklarda...
    Baktığın Aynalarda...
    Tüm Terkedişlerine RağmenAyrılığın Elinden Tuttuğu Nöbetleri Devralmak Ve Kapısının Önünde Hala Geriye ''Dönmeli'' ''O''nun Paspasının AltınaBir Kapı AralığınaBir Işık Huzmesine Usulca Bırakmak Mıdır Aşk...?

    Bir Tek SözündeKoskocaman Bir Vuslat'ı Bulmak Mıdır Aşk...?

    Kendi Ellerimle ÇizdiğimBir Ayrılık Tablosuna...
    Çaresiz ''Çare''Lerimi Sığdırmak Ve Bir Türlü Tüketemediğim Sensizliğin Mürekkebini Uğrunda
    Harcamak Mıdır Aşk...?

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 12.02.2010 - 08:49

    Yine bir gece ve yine baş başayım kendimle işte yine seni bulup
    Susmayı öğreniyor bu yürek kaybettiğim yerdeyim.

    İnsanın bir şeylere karar vermesi ne kadar zor; ya seni içime gömmeli ya da artık içimden söküp atmalıyım. Ama her ne olursa olsun susmalıyım. Hangisi daha zor hangisi daha acı? Gerçekten gitmeli miydin yoksa yanımda kalıp savaşmalı mıydın? ...

    Bir yol arıyorum kendime bulduğum tüm yollarsa sana çıkıyor…

    Kapanmalı artık gözlerim. Sonsuz bir karanlıkta tek başıma yürümeye devam etmeliyim uçsuz bucaksız yollarda...

    Yürümeliyim ardıma bile bakmadan yürümeliyim parçalayarak uğrunda ölebileceğim değerleri ve sevgileri yok ederek yaşadığım tüm zamanları...

    Nasılda acımasız zaman. Nasıl da yüceltmiştim seni gözümde. Tutup kendi
    ellerimle koymuştum en yükseğe sonra keyifle izlemiştim yüceliğini. Ama
    yine ben bitirmeliyim. Tutup kollarından indirmeliyim olduğun yerden. Ya da seni ölene kadar yaşatmalıyım taş kalpli dediğin yüreğimde.....

    Ne kadar zor bir karar Hiç bu kadar zorlanmamıştı zonkluyan beynim..

    Bir yanım: 'Bir daha kimse hiç kimse onun kadar çok sevilmeyecek' derken bir yanım sakin sessiz...

    Zaman geçiyor yüreğim acıyor. Kapanmıyor yaralarım..

    Tükenirken ben aklımda bir tek sen varsın...

    Görüyor musun yine konuşuyorum ama sessizce....

    Susmayı öğreniyor yüreğim..

    Ama ben kararımı verdim...

    Seninle olduğum zamanları düşünmek bile bana mutlulukların en büyüğünü yaşatıyor..

    Seni ne çok seviyormuşum...Söküp atamıyorum düşünlerimden...

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 12.02.2010 - 08:45

    Ey aşk önce haber ver hazırlanayım bir çeki düzen vereyim yüreğime. Eski hüsranları atayım hatıraları rafa kaldırayım..Ey aşk bahar gibi gel.. Önce ılık ılık tatlı sıcak sonra yakta gel
    Ey Aşk Bir sabah içim acımadan uyanayım. Yalnız lık terk etsin gönlümü. Ey aşk bu kez diken olmasın goncalarındagül isen gülde gel. Solmasın yüzüm hicranında ölüm değil yaşamak gibi güzel..Ey aşk bekliyorum hazırım ne yalan ne riya açtım kalbimidoğrularla gel..
    Ey aşk mazinin hatıralarını unuttur da gelanarak yeniden ağlamayayım gözlerimdeki acıyı sil de gel sevdayı ıstırapla karıştırmayayım. Ahlar la inlemesin gönlüm titremesin soğuk odalarımdakar çiçeklerini değil sevgi tohumlarını ek muhabbet tarlama.
    Ey aşk gün doğumlarında açan şafak çiçekleri gibi ümitlerle gel gecenin matemini yanlız akşamlarda bırakayım. Serinlesin yüreğim ıslansın çorak topraklarıma fidan ol gel.. Yeşersin sevinçle her dalda bir gonca birde ben olayım..EY aşk ilahi bir rüyanın mucizelerinde ALLAH yoluna revan olayım..
    Ey aşk ülkem gibi güzel ülkem gibi eşsiz memleket sevdasına canan olayım. Ve al bayrağımın gölgesinderengine ay yıldızımla hayran olayım..


    Ey aşk gel her dem her mevsim her sevda da dol bin kerre kalbime. Yaradanı hisedip ta yüreğimin içinde yaşadıkça minnetle şükran olayım...

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 11.02.2010 - 17:17

    Sen bana git demedin..ben sana tutunamadım...en tuhaf uzakta kalışım oldun... 'hoşçakal ' bile değildi son sözüm..mesafeler hep büyüdü. o onu dedi..bu bunu dedi..şuydu..buydu..ve de..
    SENDEN SONRA ve de bitti..
    bitti işte..

    vedasız acısız ağrısız bir ayrılık oldu..
    sen orada kaldın..ben burada
    şimdi de oturmuş yazıyorum..sadece sana değil..
    ona buna şuna herkese..
    en güzeli de bu..yazmak..
    kimbilir hangi eve girdim şu an
    hangi otobüs yolculuğunun cam kenarındayım..
    tut ki ekmek kırıntıları yere dökülmesin diye açılmış bir sayfayım..
    bir bakkal tezgahında ucuz şarap sarmak için hazır tutuluyor da olabilirim..
    bir hasta yatağın başucunda da..
    peki sen..
    belki hayali bir sevgilisin bir okur için..
    ama olsun..düşlerken sınırsız olmanın bir mahkumiyeti varmı ki? ..
    kime ne..
    kara tahtaya tebeşirle yazılmış kelimeleri silmenin ne güç olduğunu hatırlıyormusun...
    evet silinirdi..ama mutlaka kalırdı izi..
    ben de seni siliyorum yar..
    hem de iz kalmamacasına..bastıra bastıra silgiyi..
    ama ne gam..kara tahta iz tutuyor..
    ..
    senden sonra yemek yemedim..
    senden sonra dışarı çıkarken hep şemsiyemi aldım..ilk defa saçlarım ıslanırsa başımın ağrayabileceği ihtimalini göze aldım...
    senden sonra daha sıkı giyindim..
    hiç üşümedim senden sonra..
    senden sonra hep saatin ziliyle uyandım sabahlara
    senden sonra televizyon kumandasının 6 aydır ihtiyaç duyduğu pilleri aldım..
    kahvaltıda gazete okumuyorum senden sonra..ev yapımı çilek reçelinin içine dalan ekonomi sayfaları artık şerbetsiz pür'u pak...
    senden sonra kokulu mum aydınlığını satın almadım mağazadan...
    ayraç yoksunluğundan'okunan yer kolay bulunsun' diye yüzüstü yatırılmış yarım kalmış ki...
    ................

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 11.02.2010 - 15:56

    Hiç bir şiir seni anlatamıyor ey sevgili..Hangi masalı okusam yalancı..Romancı uydurur işte.
    Bu Masal Bizim Sevgili________ Bir hancıyı buluyorum uykusuz gecelerde
    Bir yolcuyu vuruyorum kuytusunda gecenin
    Hecenin anlamı düşer..Ben küserim satırlara
    Katırlara yük ederim kederlerimi katırlara!


    Kervan kervan sen sürürüm çöl ortası yolculukta
    Kuytularda bir çocuğum yusufçuk kadar..Uykularda sekiz yıldız bir ince hilal
    Ve Bilal çağrıya gelmiştir bir seher vakti..Bir sana bakar bir bana akar..Bütün semerleri yakar
    Damlalar kızıl...Bu acı bizimdi sevgili bu korku bizim! ...





    Hiç bir anlam ela’n kadar manalı değil bala’ma
    Tek sana yenilgim...Tek sende devrildim gözüm kör başım üstüne..Küslüğüme sebep hayata ve hatta
    Dar gelişim kâinat’a...Yürüsem de düşe kalka bu yolculukta..Yokluğunda kırık dizim
    Bu hikâye bizim sevgili bu masal bizim!


    Hangi mavi senin kadar derin oldu kim bilir?
    Hangi yeşil dal dal soldu avuçlarımda?
    Hiç bir kızıl yakamadı bu kadar
    Uzaklarsa koparmadı hasreti
    Kahretti de yüreği
    Gereği ölüm!
    Bu zulüm çok geldi bana sevgili
    Bu vurgun son’um kesti soluğum!


    Anlatır mı şimdi hüzzam sarkılar besteler bizi?
    Sızım sızım yankılar mı her mızrap?
    Hangi cevap karşılar ki bu askı?
    Melekler bile şaşkın!
    Yakın olmadı ki vuslat ıslak bağrımız
    Çağrımız boşa.
    Koşa koşa geçtiğimiz yol bizimdi ey sevgili
    Köz bizim cehennemde el ele gönül gönüle…!

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 11.02.2010 - 15:55

    Anlatmak mümkün mü bilmiyorum; kelimelere sayfalara sığdırılabilir mi sensizlik? Başı olur muhakkak da sonu gelir mi yazının? Sen diye başlayıp yokluğunla tamamlasam cümleleri merhem olabilirler mi yaralarıma? İçimdeki bu eksiklik ıssızlık yansımaz mı satırlara?
    Birazdan göreceğiz sanırım; çekiştirip durduğu kalemi elimden alır almaz yüreğim...



    Sen gölgesinde dinlendiğim kökü bende bir çınardın.
    Gazel dökmüş bir bahardı yokluğun!



    Sen bir saçak altıydın dolu yağarken sığındığım; dağ başında tahta küçük bir kulübe; ayazlarda ısındığım...
    Tutunduğum tüm dalları kıran korkunç bir fırtınaydı yokluğun!



    Sen hep yolumun üzerinde suyu sonsuz bir pınardın.
    Tenimde yüreğimde çöl yanığıydı yokluğun!



    Sen ayrılığı bile sevdiren sapsarı bir güldün; kavuşmaların o tatlı heyecanı.. Ömrüme yüklenen; anlamsız tesellisiz bir hasretti yokluğun!



    Sen türküler gibi yanık mısralar gibi hoyrattın.
    Şiirleri dilsiz türküleri issiz bıraktı yokluğun!



    Sen bakmaya doyamadığım siyah-beyaz bir fotoğraftın; atmaya kıyamadığım eski değerli bir kitap...



    Sen bütün yorgunluğumu alan bir akşam güneşiydin; umudumu besleyen serin bir seher yeli...



    Sen dağların bağrında kirlenmemiş bir ırmaktın; kumsalımda serinleyen çığlık çığlığa bir martı..



    Sen avuçlarımda taze ekmek kokusuydun; yüreğime kazınmış muzip şirin bir gülümseme...
    Dinmeyecek sandığım gözyaşlarıydı yokluğun!



    Sen tozpembe ruyalardın ilk sana anlattığım...
    Uyanmayı beklediğim bir kabustu yokluğun!



    Sen en tatlı sohbetlerin gevezesiydin; sözü hiç tükenmeyen bir düş gezgini...
    Ortasında boğulduğum sessizlikti yokluğun!



    Sen kadehimdeki en berrak şaraptın gökyüzümdeki en parlak yıldız..
    Avuntusuz gecelerin korkusuydu yokluğun!



    Sen aklın başında değil de yüreğin elindeyken gelirdin bana; sanki soluk soluğa yaşanmalıydı herşey hep aceleciydin.



    Sen mutlulukla kıydığım; ölüm ayırana kadarlık bir nikahtın.
    Sıranın acıya geldiği bir bedeldi yokluğun!



    Sen yazılarıma eni konu yerleşmiş; adı cismi belirsiz bir sevda; mutlulukla sarmaş dolaş bir hüzündün!
    Kalemimi tutuşturan; ölümü hasreti cümlelerime taşıyan bir ateşti yokluğun!



    Sen hayatla yaptığım bütün savaşların ganimetiydin.
    Namlusu yüzüme dönük bir silahtı yokluğun!



    Sen vazgeçmemin engeliydin; anlaşmaya hep uydum.
    Ölümle hayat arasında gidip gidip geldiğim Rus ruletiydi yokluğun!

    Cevap Yaz
  • Rıza Karataş
    Rıza Karataş 11.02.2010 - 15:52

    Bugün suskunluğuma kulak verip ıssızlığımda bir yolculuğa çıkıyorum ......

    Dakikalar saati saatler günleri günler ise zamanı kovalarken korunmasız kaldığım anlardan biriydi.Alkış sesleri arasında bir perdenin köşesinde buldum kendimi.
    Merhaba diyorum herkese......

    Farkediyorum ki tek kişilik bir oyunda rol almışım.Bütün hünerlerimi gösterip kendimi hissdettirmeliydim onlara.Ama bir sorun vardı ortada . konu neydi ne için ordaydım bilmiyor hatta hafızamı zorlamama rağmen hiç bir şey gelmedi aklıma .

    Derken içimden çıkaramadığım kara gözlerin geldi gözüme başladım anlatmaya..
    Her gün seni yazıp bizi okurken zorlanmıyordum bu kadar . Nedense bir çekişme başladı yüreğim ile mantığım arasında.
    Biri sus diyor kimse duymasın bir diğeri de anlat dök içindekileri de sevda nedir görsünler misali ikiye böldüler beni....

    Çıkmıştım bir kere ve başlamam gerekiyordu.Arkama dönüp baktığımda uzun saçlı kemancı bir kız ile hazırdı her şey
    Ve elimi kaldırıp bütün bir geçmişim için ilk adımı attım.

    Herşey güzeldi.......yalansız ve gerçekleri ile adı saklı sevdamı tek tek fısıldar gibi kulaklarına mırıldanmaya başladım. Ses tonum buruktu özlemlerinden dolayı gözlerim dolmuş taşacak bir nehir gibi tetikte bekliyordu. O gülen yüzlerin bir anda masumlaşması daha da etkiledi beni. Hayatımdaki ilki yaşıyordum. Kendi dünyamı hiç tanımadığım insanlara açmışmisafir etmiştim onları.

    Gerçi hangi söz anlatırdı sevdamı hangi kelimenin sonunda ismin çıkardı bilmiyordum. Var olduğu meçhul bir yüreğin ayak sesleri ile salon sessizliğe bürünmüştü.Hayatımın en uzun dakikalarını bitirdim o sahnede.Geçmek bilmeyen dinmeyen bir heyecanın esiri olmuştum adeta.

    Seni getirdim gözümün önüne ve hiç bir zaman söyleyemediğim sözleri söyledim herkesin önünde.

    Belki ilk olmayan ama son olan bir sevdanın tatlı sözlerini bıraktım dudaklarımdan.Ellerine dokunurmuş gibi uzattım ellerimi.Gök ile birleşmiş gibi yardım istedim bulutlardan. Hatta aydan ve yıldızlardan.Hepsi şahit oldu içimde kalmış duygulara.

    Derken gözlerde bir yorgunluk hatta nemli bir hava sardı ortamı....arkama dönüp sende dök içini dedim kemancı kıza.Kulağıma fısıldadığı melodiyi yaydı koca salona
    Tutamadım kendimi başladım müzik eşliğinde biriken nefesimin nefesini bıraktım mikrofonun o ince deliklerinden içeriye.

    Sen dedim !

    Sen!
    içimde biriken hasret
    Gitmelisin...
    Dar vakitte....
    Birikme düşlerimde öyle

    Sen dedim !

    Sen!
    Kucağında uyuduğum acı
    Silinmelisin...
    Ne kalmışsa geçmişte
    Biriktirme bu günde öyle

    Hayat bu
    Nasılsa
    Zamanı geldiğinde
    Dur diyecek bu gidişe

    Sen dedim ey sevgili
    Sen.....
    Düş yakamdan
    Bıraktıklarınla
    Yaşarım ben....

    Hayat bu
    Nasılsa
    Zamanı geldiğinde
    Birileri dur diyecek bu gidişe

    Dedim ve sustum...

    Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra alkışlar yükseldi bir ucundan diğer ucuna . Bu hazin sonu beklemiyorlardı aslında .O kadar sevmeye rağmen git demelerin tokatıyla karşılaşmak düşündürmüştü

    Tek bir damla göz yaşımı bırakıp avuçlarına selam verdim..Elimi kalbimin üstünde bırakıp hızlıca uzaklaştım...

    Tekrar selam vermek istediğimde bunun bir rüya olduğunu farkettim tıpkı bu mektuplarıma başlamam ve her gün yazmam gibi.

    Odamın soğuk duvarları ve sessizlik herşeyi başa almıştı.

    Olsun bugün de böyle olsun..her gün başka bir sensizliğin lekesini silmek boynumun borcuymuş.Alacaklı kalacağım zamana kadar devam o halde.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 337 tane yorum bulunmakta