Her mazeret bir başka kefaret sanırsınız
Gecenin enkazını günle örmeye mecbur mu
Sisler çökmüş bir limanda demire adımlarsınız
Göz ucuyla bakarsınız rıhtıma bağlı kolay mı
Yeni bir yolculuğa çıkmak imkânsız korkarsınız
Hiç durmamışsınız saatler tükendiğinde
Bir bankta dalgın otururken fark ettiniz
Sanki hâlâ bir tren koridorunda yitikliğinde
Tekerlek sesleri rayları ezip geçiyor sezdiniz
Karanlığın bağrında bir boşluk geldiğinde
Ve hep aynı istasyona dönüyor gibi bildiniz
Kırmızı paltolu bir kadın elinde şampanya
Konuştuğu diller kayıp, gülüşü kesik
Kendini eski bir fotoğrafta tanır kumpanya
Ama hiçbir suret gerçek değildir delik
Bir barda oturmuş kavga eder zerdalya
Ve her yudumda eski bir esrar tövbeli
Ama asla sarhoş olmamaya yeminli
Belki de en kötüsü bir duvarda sıkışmaktır
Ellerinizde buz gibi kelepçelerin izi
Bilmediğiniz bir mahallede unutulmaktır
İçinizde tarifi olmayan o ağır isi
Peşinizde iktidar polisleri öldürmeye gelmektedir
Bir ceza gibi her aslan ağzında sizi beklemektedir
Ünal Serhat YorgancıKayıt Tarihi : 4.2.2025 12:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!