Her Güne Bir Mektup 23

:)) tebessüm ve heyecan...

heyecan yaratıyor yazışmalarımız... haz alıyorum ve hoş bir yolculukta hissediyorum kendimi... hedefi belirlenmeyen bir yolculuk ve bizler de yolcuları bu seyehatin... yanıtlarımda zorlanmıyorum dersem, yalan söylemiş olurum, buna ragmen rüzgara tutulmuş gibi kendimi bırakıyorum uçmalara... bugün, şimdi, bu an... yarınlar çok uzak... yarınlar bilinmezde, sonralar donuk ve belirsiz... şu an açıyor çiçek, yaprak yaprak ve doyumsuz... şu an gün doğuyor, karanlıkları yırtarcasına, renk renk, parlak saf ve yalın... yaşam şu an avuçlarımızda, soğuk, berrak su misali, kana kana içmeli... şimdi, şu an...
kim kimin elinden tutmuş ve nerelere götürüyor bilemiyorum, fakat sanırım memnunluk tebessümü her birimizde beliriyor... ve kimse de şikayetçi degil, değil mi? ?
mutluluk ve huzur anlarını yaşamak ve yaşatmak hakkımız diye düşünüyorum... bugün ve şimdi...
mevcud olan ne? adı var mı? isimlendirilecek mi? cevabı bir dudak bükümü...
bitecek mi? Sürecek mi? ne kadara kadar gider? Belirlenebilir mi? sadece bir
omuz silkimi olabilir cevabı...
önemli olan anı yaşamak değil mi? haz almak ve mutlu olmak?
hedefi var mı? tutmak mı? tutulmak mı? kim bilir...

anı an olarak yaşamak, sevinmek o anlarda ve sevindirmek...

daldaki tomurcuk gibi,
masum bir melodi...
saçıma bakıyorum da aynada
sanki kiş ortası...
geç kalmış tanrı misafiri gibi
bir sevda kapımda...
eh ne yapalım misafir umduğunu değil
bulduğunu...
işte soframız,
saklımız yok, ortada...
yaprağın sarısı yağmura kokar hep,
ve yolun yarısından sonra
hava soğur giderek...
baharı hatırlatan yabancı
gidecek elbet geldiği gibi... belki...

h… bey, gecemin huzuru kalbinizde olsun...

sevgi ve selamlar

S…