Her Günahın Başka Bir Rüya - Garib Çoban

Her Gün/âhın B/aşka Bir Rüya - Garib Çoban

Sevginin dilini unutturdular sana değil mi!..
Gerçi biz ümmiyiz amma şey’en lillah biliriz.
Bazen değişen insanlar değildir, sadece maskeler düşmüştür.
Senin içini gördüm, sen olmak neye benzermiş bunu bildim ve seninle yürüdüm.
İkimizden birisi olmasa yürümek çok daha zor olacaktı.
Birbirimize yaslanarak ağrıyan yerlerimizi unuttuk.
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Allah için bir şeyler yaptık diye putlarıyla sarhoş olanlar için en güzel hatıra dünyalıkları.
Ne yapmış da zengin olmuş, zengin olmuş da ne yapmış!..
Unutan yok olur, hatırlayan yaşar ve yaşatır.
İsraillilerin asırlar boyu yok olmamak için sarıldıkları formülmüş!..
Unutmak, sürgünü ve yurdunu kaybetmeyi getirir.
Devamlı hatırda tutmak ise kurtarıcıdır.
Biz, bizi biz yapan değerleri ne kadar hatırlıyoruz/hatırlatıyoruz?..
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Dünya hayatı, gönülleri okuyana göre açılan bir kitaptır.
Ve seyahat etmeyenler sadece bir sayfasını okuyor gibiler, sıkılmaları bundandır.
Ve her şeye açık bir seyahat, insanın bilindik gerçeklik evinden çıkarıp rüya gibi görünen, keşfedilmemiş bir gerçekliğe açıldığı bir kapıya benzer.
Seyahatin önündeki en büyük engel, kapının eşiğidir.
Bizi içerde kilitli tutan kapı, bildiklerimizdir.
Öyle sandıklarımızdan geçebilirsek, o kapının eşiğinden sonra her an, her şey olabilir.
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Ve o şarkı her nefes tazeleniyor, gözlerini uyku bürüsede.
Şu garib gönlüme olanlar oldu.
Kendimi başkalarının yerine koymakla dert sahibi oldum.
Empati elbette insanı insan eden koşuldur.
Fakat ne kadar kederli insan var, ne kadar masum.
Kimi yoksul kimi de yoksun.
Elinden tutamıyorsun, umrunda olmadan yürüyemiyorsun.
Umrumda ve çok yorgunum.
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Ver de ki versin, ver de ki versin, ver de ki versin.
Allah için eyle amel, Mevlâ’dan al Mevlâ’ya ver, dünyayı içine koysanda almaz.
Ey deli gönlün, uğruna terk ettiklerimin kıymetini bilmeyen.
Şimdi var git yoluna da gölge etme, aşkın Maidesinin tezgahı kapatıyorsun!..
O hikâye yarım filan kalmadı, o hikâye o kadardı.
Hak de işine bak garib.
Öğrenmediğin dersi asla geçemezsin, dersi geçene kadar aynı sınava girersin.
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Hz. Nuh dua etti!..
Allah'ım yeryüzünde kafirlerden hiç kimseyi bırakma! (Nuh-26)
Allah da Tufan'da kafirlerden hiç kimseyi bırakmadı.
O zaman bu kadar kafir nereden türedi?..
Âlimden zalim, zalimden âlim.
Kafirden mümin, öüminden kafir doğar.
Hiçbirimizin nesil garantisi yok!..
Herşey senin rüyan, sense bu beden değil, bu beden örtüsüne bürünen öz’sün!..
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Şimdi bir süreliğine gözünü kapat g/özlerinin içine b/ak; âlem var mı?..
Geçmiş kendimize çok farklı biçimlerde anlatabileceğimiz bir hikayedir. 
Senin dışında dünyada her ne varsa yoktur.
Ne ararsan kendinde ara!..
İnsanlar, önceden yapmadıkları yeni günahlar icat ettikçe!..
Allah da onlara tanımadıkları yeni belaları musallat eder.
Çünkü her aradığın sendedir.
İnsan sevgiyle burada mayalanır.
Kafanda olanı terk et, elinde olanı ver, başına gelenden kaçma, kalbinde olanı inkâr etme!..
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Ey garib gönlüm, sana bir akıl vereyim!..
Kişinin ahlaklı yaşayabilmesi için kendisini toplumun ahlakından kurtarması gerekir.
Kendini bu kadar ciddiye alma!.
Ben hüznümü kederimi yalnızca Allah'a şikayet ederim. Yusuf -86)
Bahçeye dönecek bir tohum ekmek için önce toprağın bağrı yarılmalı, aşk tohumlarının açılması için ayrılık acısıyla açılmalı.
Ey gönül, sevgiyle birlik eyle teheccüt vakti bir ile gel birliğe.
Şems vakti ikilikte dünya putları yayılır her haline, yalnızlık gelir dem be dem savaş olur.
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Kupkuru çölde açan çiçek elbette dikkat çeker.
Nadide ol!..
Bunca kirli ve kötü insan arasında, bir safran çiçeği gibi aç.
Umudunla, inancınla, iyiliklerle kardelen çiçeği gibi aç.
Hiçbir şey ifade etmeyen sözler olduğu gibi çok şey ifade eden sükutlar vardır.
Kazananlar başkalarını değil hep kendilerini eleştirir.
Nasıl daha çok kazanırım, nasıl daha farklı kazanırım, diye.
Ve daha çok kazanırlar.
Kaybedenler, kendilerini değil hep başkalarını eleştirir!..
Onun yüzünden oldu, bunun yüzünden oldu.
Ve daha çok kaybederler.
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

İnsanlar çoğunlukla güvenilir olduklarını düşündükleri bilgiye sıkışıp kalırlar.
Ancak açık fikirli olmak ve farklı görüşlere değer vermek, daha derin bir anlayış ve daha iyi kararlar almak için gereklidir.
Baharı müjdele gelincik çiçeği gibi zayıflığından korkma.
Seni koparmak isteyen dünyanın çöle döneceğini bilsin.
Gittikçe daha yabancısın kendine anlayacağın.
Gittikçe daha az evindesin, hep daha uzağa putlarının yanına itiyorlar.
Nereye gittiğini bile bilmiyorsun.
Çünkü sen sevmeyi öğrenememişsin
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.

Sonra dönüyorsun, şöyle boş g-özlerle b/akıyorsun bir arkana, sende kalmamışsın.
Değer verdiğin putlarla çöldesin dostum!..
Sevgiye ve sana dair b/aşka bir şey yok, hep yeniden ç/ölündesin.
Bir kelebek gibi, bir günlük ömrün var.
Güzelliğin sembollerinden birisin, ateşe koşan aşığın misalisin.
G/özlerimin gıdası g/özlerinken, gidişinle toplamış bütün güzellikleri hüzün g/özlerin üstüne,
Tüm noksanlıkların nedeni fazlalıklardı.
Dünyalık putlarından yükünden kurtulmuş sürüsü aşk olan garib çoban gibi, engin gönüllü masumiyetin rengisin.
Sözün, dünyadan el çekmiş insanların sözü gibi görünürken, işin dünyaya tapanların işi olmasın.
(Y.ed - Kalp Sırrına Erenler Albümü)