Bil ki hicretim sanadır
Sende sukut bulur arsız özlemlerim.
İstanbul sana klanlarca pörsümüş sevdalardan ziyade;
Çiçeği burnunda terütaze aşkınlar sunumundayım.
Ne yazık çok geç kaldığımın da farkındayım.
Saçlarına dokunmak, okşamak ve örmek nasibin olmadı.
Bari uzat postişlerini saçlarının niyetine
Okşayıp, öreyim kendimi ve seni kandırarak yalancıktan.
Şimdi Eminönü’nde beyaz, siyah, melez pallara buğday atsam.
Halici bir sabaha karşı hıçkırıklarımda boğsam.
Razıydım biliyor musun? .. sırf sende kalmak adına
Bağrışan aç bir martı konumunda olmayı.
Hangi methiye seni gediksiz anlatacak kadar güçlü ve kroniktir.
Hadi durma yağ İstanbul, yağ kuduran rahnelerime.
İstanbul çocukluğumdan beri hep Yahya Kemal’de sevdim seni.
Ama artık yorgun görüyorum seni…
Gün başlangıçlarında bezgin insanlar tepiyor,
Akşamın başlamasıyla kirli eller yağmalıyor doyasıya sevmekten
Çekindiğim nazenin bedenini.
Eskiyorsun, harikulade İstanbul eskiten bizleriz seni;
Eskiriz, İstanbul eskiten sensin bizi.
Fecr gam atmosferinde açıyor penceresini.
Saçları dağınık; aylak aylak geziyor güneş.
Gün yamalı kisvesiyle geçiyor önümüzden.
Ateş böcekleri taşıyor naaşlarımızı
Gecenin dar kanyonlarından.
Çek bakışlarını benden bir yabancılık hissediyorum bakışlarında.
Nedense bir yosmayı anımsatıyorsun bana bugün.
Ama belki iyi yanlarından kalan birkaç kırıntı bağış edebilirsin
Yitirilmiş güzellik adına.
Aç avuçlarını belki yakacak ama, yıllar boyu
Aldanışlarımı, sahteliklere kanışlarımı, ihanetin nasırlanmış
Yüreğini, bırakmak istemindeyim avuçlarına.
Aslında aciziz ikimizde yaşamdan yana
Öyle ki her bir zerrene bezginlik sinmiş
İstanbul biliyorum her gece sessiz sessiz
Ağlıyorsun ve birikiyor göz yaşların sarnıçlarda.
Çeşmelerinden içtiğim sulara karışmış göz yaşların
Yani, her gün hüznünü içiyorum şadırvanlarından.
İstanbul azımsanan duygularıma cevap verecek
Kadar cömertliğini kuşana bilir misin? ...
Sana yaban sümbülleri getirdim,
Ki ben yabanım, eşrafların almazlar aralarına beni
Peki sen, sen beni bağrına basacak kadar mütevazı
Olmayı göze alabilir misin? ...
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 13:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)