Her gün acı çekiyoruz. Ama bu sanki öyle bir şey ki ruhumuz, bedenimiz alışmış buna. Ruhumuza bi esrar gibi işlemiş. Hissetmediğimiz zaman onu arıyoruz. Nasıl mı? Şarkılar. Nasıl mı? Fotoğraflar, resimler...
Kimimiz anlatamadıklarını dinlediği şarkılarda bulur. "İşte bu şarkı beni anlatıyor! " der. Yapar kahvesini, yakar sigarasını, açar özlediğinin fotoğraflarını ve yaslanır arkasına. Yalnızlığıyla baş başa. Acılarıyla baş başa. Ve gözlerden akan bir kaç damlayla baş başa. Biliyor musunuz bunları hiçbir zaman çevremdeki insanlarla paylaşmayı istemedim. İnsanlar bencil. İnsanlar düşüncesiz. İnsanlar mantıksız. Alay eder. Dalga geçer. Saçma sapan öğütler verir. Neymiş efendim; Onu unutup kendi yolumu çizmeliymişim. Bunu yapabilseydim zaten sana anlatmazdım. Ben ve acılar artık sigara yakacak kadar dostuz.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum