Ve gelmişti istenmeyen o an...
Yüreğindeki an’ları çalıp giden zamana karşı saklı bir öfkesi vardı.
Ne olacaksa olmalıydı
Uykular bölünmüş, huzursuzluk çökmüştü sanki kente.
Aslında umurunda bile değildi yorgunluğu
Sadece bitmeliydi bu kangren bekleyiş
Lanet olsun dedi kendi kendine
Bilinmez bir limana yol alıyordu işte gemiler
Yıldızlar ilk ve en büyük yalanlarını söylüyorlardı
Saatine baktı
Nasılsa, bundan sonra bakmayacağı türünde şeyler geçti aklından,
kızdı kendine
Nasıl olmuşta böyle düşünebilmişti,
Kabuslardan uyanırcasına kendini seyretti camlardan
Acımaklı oldu “Allahım bu ben miyim”
Unutmuştu onu gördüğünde içindeki kör karanlığı
Onu gördüğünde unuturdu kendini
Oysa paylaşmak değildi bu, hele aşk hiç değildi
Düşünmek istemiyordu aslında neyin ne olduğunu, bıkmıştı,
Bırakmıştı neyi varsa sevdanın o hırçın nehrine
Şimdi kendi de bilmiyordu hangi denize karıştığını
Mutluydu ama kendiyle değil hep bir başkasıyla,
Sevgiliyle, arkadaşlarla, dostlarla
Yüreğini toplayıp sevdiklerini çıkardığında
Geriye bir başkası kalıyor ve hiç kendine benzemiyordu
Yavaş yavaş inanmaya da başlıyordu
Hayatın matematiksel bir denklem olduğuna
Gözlerini ayıramıyordu sevgilinin gözlerinden,
O bakmasa da bakıyordu,
Sanki bir giz arıyordu ya da bir şifa
Medet değil, bambaşka bir şeydi bu
Gülümsüyordu arada bir,
Oysa biliyordu her gülümseyişinin bir veda olduğunu,
Bir kez olsun inanmak istemiyordu
Bir kez olsun ” ben de diyordu kavuşanlardan olsam”
Herkes binmişti otobüse yalnız onlar kalmıştı,
Sarıldılar birbirlerine
Öylesine sıkı sarmıştı ki genç adam
Ayrılıkların başlangıcında olduklarını
Ve bu ayrılığın hiç bitmeyeceğini bilircesine iyi oynuyordu rolünü
Aslında oynamıyordu, kaderini zorluyordu
Perde yeni açılmıştı,
Prova değildi, sahnedeydiler...
Ağlamak istemiyordu ama ağlamalıydı, ağladı
Senaryoda vardı
Son kez kafasını kaldırıp seni seviyorum diye bağırdı sevgiliye
Çünkü son kezdi...
Ve gelmişti istenmeyen o an...
Yüreğindeki an’ları çalıp giden zamana karşı saklı bir öfkesi vardı.
Ne olacaksa olmalıydı
Uykular bölünmüş, huzursuzluk çökmüştü sanki kente.
Aslında umurunda bile değildi yorgunluğu
Sadece bitmeliydi bu kangren bekleyiş
Lanet olsun dedi kendi kendine
Bilinmez bir limana yol alıyordu işte gemiler
Yıldızlar ilk ve en büyük yalanlarını söylüyorlardı
5 KASIM 2000
Bahadır Erdem BülbülKayıt Tarihi : 25.11.2002 20:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)