Ömrüme esen soğuk rüzgâr,
Ayazda bıraktı gibi.
Mecalim yok tek bir derde daha derman bulmaya,
Denesem de başaramıyorum keza.
Yazın esen meltemler gitti hayatımdan.
Kalbim, ciğerlerim kuru ayaz.
İçimde kopan fırtınalar avare gezen bir dilenci gibi,
Kendi kendini idame ettiriyor sadece.
Nefes almak ölmemek içinmiş, yeni anladım.
Etrafımda duyduğum onca öğüt bir çöp misali,
Bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyor.
Söylesene tanrım, ne oldu bize?
Ne oldu mutlu aile çehremize?
Anlat, anlat ki bir ah edip bin ağıt yakmayayım.
Sen ki yanından ayırmazdın beni,
Nerelerdesin şimdi?
Kokun geliyor burnuma buram buram.
El salla bana oralardan, görürüm, hissederim.
Şimdi vurduğun yerde güller bitmeyecek,
Tam yerinden vurdun, tam kalbimden.
Gidişinle çöken karanlık, hayatıma yön de verir oldu
iyiden iyiye.
Çözemiyorum ne hissettiğimi.
Sonu olmayan ama bitmesini istediğim bir masalın ilk
sayfalarını okuyorum şu aralar,
Hikâyenin sonunda elbet ben de olmayacağım.
Gel gir rüyama, üzülme ağlamam.
Kıyamazsın bilirim, zaten hiç kıyamadın.
Beraber geçiremeyeceğimiz yarınlar bir gençlik borçlu
artık bana.
Ufuklarda görünen o derin deryalar,
Hayatı sorgulamaya yeni bir sayfa açmak gibi.
Kayıt Tarihi : 19.5.2023 17:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!