Her gece gözlerine doğacağım
Güneşten önce
Ummana düşecek kirpiklerindeki kar
Yakamozlar yanacak denizlerinde…
Yanacak ulaşılmaz maviler
Gülümsediğinde
Sen ki adını aşkla eş tuttuğum
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İncinen ama incitmeyen naif dizeleriniz tatlı bir hüzün yolculuğuna çıkarıyor insanı,harikasınız
ilhamınız daim olsun İnci Hanım
sen dost, sen can, sen harikasın, bitanemsin benim...tam puanımla sevgiler güzel gönlüne...
Yüreğine sağlık ,harika imgeler,şekil ve uslup oturmuş yüreğine sağlık
gözler hüzün görmesin. kaleminize, yüreğinize sağlık.
o günden beri;
gözlerimi kaç kez gönderdim,
yağmur duasına,
elleri hep boş döndüler.
o kadar insafsız!
o kadar merhametsiz!
o kadar cimriler ki!
iki damla yaşı bile,
kirpiklerimden esirgediler…
katılmak istedim....
hüzünler şiirinize yakışmış, yüreğinizden uzak olsunlar.
paylaştığınız için teşekkürler.
selamlarımla.
sevgili prenses, üzüldüm daha önce okumadığım için, sevginin, yüreğindeki gerçekliğin, doğruluğun yansımalarını okudum, muhteşem duygular geçti üzerimden, senden gelen sesin sıcaklığını yaşadım, hiç yanlı düşünmeden, tarafsız duygularla söyleyebilirim ki, çok ama çok iyiydi, muhteşemsin dost, sevgiler o güzel gönlüne...
Şiir aldı götürdü. Yılkı atlarının özgürlüğüne. Belki de gecenin ay ışığındaki maviliklerine. Kutlarım.
bu şiir, aşkın, ince ama tutkulu bir anlatımıydı. çok güzel bir şiir, tebrikler...
Her gece gözlerine doğacağım
Güneşten önce…
Ummana düşecek kirpiklerindeki kar…
Yakamozlar yanacak denizlerinde…
Yanacak ulaşılmaz maviler
Gülümsediğinde…
Sen ki adını aşkla eş tuttuğum
Uzak diyarların asi rüzgârı
Seveceksin tüm varlığınla yeniden
Sevgisizliğe inat…
Kaybettiğini sandığın benliğin
Kâinatı saracak…
Sığmayacaksın evrene göreceksin…
Süzüleceğim gün ışığı gibi
Islak gözlerinden her gece…
Her gece biraz daha derine…
Daha derine…
Taa ki gözlerinden hüznü silene kadar…
duygular mısralara nakış nakış işlenmiş.
işleyen kalemi, işleten yüreği can-ı gönülden kutlarım.
Muhabbetle tam puan
Dilerim seven gözler hiç hüzün yaşamazlar.
Saygıyla
Bu şiir ile ilgili 81 tane yorum bulunmakta