Her Evde Başka Işık, Her Yürekte Farklı ...

Fatma Avcı 2
226

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Her Evde Başka Işık, Her Yürekte Farklı Ateş

Her evde bir ışık yanar. Bazıları güneş bazıları ise mum ışığıdır… Ben güneşimi kaybettim. Boyun eğmeden, kaderime razı olup karanlıklarda gönül gözümle dolanıyorum. Pervane gibi yanan her ışığa sürükleniyorum. O ışıklar ki beni kimi zaman yakıp, kimi zaman mumun rengine buluyor.

Yalnızlık batağına sürüklenmeden koştuğum yolların sonunu göremiyorum. Ardımda ise koskocaman bir boşluk. Köşe başlarına sıkışmış kısa mutluluklar arasında gidip geliyorum. Derdimi cihana anlatıp çare arayım derken dile düşüyorum.

Sedefteki inci gibi sakladığım yüreğimde sen benliğime dolanırken ben yok oluyorum. Aşkının orduları yüreğimi yağmalıyor.

Sana her elimi uzatışımda sen yüreğini sakladın. Güneşim olmanı isterken sen kendini bulutların ardına gizledin. Gözlerinde kaybolmak istediğimde ise kirpiklerin parmaklıklarım oldu. Dokunmak seninle bir olmak istemiştim aslında. Sana her yaklaşmam da beni sensizledin.

Birlikte mehtabı seyretmek varken sen su dolu kabın içindeki dolunaya bakmayı tercih ettin. Yüreğimdeki sevdan o kadar büyüktü ki, ben uyurken o uyanık kalıyor. Ben bakışlarının karşısında sarhoş olurken o ayık kalıyordu. Kaybolmaya çalışırken beni ruhuna bedenine alıyordun. Öyle bir an geliyordu ki ben sen oluyordum. Siyahın gölgesiz haliydin.

Çıktığım yolların ucu sana ulaşamıyorum. Çöldeki serap gibi görüntünün ardından koşuyorum. Dört yanımda güz rüzgârları esiyor. Yapraklarım sağa sola savrulurken her yere düşen parçam sana ulaşmak için acele ediyor. Bedenime dokunup geçen her rüzgâr senin nefesin oluyor. Sana yeniden kavuşmak için hayta sıkı sıkı sarılıyorum. Her seher yelinde kokunu ayırıp içime çekiyorum.

Sessiz şafaklarımda hasretine yorgun uyanıyorum. Yalnızlığımın koridorlarında yalpalayarak yürürken hıçkırıklara boğuluyorum. Kayıp zamanlardaki yaşanmışlıkları gözlerimin önüne getirmeye çalışıyorum. Yüreğimin değirmenlerinde hasretini öğütüyorum. Her zerrem etrafa sen olarak yayılıyor.

Sevginin hasret dikeni canımı acıtırken avuçlarının içine yüreğimi bırakıyorum, yüreğine koy diye. Aşkın denizinde yol alırken söylenmemiş sözcükleri meçhul rüzgârlara katıp kızıl akşamlara yelken şişiriyorum. Sana ulaşmadan gidersem bu dünyadan sana benim yerime fısıldasınlar diye.

Her şeyin bir bedeli var. Benimkide hasret ve yalnızlık. Düz yollarda yürürken bile karşıma dik yamaçlar çıkıyor. Durgun denizde giderken hırçın dalgalarla boğuşuyorum. Yüreğimin yaralarını rüyalarımla dindirmeye çalışıyorum. Hayalinle uyanmak bana umut veriyor. Sevginin meçhul gezegeninde yaşıyor, sevgi sözcüklerinden kuleler yapıyorum. Hasret, açık yaraya basılan tuz gibi canımı acıtsa da senin varlığını bilmek bana teselli oluyor.

Acının çoğalttığı hüzünlerle yok olsam bile bana kısa vakitlerden bahsetme. Yaşanan anlar bana bir ömür geliyor. Senin nefesinle dolmak ve senin gözlerinde kaybolmak bana uzun bir ömür gibi geliyor. Aklım hırçın, karanlık bir suyun girdabına çekilirken yüreğinin sesi ile kurtulmaya çalışıyorum. İşte o an bedenim her zerresi ile seni duyuyor ve seni hissediyorum.

Dudağımdan bazen garip, bazen hüzünlü harfler dökülüyor. Sessiz harfler ses buluyor. Uçurum diplerinden çıkarıyorum duygularımı. Senli yaşamın ortalarında kalıyorum, biraz hayal biraz da gerçek görüntülerle. Ilık nefesini duyuyorum, nefesime karışmış. O zaman dereler gibi taşıp dağılıyorum bilinmezliklere.

Acılarıma geceleri yorgan yapıp sabahı bekliyorum. Şafakta bülbül sesleriyle yeniden umutlanmak için. Her ne kadar ayak direyip inkâr etsem de, ta derinlerde bir yerde sana hasret yaşamaktayım..

Gün oldu bir fısıltı kadar hafifleyip arşın yedinci katına süzüldüm. Gün oldu ağırlaştı bu yürek indi arzın en derin çukurlarına. Konuşmayı unuttum. Kelimeler boğazımda ilmik ilmik kaldı. Öksüz çocuğun bakışları oturdu gözlerime. Mecnunun pecmurdeliğine büründüm, köşe başlarında seni dileniyorum.

05.10.2011

Fatma Avcı 2
Kayıt Tarihi : 5.10.2011 11:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Canan Ereren
    Canan Ereren

    Seven yürek güçlüdür,kolu kanadı kırılsada onurlu ve dimdikdir..
    Harikulade çalışmanızı antolojime alıyorum Sn:Avcı sevgiler

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Ne zamandır takip ediyorum Fatma (Deniz) Hanım... Sanırım 'denemeler' adı altında toplanacak yazdıklarınız...
    'Gururun aşkla dansı' işlenmiş ağırlıkla bu yazınızda... Ulaşılmak istenen, aslında 'yokken varedilen' gibi geliyor.. Ya da yaşanmışlıkların ardından, anıları seraplaştırmak, her yaklaşmanın bir bakıma uzaklaşmak olduğunu seziyor okuyan... Yoksa, neden 'dünde kalana', bugün dilenen olsun ki gönül?
    Takip edeceğim elden geldiğince... Tebrik ve takdirimle...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz

    Sevmek bu, her nefeste tek tek darbelerle ezer yüreğini…

    Sesin çıkmaz sinersin, koltuk altına sokmak istersin kafanı, ama onurun girer devreye ve susuz dudaklar kırışıklıklarla kabuklar bağlar, hiç düşünmeden, aklına bile gelmeden kemirirsin kendi dudağını… Kanının kokusunu içinde hissedince de, azar bütün düşüncelerin sanki son nefese ulaşmış titremelerinle…

    Dar bir yaşam kesitidir bu, kaybedilmiş duygularının isyanı altında ezildikçe ezilirsin ve yine susarsın… Kıyamazsın bir zamanlar sevdim seni dediğine… Sevgi bu, sevildiği zamanları unutanları, acılarının içinde boğar…
    MUSTAFA YILMAZ
    ANT+10

    Cevap Yaz
  • Samih Güllük
    Samih Güllük

    tebrikler muhteşem kaleminiz dik yüreğiniz aydınlık olsun

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Fatma Avcı 2