Her Dem Beni Hicran İle Mahzun Etti Felek

Bilmem ne sihirdir bu gönül mülküne giren
Aklımı başımdan tamâmen aldı felek
Mecnûn gibi sahrâda gezerken hayrân
Leylâ'mı bana her gece rü'yâ etti felek

Bir nefes âsûde kılmaz bu dil-i nâşâdı
Her demde yeni bir gam-ı efzûn etti felek
Aşkın ateşiyle yanarım şem'a misâli
Pervâne gibi hâlimi dîger-gûn etti felek

Bir lahza visâlin ile mesrûr olamazken
Her dem beni hicrân ile mahzûn etti felek
Kûyunda dolaşmak diler iken şeb ü rûz
Ağyâr ile ülfet beni memnûn etti felek

Oğuzhan, bu bezm-i fenâda neyler âdem
Çarh-ı sitem eyler, geçer eyyâm-ı dem-â-dem
Kâm almadan ömr-i azîzin eyler tamâm
Âhir demi çün cümleyi mecnûn etti felek